Depremin üzerinden 15 gün geçti. depremde zarar gören binaların tesbitleri yapılıyor. Özel konutlar yanında okullardan ve fakülte binalarından zarar görenlerin tahliyelerine karar veriliyor.

Depremde zarar gören binaların bir kısmının büyük 1999 depremi sonrası yapılar olmasıda dikkat çekiyor.

Bunların içerisinde en ilginç olanı İstanbul çevre ve şehircilik il müdürlüğü binası içinde tahliye kararı verilmiş olmasıdır.

Şehrin imarı, inşaat ruhsatlarını denetleyen kurumdur.

Belediye meclislerince alınmış imar konusundaki değişiklikleri, düzenlemeleride denetler.

Yapı denetim bürolarını denetler.

Yasal görevleri en üst seviyede olan depremdende sorumluluğu olan çevre ve şehircilik il müdürlüğü binasının tehlikeli bulunarak boşaltılması denetimsizliğin hangi boyutlara geldiğinin açık göstergesi.

Bina kaçak yapılmamışsa, bir projesi ruhsatı mutlaka vardır. Fenni mesul mühendisi vardır. Yapının kabulünü yapan Kabul Komisyonuda vardır.

Yapanın yanına karmı kalmalı. Soruşturma açılmalı, ihmali görenler hesabını vermeli.

Kendi oturduğu binasını yaptıramayan bir kurum; diğer yapılarla, yaptığı tespitlerin doğru olduğuna kimseyi inandıramaz.

Eskiden söylenmiş ibret alınacak bir söz vardır. "Kendi muhtaç bir ele, kaldıki gayriye himmet ede"

Kurumlarımızın getirildiği ciddiyetsizliğede güzel bir örnekte olmuştur.

Saygıdeğer okuyucularıma; sosyal medya, internet kullanmadığımı saygılarımla arz ederim.

Sevgi ve Saygılarımla