Önceki yazımız insan canına kıyan, özellikle kadınlarımıza, kızlarımıza karşı işlenmiş cinayetleri içeriyordu.
Diğer gündemi işgal eden konu ise bacalarında filtre takılmayan termik santraller oldu.
Ülkemizde on bir ilimizde on beş termik santral olduğu, bunların hiçbirinde baca filtresi olmadığıtaya çıktı.
Yedi senedir baca filtresi takmayan, insan canını para için feda eden holdingler, şirketler aralık ayı sonu itibariyle filtre süresi sona ereceğinden telaşa kapılmışlar.
İktidar partisinin desteğini alarak, bacalara filtre takılması işlemini 2,5 yıl daha uzatan yasayı diğertakla birlikte geçirmişlerdi.
Yapılan bütün itirazlara rağmen, "bir gün bile engelleyemeyiz" savunmasını da rahatça yapmışlardı.
Kahramanmaraş Milletvekili aynı zamanda Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. unvanlı birisi TBMM'de düzenlediği basın toplantısıyla "baca filtresiz asla çalışamazlar. İnsanlarımız hastalanıyor. Can kayıpları yaşanıyor" demişken yasanın oylamasına katılıp evet oyu üretebiliyor. Çok hazin bir durumdur.
Neymiş savunması "parti grup kararı almış da o nedenle evet oyu vermiş" doktefendi.
Ülkemizde demokrasinin olmadığının, partilerde düşünceye saygı gösterilmediğinin, liderler tarafından listelere atama suretiyle girdiklerinden halkı değil, kendilerini atayanlara biat etmek mecburiyetleri vardır.
Siyasi partiler yasası demokrasiye, halkı temsil edecek vekilleri yine doğrudan milletin tespit etmesi gerçeği sağlanmalı, kula kul olma devri kapatılmalıdır.
İnsanlar kanser oluyor. Akciğer hastalıklarına yakalanıybir ailede herkes hasta. Para her şeyin önüne geçiyor. Allah'tan sayın cumhurbaşkanı tepkileri görünce iptal etmek mecburiyetinde kalıyor.
Not: Rahatsızlığımı yerinde müdahale ile gideren şehrimizin güzide hekimlerinden KBB Uzmanı Opr. Dr. Sayın Gültekin Gökçe Beyefendi'ye sonsuz teşekkürlerimi arz ederim.