Almanya'da hükümet, kiraların kontrollü bir şekilde artışını sağlamak amacıyla yeni düzenlemeler getirme planları yapıyor. Ülkede 2021'de kurulan koalisyon hükümetinin ana bileşeni olan Sosyal Demokrat Parti (SPD), kira artışlarını sınırlamak için önlem paketi hazırladığını duyurdu. Plana göre, üç yıl süreyle kiraların artış oranı yüzde 6 ile sınırlanacak. Enerji fiyatlarının artışı ve ödeme zorlukları, bu önlemleri kaçınılmaz hale getirdi.
Almanya'da yaşayan hanelerin yüzde 58'i kiralık konutlarda yaşamakta olup, kiraların kontrolsüz artışının önümüzdeki yıllarda sıkıntıyı daha da artırabileceği belirtiliyor. SPD Federal Meclis Grup Başkan Yardımcısı Verena Hubertz, kiracıların rahatlayabilmesi ve üç yıl boyunca kiraların dondurulabilmesi gerektiğini belirtti.
Şu an için kira artışlarına genel olarak yüzde 20'lik bir sınır getirilmiş durumda ve bu oran daralmış konut piyasasında yüzde 15 civarında. Ancak SPD, mevcut kriz durumu göz önüne alındığında yüzde 11'lik sınırın yeterli olmadığını düşünüyor. SPD'nin önerdiği önlemler, mobilyalı kiralık dairelerin geçici kullanım adı altında yüksek kiralara verilmesinin önüne geçmeyi amaçlıyor. Ayrıca, kira ve mobilya masraflarının ayrı ayrı gösterilmesi ve 6 aydan uzun süreli kiralamaların geçici kullanım olarak kabul edilmemesi gibi düzenlemeler de yer alıyor.
Önerilen düzenlemelere göre, ev sahipleri mevcut kiracıları daha yüksek kira ile değiştirirse, eski kiracılara tazminat ödemek zorunda kalacak ve kurallara uymayanlar cezalandırılacak.
Bu yeni düzenlemeler ve kira artışlarının olumsuz etkileri, Almanya'daki Türk topluluğunu da etkiliyor. Berlin'de kira artışlarının mültecilerin artışıyla birlikte konut bulma zorluğunu daha da artırdığı ifade ediliyor. Kiraların artışına karşı protesto gösterileri düzenleniyor ve bu konuda yardım dernekleri aktif rol oynuyor. Berlin'de, yüksek kira artışlarına karşı dayanışma ve bilgilendirme amacıyla Gecekondu adlı bir baraka kuruldu.
Almanya'nın kira artışlarına getirdiği sınırlamalar, Türk vatandaşlarının da benzer adımların atılmasını ve konut masraflarının daha sürdürülebilir bir düzeye getirilmesini umutla beklemesine sebep oluyor.




