Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun 2002 yılında evinin önünde gerçekleşen suikastın şüphelilerinden biri olarak aranan Nuri Gökhan Bozkır, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü'nün ortak operasyonuyla yakalanarak gözaltına alındı. Detaylar henüz netleşmezken, Emniyet Genel Müdürlüğü, Bozkır'ın "terör örgütlerine silah sağlama" ve "tasarlayarak adam öldürme" suçlarından arandığını belirterek, detaylı bir soruşturmanın devam ettiğini açıkladı. Peki, Necip Hablemitoğlu kimdir, neden öldürüldü? Necip Hablemitoğlu'nun babası kimdir? Necip Hablemitoğlu Cinayeti Zanlısı Nuri Gökhan Bozkır kimdir? İşte detaylar...
Necip Hablemitoğlu kimdir?
Necip Hablemitoğlu (28 Kasım 1954, Ankara - 18 Aralık 2002, Ankara), Türk tarihçi ve yazar olarak bilinen bir akademisyendi.
Türkiye'deki tarih ve kültür alanındaki önemli katkılarıyla tanınan Hablemitoğlu, 2002 yılında evinin önünde meydana gelen suikast sonucu hayatını kaybetti. Şüpheli Nuri Gökhan Bozkır, Millî İstihbarat Teşkilatı tarafından Aralık 2019'da yurt dışında yakalanmış ve adli süreçlerin tamamlanmasının ardından 26 Ocak 2022 tarihinde Türkiye'ye getirilip emniyete teslim edilmiştir.
Necip Hablemitoğlu, özellikle Türkiye dışındaki Türk topluluklarının yakın tarihine odaklanarak birçok çalışma gerçekleştirmiştir. Orta Avrupa ve Balkanlar'daki Türk eserleri, Türk azınlıkları ve Türk şehitlikleri konularında alan çalışmalarına liderlik etmiş ve çeşitli projelerde aktif rol almıştır. Ankara Üniversitesi'nde doçent doktor öğretim görevlisi olarak yirmi yıl boyunca Atatürk ilkeleri ve devrim tarihi dersleri vermiştir.
Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu ile evli olan Necip Hablemitoğlu, Kanije ve Uyvar adlarında iki kız çocuğu babasıydı. Hablemitoğlu'nun ölümü, Türk akademik camiasında büyük bir kayıp olarak değerlendirilmiş ve suikast olayı uzun süre çözüme kavuşturulamamıştır.
Necip Hablemitoğlu neden öldürüldü?
Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun 2002 yılında evinin önünde gerçekleşen suikast olayının şüphelilerinden biri olan Nuri Gökhan Bozkır, uzun süren araştırmaların ardından yakalanarak gözaltına alındı.
Detaylar henüz netleşmemekle birlikte, Hablemitoğlu'nun öldürülmesi soruşturması kapsamında aranan Bozkır'ın Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen ortak operasyon sonucu yakalandığı bildirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü, şüphelinin "terör örgütlerine silah sağlama" ve "tasarlayarak adam öldürme" suçlarından arandığını belirtti ve detaylı bir soruşturmanın devam ettiğini açıkladı.
Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, Türk tarihçi ve yazar olarak tanınan bir akademisyendi. Ankara Üniversitesi'nde uzun yıllar Atatürk ilkeleri ve devrim tarihi dersleri veren Hablemitoğlu, Türkiye dışındaki Türk topluluklarının yakın tarihine dair önemli çalışmalara imza atmıştı.
Hablemitoğlu'nun 2002 yılında evinin önünde gerçekleşen suikastın failleri hala bulunamamıştı. Bu olay, zaman içinde çeşitli iddialara ve teorilere konu olmuştu. Ergenekon Davası'nda tutuklu sanıklardan Osman Yıldırım'ın ifadesine göre, suikasti Osman Gürbüz gerçekleştirmiş ve bu eylem Veli Küçük ile Muzaffer Tekin tarafından azmettirilmişti. MİT Kontrterör Dairesi eski başkanı Mehmet Eymür ise Hablemitoğlu'nun askeri ihalelerle ilgili bilgi sızdırdığı iddiasında bulunarak, suikastın arkasında başka nedenler olabileceğini öne sürmüştü.
Necip Hablemitoğlu, evli ve iki kız çocuğu babasıydı. Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu ile evli olan Hablemitoğlu'nun Kanije ve Uyvar adında iki kızı bulunmaktaydı. Suikastın ardından ailesi, olayın aydınlatılması için uzun süre adalet talep etmişti.
Necip Hablemitoğlu'nun babası kimdir?
Necip Hablemitoğlu'nun babası Adem Hablemitoğlu'dur. Adem Hablemitoğlu, 93 Harbi yıllarında (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı) Kırım'dan Balkanlar'a göçmüş bir ailenin çocuğu olarak 1916 yılında Bulgaristan'ın Rusçuk kasabasında dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini 1925 yılında tamamladıktan sonra, Bulgaristan'daki köklü Türk-İslam Kurumu olan Medresetü'n Nüvvap'ta eğitimine devam etti. 1941'de mezun olan Hablemitoğlu, 2 sene taş ocaklarında geçen askerliğinin ardından 1944'te Ruslar'ın Bulgaristan'ı işgaline kadar Maden Ocakları'nda sürgün edildi.
1946 yılında Bulgaristan Cumhuriyeti'nin kurulmasının ardından, Türk nüfusuna yapılan baskıların artması, baskınlar, kısıtlanan haklar ve özgürlükler dolayısıyla eşi Saffet Hanım ile birlikte 1950 yılında Türkiye'ye göç etti. 4 ay kadar süren bir işsizlik sürecinin ardından Devlet Demiryolları bünyesinde manevracı olarak ortaokul mezunu gibi kabul edilerek çalıştı. Daha sonra Türkiye Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü'nde Yabancılar Bölümü'nde Rus, Yunan ve Bulgar yük taşımacılığı hesaplarından sorumlu olarak görev aldı. Yunanistan ile ilgili anlaşmalar feshedilince uluslararası yataklı vagon şirket hesaplarını üstlendi. Yataklı vagon şirketi de feshedilince yine Yabancılar Bölümü'nde Rus ve Bulgar yük taşımacılığının yanı sıra Suriye, Iran ve Irak taşımacılık hesaplarının tutulmasında görev aldı.
1980 yılında 16 yıl Genel Müdürlük'te çalıştıktan sonra emekli oldu. 1981'de Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü bünyesinde açılan bir sınavda başarı göstererek eski Türkçe, Arapça, Bulgarca bilen sözleşmeli personel olarak Osmanlı tapu belgelerinin, Rusya'dan gelen göçmenlerin kayıtlarının ve tapu belgelerinin, Hatay bölgesindeki Arapça tapu metinlerinin çevrilmesinde 9 sene kadar çalıştı.
1995 yılında eşi Saffet Hanım'ı, 2002 yılında ise oğlu Necip Hablemitoğlu'nu kaybettikten sonra, oğlunun tüm yazılarını ve yazışmalarını derlemeye başladı. Evli ve 3 çocuk babası olan Hablemitoğlu, oğlu Necip Hablemitoğlu'nun çalışmalarında kullandığı araştırma metinlerinin yanı sıra, 1990 yılından beri tarih ve mimarlık gibi alanlarda kişisel ve resmi mektuplar yazdı.
Hablemitoğlu davası ne zaman?
Dr. Necip Hablemitoğlu'nun ölümüne ilişkin olan dava, 18 Aralık 2002 tarihinde Çankaya'daki evinin önünde gerçekleşen olayın ardından açılmıştı. Bu olayda, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen ile emekli albay Levent Göktaş da aralarında bulunan 10 sanık yargılanıyor. Davanın bir sonraki duruşması ise 16 Temmuz'da gerçekleşecek.
