-Medyamızda uzun süredir, büyük bir bölümünün patronluğunu yapan Aydın Doğanın Doğan medyayı sattığı yönünde haberler yer aldı.

-Evet Aydın Doğan, birkaç TV kanalı, birkaç yazılı basın olmak üzere medyamızın deyimlere göre, Amiral Gemisinin sahibiydi.

-Karar vermiş satmış. İş adamıdır. Dilediğini yapar. Burada önemli olan husus medyayı satın aldığı bildirilen gurubun durumundadır.

-Aydın Doğan bu iktidar döneminde ağır baskılara da maruz kalmıştır.

-Rekor vergi cezaları kesilmiş, sindirilmeye çalışılmıştır. Henüz demokrasiyi içine sindirememişler tarafından , tehdit şantaj altında tutulmuştur. Köşe yazarlarından hükümeti eleştiren onlarca tanınmış sevilmiş köşe yazarı gazeteden uzaklaştırılmıştır. Bu konularda Aydın Doğan; hükümetin her isteğini yerine getirmiş yüzlerce basın emekçisi ekmeğinden edilmiştir. Vebalini sebep olanlar kul hakkına girenler çekecektir. Aydın Doğan'ı bir konuda kutluyorum. Her isteneni yapmıştır doğrudur. Hürriyetin Logosunun başındaki şanlı bayrağımızı ve "TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR" ifadesini değiştirmemiştir.

-Şimdilerde kapılara işyerlerine bırakılan bir gazete var çözüm sürecine kadar; logosunda olan Türk Bayrağını kaldırmıştı. Aynı gazete 15 temmuz kalkışması sonrası Türk bayrağını yeniden koydu.

-İki yüzlülüğün, yandaşlık ve tutarsızlığın sonucudur.

-Medya demokratik toplumlarda beşinci güç iktidarlar yapılan eleştirilerden rahatsız olmazlar. Eleştirilerden yararlanırlar. Bizdeki gibi biraz dozu kaçınca suç duyurusunda bulunup gazetecileri hapse koyduran da olmaz. Geriye doğru bakıyorum rahmetli, Demirel, Ecevit, Erbakan, Özal ve Sayın Çiller ve Yılmaz dönemlerinde eleştirilerden dolayı "hakaret etti" gerekçeleriyle hapse giren medya mensubuna hatırlamıyorum. Medya şeffaflıktır. Her şey göz önündedir.

-Bizdeki medyanın durumu genellikle içler acısıdır. İktidar neredeyse medyanın 0/80'nini yönetir durumda. Adeta resmi gazete gibi çıkmaktalar. Güçlünün yanında durmak en kolay ve basit bir teslimiyettir. Önemli olan, medyanın tarafsız özgür zayıfında yanında durabilmesidir.

-Medya patronlarının bir çoğu hükümetle içli dışlıdır. Çeşitli konularda taahhütler vardır. İş ilişkileri vardır.

-Medyanın yüzde yüzü resmi gazete gibi çıksa, seksen kanalın hepsi birden canlı yayınlara geçse de, artık millette bir değeri yok.

-Yaşamında; sıkıntılarla boğuşanlar, kararını çoktan vermiş.

-Doğan medyayı kim alırsa alsın gerçekler değişmeyecek.

-Güneş; sisli bulutları yarıp, insanlara, nefes alma hakkını tekrar getirecek. Demokrasi, hak, hukuk, adalet özgürlük medenice yaşam yeniden hakim olacak.

Sevgi ve saygılarımla.