Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Yönetim ve Organizasyon Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Muhammet Negiz, doktora çalışmasında rahmetli Vali Recep Yazıcıoğlu’nu konu aldı. Yazıcıoğlu’nun Valilik döneminde girişimcilik ve işletmecilik üzerine yaptıklarını öne çıkarmak isteyen Negiz, ilk Valilik yeri Tokat’ta araştırma yapmak üzere şehre geldi.

İŞİTME ENGELLİ YAZAR TURAN YALÇIN İLE BULUŞTU

            Tokat’ın işitme engelli yazarı Turan Yalçın’ın rahmetli Vali Recep Yazıcıoğlu için kitap yazdığından haberdar olan Araştırma Görevlisi Muhammet Negiz, yazar Yalçın’ın aynı zamanda İl Halk Kütüphanesinde de çalışıyor olmasının avantajı ile tarihi belgelere de ulaşmak için Tokat’a gelmişken onunla buluştu.

GAZETEYE NEZAKET ZİYARETİ

Araştırma Görevlisi Muhammet Negiz, yazar Turan Yalçın ile birlikte Tokat Hürsöz gazetesine nezaket ziyareti gerçekleştirerek çalışmalarına dair bilgi verdi. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fatih Kılıç ile sohbet eden Negiz’in doktora çalışmasına dair aktardığı özet bilgi şöyle oldu:

“Vali Recep Yazıcıoğlu bu zamana kadar hep kamu yönetimi açısından ele alındı. Yani kamu yönetimi anlayışı, o açıdan Türkiye'yi ve yönetimi değerlendirmesi öne çıktı. Benim tezimde ise girişimcilik ve işletmecilik açısından ele alınacak. Yani bir kamu yöneticisinin nasıl bir girişimci özelliğe sahip olduğu, bu konuda neler yaptığı, bunların hangileri neden sürüyor, Hangileri neden sürdürülemedi, Bunun kamusal sorunları neler? gibi hususlarda devrin tanıklarıyla ve arşiv belgeleriyle çok önemli belgeler buldum. Bugün de Tokat ayağındaki belgeleri güçlendirmeye geldim. Çünkü ilk valilik tecrübesi Tokat’ta olduğu için buradan da orijinal şeyler çıkacağını tahmin ediyorum. Sağ olsun Turan Yalçın bey ve kütüphanedeki heyet yardımcı oldular. Nerede kiminle görüşeceğimi söylediler, sizi de onlar tavsiye etti.

Şu an Tokat’ta araştırma planımı üç gün üzerine kurdum ama belgeye göre bir haftaya kadar da izin aldım.

Çalışmalarım içerisinde öne çıkartacağım yönü ne olabilir? diye sorulduğunda şunları söyleyebilirim.

Sıra dışı işler yapmış. Erzincan'da depremden sonra şehrin ayağa kalkması, sanayiyi canlandırmak için öncelikle bütün illere gitmiş, Erzincanlıların ve hemşehri derneklerine il il gezmiş. Bunlardan yatırımlarını Erzincan’a çekmeye çalışmış. Bir kısmında da başarılı olmuş. Sırf onu kırmamak için Erzincan Organize Sanayi'ne gelip yatırım yapan ve yıllardır orada kalan, sırf Vali o gün geldiği için kalan yatırımcılar olmuş. Türkiye'deki ilk hava yolu şirketlerinden bir tanesini Tokat’ta kurmayı denemiş ama Tokat’ta ve sonra Aydın'da da olmadıktan sonra Erzincan'da kurmuş. Hava yolu şirketi neden yürümedi sorusunu soruyorum. Onunla alakalı bütün arşiv belgelerine ulaştım. Şirketin bütün verilerini aldım.

Daha ilginci, o benim çok dikkatimi çekti. Sovyetler Birliği çöktüğü zaman oradaki fırsatı ilk görüp Rusya Federasyonu'na gidip şirket kurmuş Erzincan Valiliği adına. Ve bu şirket Erzincan'dan ihracat yapmış Rusya’ya. Bunun karşılığında Rusya'dan neyle takas yapabiliriz diye planlamış, işte odun, kömür, yakacak, asfalt ürünleri, kara yolu bakım, teçhizat makineler gibi ürünleri takas yapmayı planlamışlar. Oradaki mağazalarına nakil gerçekleşmiş. Yani bu çok ilginçti.

Turizmi Erzincan'la özdeşleştiren kişi olmuş. Türkiye'de raftingi ilk hayata geçiren Vali. Şu anda da onun yetiştirdiği kişiler, onun örnek olduğu kişiler Erzincan'da ve yurdun dört bir yanında yamaç paraşütü, rafting, mağaracılık, kayak üzerine faaliyetlerine devam etmekteler. Otuz yıllık bir mirasın devam ettiğine tanık oldum. Devrin tanıklarıyla konuşabildim. Ve şu an Muğla Fethiye'deki birçok yamaç paraşütü yapan kişinin Vali Recep Yazıcıoğlu döneminde, Erzincan'da ilk başlayan, onun vesile olduğu organizasyonlarda eğitim alan kişiler olduğunu gördüm. Tanıştığım kişilerden yapbozun bir parçası gibi yeni bilgiler geliyor.

1985’ten beri Valilik dönemine çalışıyorum. Kaymakamlık dönemine çok bakmıyorum. 1985’te Tokat'la başlayan dönemden 2003 Denizli serüvenine kadar olan dönemi derlemeye çalışıyorum. O zamanlar bulut teknolojisi olmadığı için birçok şeye virüs girmiş, çökmüş, eskimiş, yırtılmış. Bu nedenle bazı bilgilere ulaşamadım. Mesela çok önemli fotoğraf arşivlerini paylaşan gazeteciler de oldu, bununla birlikte dijital verileri çöken gazetecilere de tanık oldum. Yine aynı zamanda Başbağlar olayında ilk onunla birlikte tanık olan gazetecilerle görüşme şansım oldu. Onlardan da hatta şu an iki tane yeni kitap daha çıkacağını öğrendim. Birisi onunla on yıllık anılarla alakalı bir kitap olacak. Yaklaşık yüz elli sayfa. Bu hafta öğrendim. Bir diğeri de önceden çıkmış olan Adam Gibi Vali kitabının yazarı Prof. Dr. Köksal Pabuçcu hocanın kitabı olacak. Köksal hoca onu şu an güncelliyormuş, yeniliyormuş. Henüz kendisiyle konuşmadım ama onun dostlarından bilgiyi aldım. Bu hafta arayacağım, randevu isteyeceğim.

Bu zamana kadarki duyduklarımızı temize çekmiyoruz bu çalışmada. Vali Recep Yazıcıoğlu'nun kendi eserlerini derlemeye zamanı olmadı. Derlemek istemediği, unuttuğu çalışmalara da ulaştım. İnşallah hepsini tamamlayabilirsem on üç cilde yakın set üzerinde çalışıyorum. Umarım eksikleri tamamlarım. Güzel olacak. İnsanların daha önce bunu görmemiştik, bunu duymamıştık, bunu okumamıştık diyebileceği dokümanlara ulaşabildim. Bunların hepsini derledim şu an. Hepsini bir araya getirdim. Eksiklerini kapatmaya çalışıyorum.”