Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı ile yaptığımız seri söyleşimizin ilk parçasında enflasyon, yarattığı hayat pahalılığı, ekonomi ve bir parça da Sosyal Medya Yasası üzerine, seri söyleşimizin ikinci parçasında ise parlamenter sistem, sığınmacılar, dış politika, KYK yurtları ve KPSS sınavları üzerine konuşmuştuk.

Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı ile seri söyleşimizin üçüncü parçasında ise köy okulları, çiftçiler, gençler, Artagan Projesi, İyi Yaşam Gelir Modeli, çevre ve 6’lı masanın sağladığı anlaşma üzerine konuştuk.

Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı’nın seri söyleşinin üçüncü parçasında Tokat Hürsöz gazetesi ve Tokat Güneş Haber sorularına verdiği yanıtlar şöyle.

HÜRSÖZ: Cumhurbaşkanı Sayıştay Başkanlığı’na seslenerek «açık aramayın» dedi? Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

Evet, Cumhurbaşkanı Sayıştay’a seslenerek ‘Açık aramayın’ dedi. İnsan üzülüyor. Bu ne anlama geliyor? Arif olan anlar. Bu ‘İşinizi yapmayın’ anlamına gelmiyor mu? Devletin kaynaklarını kullananlar denetlenmekten korkmamalıdırlar. Çünkü devletin kaynaklarını oluşturanlar bizleriz, yani Türkiye kamuoyu… Bizden toplanan vergilerin nereye harcandığını, usulüne göre harcanıp harcanmadığını bilmek hakkımız değil mi? Açıklanan Sayıştay Raporları usulsüzlük, yolsuzluk ansiklopedisi gibi… «Açık aramayın» sözü ile denetlenmenin önüne geçilemez. Çünkü devlet unutmaz. Haksızlık, hukuksuzluk, kimsenin yanına kalmaz. O raporlar elbet bir gün döner dolaşır, ilgililerin yakasına yapışır. Bu nedenle bugün yapılmayan, yapılamayan denetlemeler gün gelir yapılır ve kamuoyuyla da paylaşılır.

HÜRSÖZ: Olası bir Millet İttifakı iktidarında köy okulları için neler yapacaksınız?

Genel Başkanımız sayın Meral Akşener aynı zamanda bir eğitimcidir. İlk iş olarak taşımalı eğitim için harcanan parayla terkedilen köy okulları yeniden tamir edilecektir. Yeni açılacak köy okullarında bir yıl zorunlu anaokulu eğitimi de olacağı için en az 50 bin atanamayan öğretmenin ataması yapılacaktır. Bu öğretmenlerimiz görev yerlerine gitmeden önce iyi bir hizmet içi eğitimden geçecek, oryantasyonları tamamlanacaktır. Köylerde de her türlü olanaktan faydalanılacaktır. Hiçbir çocuğumuz geride bırakılmayacaktır. Kız çocuklarımız okullarına devam edecek, erken yaşta evlendirilmeyecektir. Kızıyla, erkeğiyle pırıl pırıl çocuklarımız meslek sahibi olacaktır. Köylerimizde yeniden İstiklal Marşı’mız okunacak, andımızın gür sesi yeniden duyulacaktır. Millî bayramlarımız yeniden coşkuyla kutlanacaktır.

HÜRSÖZ: Türkiyede siyaset anlayışını, «şuculuk, buculuk» üzerinden yapılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de iftiralar, hakaretler üzerinden yapılan siyasi anlayışın; şuculuk, buculuk üzerinden yapılan bir siyasi anlayışın seçmene bir faydası var mı? Köylüye bir faydası var mı? Yok. Atanamayan öğretmene bir faydası var mı? Yok. EYT’liye bir faydası var mı? Yok. Dar gelirliye, emekliye bir yararı var mı? Yok! Burada çırak çıkan seçmendir, Vatandaşlar bunları düşünüp, oylarını çok kıymetli hâle getirmelidir. Hiç kimse ceketini asıp oy alamasın! Oculuk buculuk üzerinden vatandaşı çırak çıkaramasınlar. 10 maaşlı, 5 maaşlı danışmanlar maaşlarını alırken; sade vatandaşın atanamamış oğlunun, kızının iş ararken çektiği acıyı ortadan kaldırmanın yolu seçmeni velinimet etmektir. Seçmene düşünse oylarına ve kendilerine sahip çıkanlara sahip çıkmaktır.

TOKAT GÜNEŞ HABER: Sizce çiftçilerimiz için neler yapılması gerekiyor?

Bakınız pandemi de göstermiştir ki, gıda arz güvenliği en önemli konu olarak öne çıkmıştır. Üstelik tarımsal üretimin azalması, maliyetlerinin artması da bu ürünlerin fiyatlarını her geçen gün artırmaktadır. Dar gelirli yurttaşlarımız artan fiyatlar karşısında çaresiz kalmakta gıdaya erişimde zorlanmaktadırlar. Bu yüzden bizim her şeyden önce çiftçilerimizi ayağa kaldırmamız gerekiyor. Bu da öyle ürün değerinin %3’ü, %4’ü gibi desteklerle olmaz. Peki, İYİ Parti ne yapacaktır? Ürünün değerini ve hak ettiği fiyatı bulmasını sağlayacaktır. Sonra da destekleri dünya ortalamalarının üzerine çekecektir. Çiftçilerimizin kullandığı mazot, gübre, elektrik, yem, tohum gibi kalemlerde ortalama %20 oranında net yerinde, zamanında ve odağında ödemeler yapacaktır. Ürün alım fiyatlarını değişen ekonomik koşullara göre güncelleyecektir. Açıklanan geçici fiyat üzerinden sadece %25 avans ödemesi yapılır ve hasat bittikten bir ay sonra ise oluşan fiyat ne ise o fiyattan ürün bedeli ödenirse, üreticiden ürün alma imkânı doğar. Küçük üreticilerimiz de piyasada ezdirilmemiş olur.

TOKAT GÜNEŞ HABER: Sayın Yarıcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlerle olan bir buluşmasında; «Spora mutlaka her gün düzenli olarak vakit ayırın. Demli bir çay ya da aromalı bir kahve eşliğinde yapılan karşılıklı sohbetin getirdiği sosyalleşmeyi asla ihmal etmeyin. Yakın çevrenizden başlayarak tüm şehirleriyle ülkemizi, imkânınız olursa dünyayı gezin’’ dedi. Yorumunuzu alabilir miyiz?

Sayın Cumhurbaşkanının bu sözleri O’nun ülkesinin gerçeklerinden çok uzak olduğunu gösteriyor. Sayın Erdoğan’ın bu söylediklerini mutlu bir azınlık ve onların çocukları yapabilir. Ama bu memleketin çocukları, gençlerimiz maalesef yapamıyor. Neden yapamıyor? Uygulanan yanlış politikalar ve zihniyet yüzünden yapamıyor. Bu ülkede çoğunluğu oluşturan gençler Sayın Erdoğan’ın dediklerini, hayal bile edemiyor. Gençlerimiz ümitsizliğe kapılmasın. Hiç merak etmesinler. İyi Parti gençlerin boğazındaki düğümleri çözmeye geliyor! Siyasi nutuklarla değil, çözümlerle geliyor! Hak ettikleri gibi bir Türkiye’yi hep birlikte inşa etmenin sözünü veriyor! Az kaldı. Millet İttifakı geliyor.

HÜRSÖZ: İyi Partinin Artagan Projesi nedir?

Artagan Projesi, kuvvetler ayrılığını merkeze koyan bir devlet yapısıyla teknolojiyi birleştirerek, ülkemizin zenginlikleriyle, çalışan insanlarımızın emeğini harmanlayan, şimdiye dek yaşamadığımız bir bolluğun kapılarını aralayan bir projedir. Artagan sayesinde, sürekli olarak tasarruf açığı verip, yurt dışından borç bulmaya çalışan ülkemiz, tasarruf fazlası veren ve sürdürülebilir büyüme yakalayan bir ülkeye dönüşecektir. İş dünyasının belini büken, daha fazla yatırımı engelleyen kredi faizleri, yakın tarihimizin en düşük seviyelerine gerileyecek, üretim artacak, tüketim geniş kitlelere yayılacaktır. Eğitim, sağlık ve altyapı alanında kaynak yetersizliği sebebiyle gerçekleştiremediğimiz tüm atılımlar için, ihtiyacımız olan finansmana sahip olacağız. Artagan, bu atılımlar için, devlet bütçesine 300 milyar liranın üzerinde bir kaynak sağlarken, üretim ve tüketimin artması için gerekli olan uygun maliyetli kredileri de, bankacılık sistemine 500 milyar liranın üzerinde bir yerli kaynak katarak sağlayacaktır. Bu sayılar şimdiye dek yanına bile yaklaşamadığımız bir zenginlik ve refah vadediyor.

HÜRSÖZ: İyi Partinin İYİ Yaşam Gelir Projesi nedir?

Bugün Türkiye’de, 15-24 yaş grubundaki gençlerin önemli bir çoğunluğunun ki 2 milyondan fazla olduğu söyleniyor, evinde, bilgisayar yok. Binlerce gencin evinde, internet bağlantısı yok. Yoksul ya da dar gelirli ailelerin çocukları eskimiş giysilerinin yerine, yenisini alamıyor,  ikinci bir ayakkabı alamıyor. Spor, sinema, konser gibi sosyal aktivitelere katılamayan binlerce gencimiz var. İşte o nedenle “İYİ Yaşam Geliri Modeli” projesi hazırlanmıştır. Bu projeyle; 18-26 yaş arasındaki tüm gençlerimize, medyan gelirin yarısının altında kalan 4 milyon hanedeki kadınlara, 2021 fiyatlarıyla, aylık 1000 lira, İYİ Yaşam Gelir Desteği sunulacaktır. Bu projeyle; yoksulluğu ve gelir adaletsizliğini azaltıp kişi başına düşen gelir artırılacaktır. Yapılan çalışmalara göre İYİ Yaşam Gelir Desteği, vatandaşlara sunulduğunda; ülkemizdeki yoksulluk oranı, yüzde 48 azaltılacaktır. Yoksulluk açığı yüzde 23 azaltılacaktır. Kişi başına düşen gelir ise, ortalama yüzde 6 oranında artırılacaktır.

TOKAT GÜNEŞ HABER:  Türkiye’de çevrenin büyük zarar gördüğünü düşünüyor musunuz?

Ne yazık ki Türkiye, son 20 yıldır çevrenin tahrip edilmesi konusunda üzücü uygulamalara sahne olmuştur. Batıdan doğuya kadar birçok alanda doğa katliamı yaşanmıştır. Otel, HES,  inşaat yapma, maden arama uğruna ve zamanında önlenemeyen orman yangınlarıyla nefesimiz, canımız kesilmiştir. Üzülerek söylüyorum, çevremizin, şehirlerimizin ve iklimimizin tarumarına sessiz kalmaması gereken Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı bu doğa katliamlarını önlemekte yetersiz kalmıştır. Şimdi de bilim adamlarının sakıncalı dediği Kanal İstanbul Projesi uygulamaya alınmak istenmektedir. Milletimizin gözünün içine baka baka patlatılan dinamitlerle millî parklarımızın, dağlarımızın, ormanlarımızın, ağaçlarımızın ve endemik bitkilerimizin yok oluşuna göz yumulmuştur. İyi Parti’nin de yer aldığı Millet İttifakı iktidarında «Millete İnat patrona itaat» devri bitecektir. Ödeme garantili projelere geçit verilmeyecektir.

TOKAT GÜNEŞ HABER: Sayın Yarıcı 6’lı masanın anlaşma sağladığı maddeler hakkında da bilgi verir misiniz?

6'lı masa 16 madde de anlaştı. Ortak bir anlaşma düzleminde belirlenen bildirideki maddeler ana hatları belirlemektedir. Bu önemli maddelerden birincisi, Cumhurbaşkanlığı’nın Çankaya'ya alınacak olmasıdır. Cumhurbaşkanlığı makamı hatırı sayılır harcamalara neden olan şaşalı saraydan kurtarılacaktır. Cumhurbaşkanı tarafsız olacak, varsa partisi ile ilişiği kesilecektir. Partili cumhurbaşkanlığının sakıncalarını yaşayarak öğrendik.  7 yılını tamamlayan cumhurbaşkanı bir daha aktif siyasete dönemeyecektir. Cumhurbaşkanının veto yetkisi kalkacaktır. TBMM seçimleri 5 yılda bir yapılacak, seçim barajı yüzde 3'e düşürülecek, genel seçimde en az yüzde 1 oy alan partilere de Hazine yardımı verilecektir. Demokrasinin olmazsa olmazı gensoru uygulaması geri gelecek, Başbakan ve bakanlar TBMM üyelerinden seçilecektir. TBMM'de en çok sandalye sayısına sahip olan parti, hükümeti kuracaktır. Adaletin sağlanması ve hukukun üstünlüğünü sağlayacak hâkimlere coğrafi teminat güvencesi sağlanacak, hukuk fakültelerinin sayısı azaltılacak, Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararları derhal uygulanacaktır. Adalet Bakanı ve müsteşarı, HSK'dan çıkarılacak, AYM'nin üye sayısı artırılacak, en az dörtte üçü hukukçu olacaktır. Basın özgürlüğü güvenceye alınacak, TRT, RTÜK, BİK ve AA tarafsız olacak, keyfi akreditasyon olmayacaktır. Kamudaki sınavlarda mülakata son verilecek, yazılı sınav esas alınacaktır.  Belediyelerde başkanlar yargı kararı olmadan görevden alınamayacak ve kayyum uygulamasına son verilecek, üniversite rektörleri de öğretim üyelerince seçilecektir.