- 30 Mart yerel saçimleri üzerinden bir aya yakın süre geçti. - 30 Mart’ta yapılan yerel seçimden ziyade, Genel Seçimler gibi mücadele içerisinde geçti. - Sonuçta siyasi partilerimizi dinlediğimizde, seçimin kaybedeni yoktu. Hepside kazanmıştı. - Nasıl bir yorum getiriliyorki oyunu düşüren bile başarılıyım diyebiliyor. - Doğrudur seçimin galibi bütün partilerimizdir. Öyleyse seçimin kaybedeni kimdir derseniz tek cevabı vardır. - Milletin önümüzde Cumhurbaşkanı seçimi olmasa idi fırtınayı görürdünüz. - Rüşvet ve yolsuzlukların üzerinin örtülmesini amaçlayan yargıyı, emniyeti, başta olmak üzere devlet kurumlarını yıpratmayı hedeflendirenler şimdilik amaca ulaşmış gözükmekte. Ama nereye kadar. Bazı gerçekler gizlenip hasıraltı edilebilmekte. - Kim ne yaparsa yapsın inananlara göre “haramın binası olmaz” - Güneydoğu da ve doğudaki gelişmelere açıklık getireni yok. - Diyarbakır petrolunden pay isteyenlere sözde yiğit geçinenlerden bir cevap yok. Paraleli hala başka yerde ararlar. - Nasıl olsunki herkesin geleceğe yönelik birbiriyle bir hesabı varken. - Kırk yıla yakın süre siyasetçilerle birlikte görev yapmış olmama rağmen siyaseti bir türlü sevemedim. - Aktif siyasettede görevim olmamıştı. - Konu buraya gelmişken; bir eleştirim Sayın Deniz BAYKAL’a olacak. - Kendileri CHP’nin Genel Başkanlığı görevini yürütürken kurulan bir tuzağın sonunda, Genel Başkanlıktan istifa etmişlerdi, özgür iradeleriyle. - Kendisine bu tuzağı kuranları bile dillendirmeyen Sayın Baykal: Yerel seçimler sonucu yaptığı açıklamaları toplumda kabul görmemiştir. - Sayın Kılıçtaroğlu ile birlikte hareket etmeyip hiçbir çalışmanın içinde yer yer almayan Sayın Baykal’ın seçim sonuçlarını yargılamaya hakkı varmıdır. Bunuda en güzel CHP’liler değerlendirecektir. - Hatalar önce kendimizde aranmalı, ucuz siyaset devride çoktan geçti. Sevgi ve saygılarımla.