Saygıdeğer okuyucularımızla bu sütunlarda haftada birkaç yazımızla birlikte olmaya çalışıyoruz. Okuyucularımızın, gerek şehrimizden gerekse diğer illerden ve yurt dışından olumlu tepkileriyle karşılaşıyorum kendilerine teşekkürlerimi arz ediyorum. Yazılarımız karşılığı bir bedel yoktur. Kamu yararı için fahri yazılmaktadır. Gazete sahiplerimize de ayrıca teşekkür ediyorum.

-"Bugün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı" başlıklı yazımızın 2. Paragrafındaki "işgal edilmemiş" sehven dizgi sırasında "işgal edilmiş" şeklinde çıkmıştır. Bu konuda okuyucularımızdan özür diliyorum.

-29 Ekim Cumhuriyet bayramı akşamı; "İyi Parti Tokat İl Başkanlığının" valilik makamından aldığı izin ile "Cumhuriyet fener alayı" düzenlenmiştir.

-Fener alayı etkinliklerinde hiçbir siyasi parti bayrağı, sloganı kullanılmamıştır. Her siyasi düşüncenin yer aldığı, sadece Türk bayraklarının taşındığı fener alayı Cumhuriyet meydanında istiklal marşı ve "Türküm Doğruyum" andının hep birlikte söylenmesi coşkuyu daha da artırdı. Değerli milletvekillimiz Sayın kadim Durmaz "Cumhuriyetin önemini vurgulayan güzel bir konuşma yaptılar.

-Stadyum önünden başlayan yürüyüşe 7'den 70'e her yaşta insanımız katıldı. Annelerinin babalarının elinden tutup gelmiş 8-10 yaşlarında çocuklarımız ilk defa fener alayını gördüler. Bir ellerinde şanlı bayrağımız ve balonlarla yürüdüler. Yakınımızda yürüyen küçük kızımızın "Ayşe" olduğunu babası söyledi. Kızımız çok coşkuluydu.

-Nice güzel, mutlu coşkulu 29 Ekim Cumhuriyet bayramlarına, görkemli fener alaylarını yaşamak dileğiyle.

-Cumhuriyet özgürlük, milletin kendisini idare edecekleri kendisinin belirlenmesine imkan veren bir yönetim sistemi kula kulluk yok.

-İdare edenlerin de, seçilmişlerinde uygulamalarının denetlendiği belli hukuk kurallarına uyulması , gerektiğinde hesap da verilebileceği, adil, hukuk düzeninin tam ve bağımsız tarafsız olmasının şartlardan olduğu, gerçek demokrasilerde temel unsurdur.

-"Ben seçildim seçmene hesap veririm aldığım kararlar hukuka uygundur. Bizim de hukukçularımız var. Yargı mercileri aldığımız kararları bozarsa bizlere ne gerek var" açıklamaları son derece yanlış bir yaklaşımdı".

-Yönetenler hiç yanlış, hukuk dışı işler yapmıyorsa, o zaman sorarlar.

-Anayasa, mahkemesine, danıştay'a, yargıya hiç gerek yoktur.

-Bu hukuk kurumlarına harcanan para boş demektir. Onları yok saymaktır.

-Böyle olunca da hukukun üstünlüğü, gerçek demokrasi rafa kalkmış demektir. Yargıya baskı kurmak, yol göstermek, kendince ayar çekmek önceden kararlara yön vermek gerçek demokrasilerde yaşanmaz.

-Hukuk herkese eşittir. Aksi durumlar diktatörlüklerde, krallarda tek adam yönetimlerinde geçerli olabilir.

-Cumhuriyet ve demokrasi sözde kalmaya mahkumdur.

-Hukukun üstünlüğü bağımsızlığı güvenin güvencenin kesin teminatıdır. Hukuk gün gelir herkese ihtiyaç olur.

Sevgi ve saygılarımla.