Nihayet bizimkilerde yavaş yavaş harekete geçmeye başladılar.

Havaların ısınması ile birlikte partililerde usuldan usuldan kımıldamaya ve işin havasına girmeye niyetlenir oldular.

Gittiğim gezdiğim ve gördüğüm yerlerde gruplar halinde çalışmalar harıl harıl devam ediyor.

Yalnız dikkatimi çeken bir şey var.

Bizim partililerde öyle parti disiplini falan yok.

Herkes kafasına göre takılıyor.

Ne il başkanını ne ilçe başkanını hatta ne de genel başkanı fazlaca umursamıyorlar.

Size bir şey söyleyim mi?

Şu bizim parti var ya, bana göre dünyanın en demokrat partisi.

Hiç kimseyi ayırmıyor, hiç kimseyi kayırmıyor.

Koltuk kavgası ve hele delege hesabı hiç yapmıyor.

Şunun şurasında 16 Nisan’a bir ay kalmış, hala net olarak tercihini bile açıklayamıyor.

Bu ne biçim parti ise evetçi ile hayırcılar kol kola geziyorlar.

Ötekileştirme yok, ayrıştırma yok, kutuplaştırma ise hiç mi hiç yok.

Doğrusunu söylemek gerekirse hoşuma da gitmiyor değil.

Çünkü hepimiz bu ülkenin insanlarıyız. Kimse kabak tarlasında yetişmiyor.

Helal olsun bizim partiye. Hiçbir siyasetçinin emir eri olmuyor.

Yıllardır kendi bildiği yolda isli, sisli hatta bazen şişli de olsa emin adımlarla ilerliyor.

Ve bütün samimiyetimle iddia ediyorum ki, bizim parti var ya bizim parti Türkiye’nin en büyük partisi, üstelikte en cömert partisi.

Partiye kayıt olmanıza bile gerek yok. Yanına yaklaşırsanız hemen kolunuzdan tutup karnınızı doyururlar.

Şimdi bazıları merak eder bu parti kimmiş diye.

Tabi ki MANGAL PARTİSİ.