Seçime sayılı günler kala iktidara varma yolunda her siyasi oluşum kendince planını, programını yürütürken, yerel siyasette gelecek planını kamuoyuna paylaşmaktan yana olan diş hekimi Hüseyin Yarıcı söyleşi serimizin ilk parçasında milletvekili aday adayı olmayı istediğini belirtmişti. Enflasyon, hayat pahalılığı ve siyasal iktidarın ekonomi politikalarına odaklı açıklamaları olmuştu.

Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı ile seri söyleşimizin ikinci parçasında parlamenter sistem, sığınmacılar, dış politika, KYK yurtları ve KPSS sınavları üzerine konuştuk.

 

Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı’nın seri söyleşinin ikinci parçasında Tokat Hürsöz gazetesi ve Tokat Güneş Haber gazetesinin sorularına verdiği yanıtlar şöyle…

 

HÜRSÖZ: Neden Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem?

Çünkü ikiye ayrılan ülkemizin, yarıştırılan insanlarımızın yeniden birleştirileceği bir sistemdir. Güçlendirilmiş Parlamenter sistemle ikiye ayrılan milletimiz yeniden barışacaktır. İkiye ayrılan gerçeklik yeniden hakikatle buluşacaktır. Bunu da milletin varlığına, dirliğine özgürlüğüne el koyan, liyakatsiz kadroları milletin tepesine çıkaran, demokrasi geleneğimizi yok eden Başkanlık Sistemini ortadan kaldırıp, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi kurarak yapacağız.

HÜRSÖZ: Mevcut Başkanlık Sisteminin Türkiye’ye zararı olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Zararlarını yaşayarak görüyoruz. Ekonominin içinde bulunduğu durum; çiftçimizin, esnafımızın, emeklilerimizin, öğrencilerimizin çektiği bu çile sadece iktidarın hatası değil, aynı zamanda tercihidir. İşte bu yüzden yaşadığımız kriz Türkiye iktisat tarihine bir yönetim krizi, bir devlet krizi olarak geçecektir. Çünkü bu sistem; rasyonellikten uzak, şeffaflıktan, hesap verebilirlikten uzak olduğu için ülkemiz için kötü kararların alınmasına sebep oluyor. Bu kötü sistem; kişisel tercihlerin ve ihtirasların, ülkenin ve devletin çıkarlarının önüne geçmesine sebep oluyor. Yani bu sistem Türkiye’nin önünü açmak yerine, koca bir milleti iktidarın yanlışlıklarına mahkûm ediyor. İşte tam olarak bu yüzden bizim öncelikli itirazımız bu kötü sistemedir. Çünkü bu sistem sebep, yaşadığımız ekonomik kriz ve derinleşen yoksulluk bir sonuçtur.

TOKAT GÜNEŞ HABER: Sayın Yarıcı, İyi Parti iktidarında KYK yurtları sorununu nasıl çözülecek?

Ülkemizde oluşan ağır ekonomik koşullar nedeniyle; yorulan, bunalan ve yıpranan gençlerimiz hem yurt bulmakta, hem de barınma imkânını zor bulmaktadırlar. Buldukları yurtlarda da neler yaşadıkları takip ediliyor. Gençlerimizin hayatını baskılayan, özgürlüklerini kısıtlayan, onlara düşük kaliteli ve sağlıksız beslenme koşullarını dayatan sorunları çözüme kavuşturmak iktidarın görevidir. Öğrencilerimizin yaşadığı barınma sorunu, onları dernek ve vakıflara ait özel yurtlara mecbur bırakıyor.  Gençlerimizi çaresizliğe iten, karamsarlığa hapseden, yaşamaktan vazgeçiren, özgürlüklerini kısıtlayan sebeplerin peşi bırakılmayacak, Millet İttifakı’nda çözüme kavuşturulacaktır. Öğrencilerimiz kendilerine en yüksek mahremiyetin sağlandığı iki kişilik yurt odalarında rahatça vakit geçirebilecekler. En önemlisi her genç, her çocuk arkasında devletinin olduğunu bilecek, kendini güvende hissedecek. İyi Parti iktidarında yurtlar ücretsiz, yurt yemekleri ücretsiz ve sağlıklı olacak.

   

TOKAT GÜNEŞ HABER: Sizce dış politika nedir? Dış politikada sorunlar yaşandığını düşünüyor musunuz?

Sorunuza dış politika ne değildir diye yanıt vereyim. Dış politika iç siyasete malzeme üretmek, ülke gündemini değiştirmek, millîlik duygusu ve beka vurgusu üzerinden oy toplamaktan ibaret değildir! Dış politika; bir ülkenin, ön savunma hattı, devlet yönetiminin can damarı ve milletimizin güvenliğinin teminatıdır. Dış politikada çok sorun yaşandığını düşünüyorum. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in de dediği gibi «Tek taraflı, çok bağıran, bolca gürültü çıkarıp sonra da geri adım atan tutarsız tavırlar, uluslararası toplumda Türkiye’nin de başını öne eğiyor. Türkiye’yi ciddiyetsiz gösteriyor.” Türkiye ciddiye alınan, saygınlığı bulunan diş politikasına, liyakatli dışişleri kadrosuna Millet İttifakı’nda geri dönecektir.

HÜRSÖZ: Peki, sığınmacılar konusunda uygulanan politikayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, sığınmacılar konusunda uygulanan politikayı «kasıtlı politikasızlık» olarak tanımlıyor. Çok yerinde bir saptama!  Bu sadece basiretsizlik veya bilinçsizlik değildir. Bugün Türkiye’de bir göç sorunundan bahsediyorsak bunun, iktidar eliyle tasarlanan, bilinçli bir şekilde kurgulanarak uygulanan kasıtlı bir politikasızlık olduğunu da bilmemiz gerekiyor. Düzensiz göç sorununun muhatabı da, sorumlusu da, suçlusu da mevcut iktidardır. Esas mesele, sığınmacıların kendisi değil, para karşılığı Türkiye’yi hendek ülke yapmayı kabul eden zihniyettir. Dolayısıyla sığınmacıları ülkelerine geri göndermenin yegâne yolu da öncelikle, bu iktidarı demokratik yolardan, yani seçimle evine göndermektir!

HÜRSÖZ: Türkiye’de ne kadar sığınmacı olduğunu düşünüyorsunuz? İyi Parti sığınmacılar için ne yapacaktır?

Ne yazık ki Türkiye bir göçmen deposuna dönüşmüştür. Türkiye’de 3 milyon 654 bin,  küsuratı da var Suriyeli sığınmacı, 650 bin civarında diğer ülke uyruklu sığınmacı ve müracaatçı, 3 milyon 500 bin kaçak dâhil, Türkiye’de 8 milyon sığınmacı ve kaçak göçmen bulunduğu belirtiliyor. O da en düşük rakamlara dayalı iyimser tahminle. Genel Başkan Sayın Meral Akşener tarafından “Kararlı ve Planlı Geri Dönüşe Az Kaldı” sloganıyla tanıtılan “Göç Doktrini ve Stratejik Eylem Planı” kapsamındave ‘Hudut namustur’ esası benimsenerek, açık kapı politikası terk edilecektir. Sığınmacılara hiçbir şart altında vatandaşlık verilmeyecektir. Sığınmacılara tanınan tüm ayrıcalıklar iptal edilecektir. Bir beka konusu haline gelebilecek sorun çözülecektir. Özetle, bu eylem planı kapsamında Türkiye Cumhuriyeti olarak resen güvenli bölge genişletilecek ve her hal ve şartta Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri dönüşlerini sağlanacaktır.

TOKAT GÜNEŞ HABER: Sayın Yarıcı sığınmacılar konusundaki temel sorun nedir?

Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, sığınmacılar konusunda 4 temel sorunu; vatandaşlık garantili ev satışı, millî güvenlik endişesi, kayıt dışı iş gücü ve istihdam, Avrupa Birliği ile imzalanan geri kabul anlaşması olarak açıkladı. Türkiye bir sömürge ülkesi değildir! Türkiye, Orta Doğu’nun bataklığına mahkûm olacak bir ülke de değildir! Türkiye egemen, bağımsız ve onurlu bir cumhuriyettir! Ecdadımızın kanıyla, canıyla, tüm varlığıyla ortaya koyduğu irade ile kurulan devletimiz kimsenin şahsi çıkarlarına, menfaatlerine ve ayak oyunlarına bırakılmamalıdır ve bırakılmayacaktır.

TOKAT GÜNEŞ HABER: KPSS sınavları ve sorularının çalınması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Soruların çalınması başka bir zafiyet konusudur. Ama sorun sadece soruların çalınması değil ki! Yıllarca KPSS’ye çalışmış ama mülakatta dayısı olmadığı için elenmiş gençlerin ve ailelerin mağduriyetleri söz konusudur.  Emek harcayarak, emek sarf ederek bu sınavı kazananlara kimse karşı değil. Karşı olduğumuz gençlerin hakkının yenmesi. KPSS’den 92 puan alıp atanamamış genç var. Ama 58 puanlı atanan gençler de var. Bu hak mıdır? Bu hukuk mudur? Bu vicdan mıdır? Bu ahlak mıdır? Mülakatlar siyasal iktidara yakın olanlara iş bulma merkezleri hâline gelmiştir. İYİ Parti iktidarında mülakatı kaldıracağız, sınavları da şaibeye geçit vermeden düzenleyeceğiz.

 

DEVAMI YARIN