Saygıdeğer okuyucularımla gazetemizde yirmi üç yılı geçkin süre, düşüncelerimizi Paylaştık, övgülerimiz oldu, eleştirilerimiz oldu. Hepside ülkemiz için Tokatımız için, insanımızın mutluluğu, refahı için oldu.
-Yazılarımızda hiçbir kurum veya kişiyi hedef düşünmedik, yine hiçbir beklenti içinde olmadan karşılık beklemeden kamu hizmet olarak görev kabul ederek birikimlerimiz, düşüncelerimizi çekinmeden bu sütunlardan açıkladık.
-Bize bu güzel imkanı, kamu hizmeti görevini yirmi üçyıldır layık gören gazetemiz sahiplerine de güvenleri nedeniyle de sonsuz teşekkürler.
-Saygıdeğer okuyucularımdan devamlı güzel değerlendirmeler, hatırlatmalar aldım. Yazılarıma ara verdiğimiz dönemlerde de yazılarımızı beklediklerini belirten, yurtdışındaki hemşehrilerimizde istekleri yazılarımıza devam kararı almamıza neden olmuştur.
-Aradan geçen 23 yıl içerisinde ne yazmış ne eleştiriler getirilmişse bunların tamamının yine arkasında olup, aynı yazılara aynı imzamızı koyacağımızı da belirtmek isterim.
-Yaşamım boyunca hiçbir siyasiden istek ve talebim olmamıştır ortam ve imkanlar çok müsait olduğu halde talebimiz olmamıştır. Bu gerçeğinde tekrarında fayda mülahaza ediyorum. Yağcılık ve yalakalığa asla yer yoktur.
-Yine hayatının elli yıla yakın süresini belediyeci olarak siyasilerle geçirmeme rağmen siyaseti zerrecik olsun sevmedim. Siyaseti Demokrasinin gereği olarak kabul ettim. Siyaset apayrı bir kulvar.
-Düşüncelerimiz vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü, Devletimizin bayrağımızın tekliği, gerçek demokrasinin uygulamaya konulması , hukukun siyasetten tamamen ayrı değerlendirilerek , tarafsız bağımsız, her türlü siyasi baskı endişesinden uzak karar verebilen bir konuma getirilmesi böyle bir ortamda verilecek kararların bir kesimin değil bütün milletin saygı duyacağı bir hukuk düzeni özlemdir. Gerçek demokrasinin de temelidir. Milli ve manevi değerlere bağlılıktır. Atatürkü anlamaktır. Değerini bilmektir.
-Parlamenter sistemin güçlendirilmesi, TBMMnin etkin saygın bir konuma getirilmesi önem taşıyan konulardandır.
-Siyasi partiler ve seçim yasaları demokratik hale getirilmeli, seçim barajı mutlaka halkın, tabanın, milli egemenliği meclise taşıyacak bir orana çekilmesi gereğidir. Lider egemenliği yerine, milletin egemenliği sağlanmalıdır.
-Profesyonel siyaset yapanlar, aşırı siyasiler dışında milletvekilleri genellikle tanınmıyor.
-Sayın liderlerin, atama ile belirlediği, yine sayın milletvekilleri seçmenin değil, Genel Başkanların iki dudağını bekliyor. Şehri ile ilgili hiçbir talep, istek meclis kürsüsünden dile getirilemiyor. Çünkü vekilin, seçmen, taban derdi yok. Lider tekrar yazarsa vekildir.
-Her siyasi parti kendi bünyesinde kayıtlı üyelerin hakim nezaretinde kullanacakları tercih oylarıyla, listeler tabanın, seçmenin sesi, temsilcisi olması sıfatını hakkını kazanacaktır.
-Şehrimizden bir örnek vermek gerekirse, tabanda hemşehrilerimiz Sayın Ali Şevki Erek, Sayın Metin Gürdere Sayın Şükrü Ayalan Sayın Reşat Doğru dışında genellikle vekilini hatırlamıyor. Bu gerçeği herkes artık kabul etmeli.
-Tokatımızla ilgili, gerek TBMMde gerekse medyada Tokatı anlatan, talepler sunan Sayın Kadim durmaz dışında kürsüde bir vekilimize raslıyormuyuz. Üzüntü verici, ama gerçeklerde böyle. Kendilerine teşekkürler tebrikler.
-Tokatımız göz veriyor, Fabrikalar, işyerleri kapanıyor. Satılık , devren satılık levhaları camları süslüyor. Arada bir gelen uçakta artık yok.
-Çevre yolu girişten kapatılmış. Sebep yolda heyelan olmuş.
-Güzergah tesbit edenler jeolojik etütü dikkate almışlar mı. Hayır.
-Zorlama ile güzergahı değişirse, daha çok heyelanlar yaşanacaktır.
Sevgi ve saygılar