- Güzel ülkemizde Suriye’de Kobani’deki Işıd’ı bahane ederek askerimize, polisimize, okullarımıza, dershanelerimize saldırılar oldu.

- Binlerce okul-dershane, polisaracı, banka şubesi, işyerleri, Belediye otobüsleri yakıldı yıkıldı.

- Bu olaylar sırasında 37 insanımızda canından oldu.

- Sokakları ateş meydanına çevirmeyi amaçlayan PKK terör örgütü mensupları BOP eş genel başkanın çağrısı ile sokaklara döküldü.

- Sonuçta faturası, bedeli ağır oldu.

- Fakir fukaranın yetimin haklarıyla yapılan alınan binalar, araçlar, okullar büyük zarar gördü. Devlet vatandaşın zararının karşılanacağınıda sık sık duyurdu. Zararı yine 76 milyan insanımız çekecek.

- Hükümet bu tür olayların önüne geçmek için yasa hazırlıklarına başladı. Konularıda medyada yer aldı.

- Devletin binasına, okuluna, askerine, polisine, vatandaşın canına ve malına kasteden bu teröristler için, yüzlerini kapatanlar için; Terör için;

- Verilen zararı tazmin etme maddesi,

- Yüzlerini kimliklerini saklayanlar için cezai hükümler, getirmeyi amaçlıyor.

- Her iki madde için herkesin destek vermesi gerekiyor. Hemde acilen.

- Suçu işleyen yakalansın, verdiği zararı karşılayıp cezasını çeksin.

- Bu tür olayları bahane ederek; kişilerin özlük haklarına, anayasal haklarınada kısıtlamalar getirilmesin.

- Ucu açık, nereye ne kadar kimler için uygulanacağı bilinmeyen yetkiler kişisel hak ve özgürlüklere, anayasal haklara aykırı durumlar ortaya çıkaracaktır.

- Her konuda farklı düşünceler taşıyan toplumumuzda ayrıştırmalarıda beraberinde getirecektir.

- Eleştiriyle; Terör eylemini bir kefeye koyanlarda olacak, hukuksuzluk, keyfilik yandaşlık daha ağır basacaktır.

- Eleştiri yapıyor diye; Gazetelerinden baskılar sonucu uzaklaştırılmış yüzlerce köşe yazarının bulunduğu ülkemizde; Yetkisizlere verilecek yanlış yetkiler ülkemize zarar verecektir.

- Yüzünü kapatıp yakıp yıkanla; normal hak aramak için toplantı gösteri, yürüyüş yapanlar aynı kefede olamaz.

- Hepsini bir torbaya koyup; eleştirenleri, muhalefet edenleride cezalandırmaya teşebbüs ederseniz sonu nereye kadar gider, demokrasi, insan hakları nerede kalacaktır.

- Gerçek demokrasinin insan haklarının değeri korunabilsin.

- Yakmaya, yıkmaya, soyguna, molotof atmaya, yüzleri kapatmaya hayır. Eğer ağır cezalar verilmeli zararı ziyanı verenden misliyle alınmalı.

- Bunlar bahane edilerekte, kişisel, anayasal haklara, kısıtlamalara acabalarla vehimlerle muhatap olmayada hayır. Türkiye’ye yakışmayan uygulamaları kimse aklının köşesinden geçirmesin.

- Eleştiriye, muhalefete tahammül göstermeyip baskıcı bir yönetim düşünenler demokrasiye inanmayan kafalardır.

- Aklın yolu birdir. Doğru bir tanedir. Gerçek demokrasi herkesin özlemidir.

- Zaten 12 Eylül derbesinin kurduğu sistem ve siyasi partiler ve seçim yasalarıyla idare edilen bir toplumuz. Dahada kötüleştirilmesin.

- Hükümet; kendisini eleştiriden kurtarmak siyasi ikbalini korumak amaçlı yasalar ve düzenlemeler yerine devlete musallat olan tehlikeyi önlemekle mukelleftir.

- Aksi durum ülkede kutuplaşmayı demokrasiden uzaklaşmayı beraberinde getirecektir.

- Ülkenin Genel Kurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarına kumpaslar kurulmasına yandaşlarla birlikte destek vererek cezaevlerine gönderenleri, kumpasın kurucularını kahraman ilan ederek zırhlı araçlarını tahsis edenleri, zülfiyare dokununcada paralel şarkıları söyleyenleri unutmak için bunak olmak gerek.

Sevgi ve saygılarımla.