İYİ Parti Erbaa Belediye Başkanı Adayı Uzm. Melike Tepecik seçim çalışmalarında esnaf ziyaretleriyle yoğun bir süreç yaşarken ziyaretlerde esnaf ve vatandaşlara seslenerek “onlar derdimiz var diyorlar, Erbaa’yı dert edindik diyorlar, ben de dertlerin arkasına sığınmadan açık açık ifade ediyorum ki Erbaa için dermanım var.” diyorum ifadelerine yer verdi.
ERBAA’DA SİYASET ALANI KURTLAR SOFRASI
Erbaa’da siyasi alanın kurtlar sofrasına dönüştürüldüğünü ifade eden Melike Tepecik: “Bana yapmadıklarını bırakmıyorlar. Benim vatandaşlarımla daha sık bir araya gelmem lazım. Vatandaşa derdimi birebir anlatmam lazım. Onlar bizim bir derdimiz var diyorlar, ben de Erbaa için dermanım var, ben de size derman getirdim diyorum. Onun için benim bu seçimi kazanmam gerekiyor.” şeklinde konuştu. Tepecik sözlerine devamla “siyasi partiler siyasi tahakküm altında. Bazı ailelerin veya bazı zümrelerin iki dudağı arasındaki cümlelerle şehrimiz yönetiliyor. Erbaa’yı bu tahakkümlerden kurtarmamız gerekiyor!” şeklindeki ifadeleriyle sürdürdü.
ERBAA GÖRMEZDEN GELİNDİ
Erbaalı bir milletvekilinin mecliste olmadığını vurgulayan Tepecik “Cumhur İttifakının siyasi partilerinde Erbaa’nın bir birkaç evladı milletvekili aday adayıydı, bir tanesi bile listelere alınmadı. 100 bin nüfuslu bir kentte, bir tanede Erbaalının iradesini temsil etsin diye alınabilirdi ama alınmadı ve Erbaa görmezden gelindi. Neden? Çünkü Erbaa’da siyasetin yönünü bir kaç ailenin kararı belirliyor da ondan! Erbaa’nın hak ettiği değeri alması için bir kere bu tahakkümcü zihniyetin kaybetmesi gerekiyor. Onlara bu seçimi kaybettirdiğinizde birinci sıraya Erbaalıyı koyacaklardır.” şeklinde konuştu.
SEVGİNİN DİLİ EGEMEN KILINACAK
İYİ Parti Erbaa Belediye Başkanı Adayı Uzm. Melike Tepecik’in esnaf ziyaretleri vesilesiyle yaptığı açıklamaları şöyle oldu:
“Vaktin bereketiyle kapılarını çaldığımız esnafımızın, tebessüm eden gözleriyle umutlarımızı tazeledik. Siyasi tercihi veya dünya görüşü ne olursa olsun, 31 Mart’ta ister bizi tercih etsin isterse de etmesin, devletine sırt dönmüyorsa, helalinden rızkının peşinden gidiyorsa biz o esnafımızı bugün olduğu gibi yarında başımızın üzerinde taşıyacağız. Erbaa’nın sadece sokakları değil dili de değişecek. Siyasi söylemlerin katran karası koyuluğunu söküp atacağız ve sevginin dilini tüm Erbaa’ya egemen kılacağız. Bilinsin isteriz ki hiçbir siyasi tercih, hiçbir oy kaygısı, bir gönlü incitmekten korktuğumuz kadar bizi korkutmuyor.
Adımızla, bayrağımızla, bin yılları aşan devlet geleneğimizle Erbaa’yı dört başı mamur bir şehir yapmaya ant içtik. Onun için “31 Mart”, Erbaa’nın miladı olacak, dünle kavga etmeden yarınları inşa edeceğiz. Ant içtik; bir çocuğu kucaklarcasına, bir yaşlımızın ellerini hürmetle öpercesine, bu şehrin değerlerini ayağa kaldıracağız… Ant içtik; İYİ’den yana yol yürüyeceğiz, yarınlarımıza İYİ’likler taşıyacağız, hep birlikte İYİ’leşeceğiz ve İYİ’likten vazgeçmeyeceğiz, ant içtik!”
