Fareler evde üremeye başlamış. Evin kedisi ne yapsa fareleri yakalayamıyormuş. Yakaladığı birkaç fareyle de evi temizleyemiyormuş. Kedi; “ ben eskisi gibi avcılık yapamıyorum mu? Yoksa yaşlandım mı? “ diye kendi kendini suçlayıp duruyormuş. “Madem fareler akıllı davranıyor, yakalanmıyorlar bende aklımı kullanırım” der. Büyük bir peynir parçasını alır, farelerin deliğinin karşısına koyar.  “Sizler akıllısınız, size ödül olarak peynir parçası veriyorum” der. Fareler,” hiçbir başarı yapmadan bu bize neden ödül veriyor” diye düşünüp dururlar. Bu görüşünü arkadaşlarıyla paylaşırlar. Ortak toplantı sonunda aldıkları karar; “ kedi bizlere peyniri vermekteki amaç, her çıkan arkadaşımızı teker, teker yakalayacak. Sakın kedinin oyununa inanmayın”  diye karar alırlar. Kedi bir süre sonra farelere yüksek sesle bağırır; “ hadi fareler gelin ödülünüzden alın.” der. Fareler saklandığı yuvalarından bağırırlar.” Bizim ödülümüzü sana veriyoruz afiyetle ye, biz seni buradan gözlüyoruz” derler.

Emek verilmeden, alın teri dökülmeden topluma, insanlığa hizmet etmeyene ödül verilirse, demek ki orada bir aldatma vardır. Sakın hak etmediğiniz hiçbir şeyi almayınız. Alırsanız başkalarına yem olursunuz. Ya da seni oltanın ucuna takılmış yem misali balık gibi avlayacaklar, demektir.

Gönümüzde gözü acık dolandırıcılar, telefonlardan arayarak; “ gözünüz aydın, kura çekilişinde sizin adınız çıktı” derler. Bir şeyler vaat ederek maddiyatınızı elinizden alırlar. Zaman içinde ben polisim, savcıyım, yargıcım diyerek insanları suçlayıp kandıranlara oldukça rastlıyoruz. Bin biliyorsanız da bir bilene sorun. Hiçbir devlet adamı para, maddiyat istemez. En yakın polis karakolundan yardım isteyiniz? Yakın arkadaşlarınıza danışınız? “ Danışan dağ aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış.”

10-02-2023 Cuma

Bedesdenlioğlu-Tokat