Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı ile yaptığımız seri söyleşimizin ilk parçasında enflasyon, yarattığı hayat pahalılığı, ekonomi ve bir parça da Sosyal Medya Yasası üzerine, seri söyleşimizin ikinci parçasında iseparlamenter sistem, sığınmacılar, dış politika, KYK yurtları ve KPSS sınavları üzerine konuşmuştuk. Söyleşimizin üçüncü parçasında ise köy okulları, çiftçiler, gençler, Artagan Projesi, İyi Yaşam Geliri Modeli, çevre ve 6’lı masanın sağladığı anlaşma üzerine konuşmuştuk.

Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı ile seri söyleşimizin dördüncü ve son parçasında ise Tokat’ın makro ve mikro ölçekteki acil sorunları ve çözüm önerileri üzerine konuştuk.

Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı’nın seri söyleşinin üçüncü ve son parçasında Tokat Hürsöz gazetemizin ve Tokat Güneş Haber gazetesinin sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

 

HÜRSÖZ: Sayın Yarıcı Tokat’ın en önemli sorunu ya da sorunları sizce nelerdir?

 

Öncesi de var ama Tokat’ın mikro ve makro ölçekte 20 yıldır çözülemeyen ve gittikçe ağırlaşan önemli sorunları vardır. Ne yazık ki, siyasal iktidarla bağlantısı olanlar; AKP yerel siyasi otoritesi yani milletvekilleri, parti teşkilatları, yerel yönetimleri ile kamu yönetiminin açıkça dillendirmeyip gözden kaçırmaya çalıştıkları bu sorunlar, zamanında çözüme kavuşturulamayan sorunların birikimiyle meydana gelmiştir.  Tokat’ın mikro ve makro ölçekte bir an önce ve orta vadede çözüme kavuşturulması gereken 11 adet temel sorunu vardır? Bunlar; Planlama-Yönetim ve Sürdürülebilirlik sorunu, Tokat Karayolu Ulaşım Ağı sorunu, Tokat Kültür, Kongre ve Fuar Merkezi sorunu, Tarımda Standartlaşamama ve Tarıma Dayalı Sanayinin Gelişememesi Sorunu, Eski Tokat Hava Alanının Ne Yapılacağı sorunu, Tarım Arazilerinin İmara Açılması sorunu, Doğal Alanların Vahşi Madenciliğe Açılması Sorunu, Tokat Pancar Ekicileri Kooperatifine Atanan Kayyum Heyeti Sorunu, Baraj Sorunu ve Tokat Turizminin Gelişememesi Sorunudur.

 

Tokat’ın yerel ölçekteki planlama-yönetim ve sürdürülebilirlik sorunu nedir, açıklar mısınız?

 

Aslında tüm sorunların kaynağında plansızlık ve sürdürülebilir yaklaşımların olmaması yatmaktadır. Önce bunun altını çizeyim. Çünkü bir şehirde kurumlar arasında iletişimsizlik varsa, planlama prensipleri askıya alınıyor ve çalışmalar sürdürülebilir kılınamıyorsa gelişmeden de söz edemeyiz. Dikkat ediniz, Tokat’ın gelişiminden birinci derecede sorumlu kurum ve kuruluşlar; valilik, belediyeler, il özel idaresi, kamu kurumları, meslek odaları vs. hazırlanan tüm eylem planlarını göz ardı ederek, planlı gelişme prensiplerini askıya almakta,  her gelen vali, her seçilen belediye başkanı ya da yerel yönetimler kendi bakış açılarını topluma dayatmaktadır. Tarım, turizm, sanayi ve kentsel gelişim alanlarının uzun vadeli, amaç ve sonuç yönelimli stratejik planlama yerine, gündelik, dar kapsamlı, yalnızca PR yapmaya yönelik karar ve politikalarla yönetilmesinde ısrar edilmektedir. Kalkınma alanların geliştirilmesinde kritik öneme sahip stratejik planlama asla dikkate alınmamakta, kararlar, stratejik planlamanın aktörleri kabul edilen kent paydaşlarıyla tartışılarak oluşturulmamaktadır. Her gelen vali kendi bakış açısını topluma dayatmakta, devlette devamlılık ilkesi göz ardı edilmekte ve ne yazık tüm yerel dinamikler de buna sessiz kalmaktadırlar. Özellikle kamu yetkililerinin, yerel yönetimlerin Tokat’la ilgili sorunlara geçici çözümler bulmaya odaklanan mevcut zihniyetlerini terk etmeye ikna edilmeleri gerekmektedir.

 

Plansızlıktan neyi kastediyorsunuz?

 

1993 yılından başlamak üzere Tokat için kamu, yarı kamusal meslek örgütleri ve sivil toplum işbirliği ile hazırlanan 7 adet kalkınma ve eylem planı bulunmasına karşın bunların hiçbirisi uygulamaya alınmamış, çekmeye atılmış, planlı gelişme prensipleri askıya alınmıştır. Bu planlar 1993 yılından başlayıp, 2018 kadar hazırlanan kalkınma eylem planlarıdır. Bu eylem planlarını uygulamaya almayacaksak, çekmeceye atacaksak, herkes kendi kafasına göre takılacaksa bu planlar neden yapılmıştır? Bir iktidar değişiminde kamuda gerçekleştirilecek yapısal dönüşümle bu sorunlar ortadan kaldırılacaktır.

 

Tokat’ın makro ölçekteki karayolu ve ulaşım ağı sorunu nedir? Nasıl çözüme kavuşturulacaktır.

 

Artık bilmeyenimiz kalmadı. Tokat karayolu ulaşım ağının yeterli olmaması nedeniyle rekabetçi pazarlara açılamayan şansız bir şehirdir.  Tarımsal ya da sanayi ürünlerini kara, hava ya da tren yoluyla Samsun Limanına en uygun maliyetlerle ulaştırma olanaklarından yoksundur. Diğer taraftan Amasya ya da Nevşehir-Ürgüp’ten ve Sivas üzerinden Tokat’a gelecek olası turistleri en uygun konforla Karadeniz’e ulaştıracak karayolu ağı da yoktur. Diğer taraftan Sulusaray, Yeşilyurt ve Artova ilçeleri Zile Ticaret ve Sanayi Odası’na ve Zile Ticaret Borsasına bağlıdır. Bu 3 ilçe ağırlıklı olarak Zile ile yoğun bir trafik içindedir. Ancak Zile-Artova yolu İl Özel İdaresi’ne bağlı olduğundan ve hak ettiği yatırımı alamadığından dolayı yıllardır ulaşımda sıkıntı yaşanmaktadır. Yapılması gerekenler de açıktır. Tokat-Niksar-Ünye bölünmüş kara yolunun mevcut hattan farklı olarak bir an önce yapılması. Tokat-Alaca-Zile-Pazar-Tokat bölünmüş kara yolunun, Tokat Çamlıbel Tünelinin, Tokat-Turhal Demiryolu ağının, Tokat’tan yalnızca İstanbul’a değil, İzmir, Ankara, Antalya, Adana gibi şehirlere de uçuşların, Zile-Sulusaray-Yeşilyurt-Artova yolunun Özel İdareden alınıp, Karayolları Genel Müdürlüğüne devredilmesi ve çağa uygun şekilde yapılmaları sağlanmalıdır. Millet İttifakı’nda bu sorunlar bir plan dâhilinde çözüme kavuşturulacaktır.

 

Tokat’ın makro ölçekteki kültür, kongre ve fuar merkezi sorunu nedir açıklar mısınız?

 

Tokat’ta halen bir kültür sarayı ya da bir kültür merkezi yoktur. Bu ayıp bile yeter.  Adı 26 Haziran Atatürk Kültür Merkez olan yapı, kamu kurumlarının ve İl Özel İdaresi’nin faaliyet gösterdiği bir kamu binasıdır. Adı “Kültür Merkezi” dir ama kamu kurumlarının hizmet verdiği bir yapıdır. Beklenen çözümü şudur! Tokat’ın toplumsal yaşamını zenginleştirecek ve çeşitlendirecek, kültürel, sanatsal ve hobi faaliyetlerinin yapılabildiği, tiyatro sahnesi, çalışma atölyeleri, sanat galerisinin bulunduğu, kentteki kültürel etkinliklerin, müzik, resim, heykel, tiyatro, dans, sinema, folklor gibi kentsel yaşamı canlı ve ilginç hale getiren çalışmaların sergilendiği, kentsel kültürü tanıtacak eğitim programı veya materyallerinin geliştirildiği, kentin kültürel yaşamıma en fazla katkıda bulunacak projelerin gerçekleştirildiği, ulusal ve uluslararası fuarlara ve kongrelere ev sahipliği yapabilecek bir kültür, fuar ve kongre merkezinin yapılması gerekmektedir.

Tokat’ta karşılaştırmalı üstünlüğe sahip tarım sektörü için neler yapılmalıdır?

 

Tokat yöresinde ekonomik büyümeye katkı sağlayacak, tarımsal üretimde akıllı ve sürdürülebilir bir rol oynayacak, tarım sektöründe tarım-sanayi bütünleşmesini sağlayacak, ek katma değer yaratan tarımsal ürünler ortaya çıkaracak, bu yolla kırsal ekonomiyi destekleyebilecek, tarımla uğraşanlara ve topluma yarar sağlayacak, daha verimli ve katma değerli tarım ve gıda üretimi gerçekleştirecek bir tarım politikası ne yazık ki yoktur. Neler yapılması gerektiğine gelince… Öncelikle Tokat’ın;  Tokat’taki iyi tarım uygulamalarına, altyapıya, çağdaş teknolojilere yatırım yapılmasına,  çiftçilerin ve gıda üreticilerinin genel üretkenliklerinin güçlendirilmesine yardımcı olacak, makro düzeyde bir “Tokat Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi”nin yapılması gerekmektedir. Bu makro proje Tokat’a yapılabilecek en değerli ve sayılı birkaç projeden birisidir. Bu proje; salt Tokat merkezde değil, kırsal ekonomilere ve istihdam yaratımlarına önemli ölçüde katkıda bulunacak, katma değerli tarımsal ürünlerin hacmini, verimliliği ve gelirleri artıracak bu sayede kırsal-kentsel göçlere karşı bir kısıtlama görevi de görecektir.

 

Eski Tokat Havaalanının yeri sizce nasıl değerlendirilmelidir?

 

Eski Tokat Hava Alanı, bugünkü haliyle Tokat Büyük Ova Koruma Alanı içerisindedir. Bu alanın sanayi imarına açılması tehlikesi hala varlığını sürdürmektedir. Emsal mahkeme kararlarına karşın,  Yeni Nesil Küçük Sanayi Sitesi’nin çeşitli oyunlarla Büyük Ova Koruma alanına yapılıyor olması bu tehlikeyi güçlendiriyor. Bu alanın imara (yapılaşmaya) açılması ovaya da zarar verecektir. Bildiğim kadarıyla

Türkiye’de sadece 4 şehirde; Adana, Ankara 2, Tarsus ve İzmir toplam 5adet Havacılık ve Uzay Bilimleri ya da Mühendisliği fakültesi vardır. Söz konusu eski Tokat hava alanının Havacılık Fakültesi yapılmak üzere Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi’ne verilmesi ve bu konuda adı geçen üniversiteye kaynak ayrılması daha yararlı olacaktır diye düşünüyorum.

 

Tokat’ın doğal alanların vahşi madenciliğe açılmasına nasıl bakıyorsunuz?

 

AKP siyasal iktidarı döneminde değiştirilerek, korumacı maddelerden arındırılan Maden Yasası’na yabancı şirketler bile inanamamış, yanlışlık yapmaktan çekindikleri için bir süre beklemişler, ardından devreye yerli işbirlikçileri girmiş, uygulamaya aldıkları vahşi madencilikle ormanlarımızı, taşımızı toprağımızı mahvetmekte sakınca görmemişlerdir. Galeri tipi madenciliği bırakarak, daha ucuz olan “açık maden ocağı” işletmeciliğine soyunanlar ve onlara bu imtiyazı verenler yüzünden”, bugün Tokat dâhil ülkedeki ormanlarımız, ovalarımız, sularımız, tarım alanlarımız, hayvancılık, tarihi mirasımız ve yaşam alanlarımız bu vahşi madenciliğin tehdidi altındadır. Bu tür vahşi madenciliğe; açık maden ocağı işletmeciliğine-siyanürle altın aranmasına izin veren,  ormana, çevreye, bitki yapısına, su kaynaklarına, tarım alanlarına, hemşerilerimize ve bölgede yaşayan her türlü canlıya zarar veren, AKP yasasının değiştirilmesi ve vahşi madenciliğin yapılmasının yasaklanması sağlanacaktır.

 

6’lı masanın üzerinde anlaştığı konular arasında kayyum uygulamasına son verileceğini belirtmiştiniz. Turhal Pancar Ekicileri Kooperatifi’ndeki kayyuma da son verecek misiniz?

 

Hiç şüpheniz olmasın. Yaklaşık 68 bin üyesi olan S.S. Turhal Pancar Ekicileri Kooperatifi’ndeki kayyum uygulamasına son verilecek, kooperatif genel kurulunun yapılarak kooperatifin gerçek sahibi olan üyelere teslim edilecek, kooperatifin çok değerli yatırımlarının tekrar faaliyete alınması sağlanacaktır.

 

Tokat’ın ve çevresinin içme ve sulama suyu sorunu çözülebilecek mi?

 

Tokat’ın ve Zile’nin içme ve sulama suyu sorunu elbette çözüme kavuşturulacaktır. Garantili ihalelere verilen paralarla Türkiye’nin birçok sorunu çözüme kavuşturulabilirdi. Millet İttifakı’nda bu tür yatırımlar öncelenecektir. 21’ncü yüzyılda içme suyu sorunu yaşamak da nedir? Yılan hikâyesine dönen Dartaş Barajı bir an önce tamamlanacaktır. Tarımsal sulama Maşat Ovası gibi verimli bir ovası bulunan Tokat Zile’nin 1 asırlık sorunudur. Diğer taraftan yaklaşık 20 yıldan fazla bir süredir Zile’de içme suyu sorunu yaşanmakta zaman zaman 2 ayı bulan su kesintileri yaşanmaktadır. Bu içinde bulunduğumuz yüzyıla ve Zilelilere yakışmayan bir durumdur. Süreyya Bey Barajı-Zile isale hattının büyük çaplı ve taşıyıcı özellikteki boru hatlarının tamamlanarak, bu barajda üretilen suyun Zile’ye taşınmasının ve Zile’deki tarımsal sulama sorununun ivedilikle çözüme kavuşturulmasının sağlanması için gerekli girişimlerde bulunacaktır. Zile içme suyu sorununun giderilmesi için de Zile’yi ve 19 köyü içme suyuna kavuşturacak olan Yünlü Barajı’nın ivedilikle tamamlanması sağlanacaktır.

■TOKAT GÜNEŞ HABER ve TOKAT HÜRSÖZ: Sayın Yarıcı düşüncelerinizi paylaştığınız bu kapsamlı söyleşi için teşekkür ederiz.
- Asıl ben bana böyle bir fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ederim. İnşallah başka söyleşilerde buluşuruz. Önümüzdeki genel seçimlerin ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını içtenlikle dilerim. 
SON