Sevgili Kişisel gelişim Yolcusu,
Kişisel Gelişim Yolculuğunda başarılı olmak isteyen insan, zorlukları aşacak özgüvene sahip olmanın yanında aynı zamanda da başkalarının da kendisine güven duymasını sağlamak zorunda. Bizleri ne kadar çok insan sever ve güven duyarsa hem bizim motive olarak insanlara faydalı olmamız daha çok artar hem de onlara moral verme gücümüz artar.
Sevgili Kişisel Gelişim yolcusu,
Kendisini geliştirmek isteyen çok gence rastlamaktayım. Tanıştığımız gençlerden sık sık “ Ağabey, ne güzel anlattınız. Bende artık arkadaşları arasında sözü dinlenen, etkili olan ve karizma bırakan insan olmak istemekteyim. Ne yapmam lazım?” veya “ Bende gelişmek istemekteyim. Ne zaman başlayalım?” diyen insanlara sık sık rastlamaktayım. Onlara “ Hemen başlayalım” dediğim zaman başka bir bahane ile ertelemekteler. Bu ertelemelerde insanın gelişmesine engel oluyor işte.
Sevgili Kişisel Gelişim yolcusu,
Bir insana güven verebilmemiz için tutarlı olmamız lazım. Bu tutarlılık özü ve sözü bir olmaktan geçer. Ama ben bugüne kadar insanların çoğunun tutarsız olduklarını , “Kendin için istemediğini başkası için de isteme” düsturu ile hareket etmediklerini, başkalarının ayıplarını ararken kendi ayıplarına bakmadıklarını görmekteyim. Kendileri başkalarının ayıplarını ararsa başkaları da gayet doğal olarak senin ayıplarını arar. Bu yüzden başkasını eleştirirken iyi düşünmek lazım.
Sevgili Kişisel gelişim dostu,
Gelişmek isteyen önce kendindeki şüpheleri atarak, tutarlı davranacak, kendi için istemediğini başkaları için de istemeyecektir. Bugün gençlere bakmaktayız da , üniversitede okuyan mesela işletme okuyan insan, maliye ya da iktisattan mezun olmuş amca, dayısını küçümsemekte, onların anlattıklarından faydalanmak yerine, onların anlattıklarını çarpıtarak akrabalarına anlatarak aralarına nifak sokmaya çalışmakta. Halbuki kendini geliştirmek isteyen insan daha önce kendi bölümüne benzer okullar okuyanları ziyaret ederek, onlara sorular sorarak, ama sordukları sorularda mantıklı sorular olmak koşulu ile güzellikleri yakalamaya bakarlar.
Sevgili Kişisel Gelişim Yolcusu,
Gelişmek hem kolay hem de aslında zordur. Kolaydır eğer insan olumlu düşünmeyi öğrenmişse kolaydır. Ama olumsuz düşünen insanın kendini geliştirmesi ve başkalarına da örnek olması zordur. Olumsuz insan çevresine genelde karamsarlık ve olumsuzluk aşılar.
Sevgili dostum, kişisel gelişim yolcusu,
Zamanında Üniversite okuyan bir genç ile tanışmıştım. Bu genç Üniversite okuyan gençlerden farklı idi. Babası ve annesi de öyle bilgili insanlarda değildi. Bu genç liseye kadar da eğitimi çok iyi değildi. Ama bir gün “gelişim dergileri okuyup onları uygulamanın gücü”nü keşfederek, tüm zamanını bir yıl boyunca bu dergi ve kitapları okumaya ve okuduklarını da uygulamaya ayırdı. Ama sadece okumadı uyguladığı da . Sonra okuru olduğu bu dergiye yazarda oldu. “İletişimi güçlendiren yazılar” a büyük önem vererek, okuduklarını uyguladı. Çevresine baktığı zaman eskiden “ Kimse bana yardım etmiyor, kimse bana yol göstermiyor” demekteydi. Bu dergi ve kitapları okuyup uyguladığı zaman bu sefer “Aaa çevremde ne kadar da bana yardım edecek insan varmış” demeye başladı ve onlarla tanışarak, uygulayarak bir süre sonra uyguladıkları ile “insanları eskiden ne kadar yanlış tanıdığını” görerek sık sık faydalandığı insanların yanına gitmeye ve onlardan faydalanmaya başladı. Artık insanların olumsuz yanını değil, olumlu yanlarını görmeye başlamıştı. Bu birikimle kitapta yazdı ve başarılı da oldu. Ben bu genç ile tanıştığımdan bu yana halen görüşmekte kaynaşmakta ve o benden, ben de ondan faydalanmaya devam etmekteyiz. Şu an ayrı ayrı şehirlerde olsak da…
Sevgili Kişisel Gelişim dostu kardeşim,
Bir gün Üniversite okuyan yakınımla konuşurken bana şöyle demişti.” Ağabey, o kadar uğraşmama rağmen hocalarla yakınlık kuramamaktayım. Hocalar bana yüz vermemekte” . Yani ona göre suçlu hocalardı. Bir gün Üniversitede hoca olan arkadaşımla konuşurken bunu hatırlattığımda bana şunu söyledi.” Ben şahsen öğrencilerimi severim. Ama konuşmasını bilmeyen, hocasına nasıl davranılacağını bilmeyen, odamıza kahvehaneye girer gibi dalan, sözünde durmayan TUTARLI OLMAYAN insana ben nasıl sıcak davranayım.?” Demişti. Hocaya hak verdim. İletişim kurmasını bilmeyen insana hoca nasıl sıcak davransın.?
Değerli Kişisel Gelişim Yolcusu,
Hayatta ve ailede başarının temeli kesinlikle iletişimdir. İletişim muhatabını kendi yerine koyarak sevgi ile konuşmaktan geçer. Sen muhatabını dinlemeden, adeta dilinle adamı döver gibi konuşursan adam senden uzaklaşır. Hep kendini haklı görürsen insan senden uzaklaşır. Eğer insanlara da hak verirsen, insanı gerçek manada seversen o zaman iletişiminin güçlendiğinin ve insanlara kendini sevdirmenin sevinci ile başarı da peşinden gelir.
Değerli Kişisel Gelişim yolcusu,
Zorla, baskı ile kimseye bir şey yaptıramayız. Yaptırsak bile zorluk, baskı gidince yapılan işin de değeri kalmaz. İnsan isterse her şeyi yukarıda anlattığım arkadaşım gibi değiştirebilir.Ama bunu da kendi isteği ile heves ile sevgi ile yapmalı. Yani dünyanın merkezinde insanın gene kendisi vardır ve o isterse hayatı değişebilir.
Can dostum sevgili Kardeşim,
Bazı insanlar vardır yaşları hayli ilerlediği halde yeniliğe, gelişime inanmadıkları için hep eskileri anlatırlar. Bire bin katarak, pireyi deve ederek, yapmadıkları ama yapmak istediklerini sanki yapmışlar gibi anlatırlar. Bunu da marifet sanırlar. Bu ise kendilerinin çevresinde bulunan ve gelişmek isteyen insanlara zarar verir ama farkına varamazlar.
Sevgili Kişisel Gelişim Yolcusu,
Gelişen insanlar ise hep ileriye bakarlar. Kendileri gelişmiş ise çocuklarının ve çevrelerinin gelişimine çaba harcarlar. Bunu da severek yaparlar. Başkalarının başarılarını hiç sahiplenmezler ve aynı şekilde başkalarının başarısızlıklarını da sahiplenmeye bakmazlar. Onlar için sadece çaba vardır ve yaptıkları iyilikler anlatılmaz sadece yapılır.
Sevgili Kişisel Gelişim dostu Kardeşim,
Bunlardan hangisi olmak istemektesin? diye sana sorduğum zaman senin “gelişen adam” olmak istediğini duyar gibiyim. Bu hiç de zor bir şey değildir ve sen istersen bunu da başaracak güçtesin.
Sevgili Kişisel gelişim Yolcusu dostum,
Bazı insanlar vardır ki, başarıyı sadece akademik ünvanlar almak olarak algılarlar. Halbuki başarı sadece meslek ile sınırlı olmamalı. Bir toplumda yaşıyor olmamızın gerçeği olarak hayatta sosyal alanda da başarılı olmalıyız. Profesör olmuş ama öğrencileri tarafından sevilmeyen, okul dışında kendisinden kaçılan, iş arkadaşları ve toplum tarafından sevilmeyen bir insan mı olmak istersin, yoksa sıradan ama bilgisinden faydalanılan, çevresine umut aşılayan, öğrencin olmadığı halde sana severek gelen bir insan mı? Hangisi?
Sevgili dostum, Hayatta güzellikler ve çirkinlikler her zaman var olacak. İkisini seçmek de bizim elimizde ve bu seçimimizin sorumlusu da sadece biziz. Ama sorumluluk almadan yaşamak isteyen gelişemeyen insan hep başka şeyleri suçlamaya devam eder. Bunun da farkına varmaz. Sen gelişen ve daha çok gelişmek isteyen insan olarak her şeyin farkına varmaya çalış olmaz mı?
