Türkiye'nin yakın tarihindeki önemli dönemeçlerden biri olan Vagon-Li Olayı, 1933 yılında Fransız demiryolu şirketi Vagon-Li'nin Türkiye'deki müdürlüğünde yaşanan bir dil tartışmasıyla başladı. Bu olay, basit bir anlaşmazlık gibi görünse de, aslında Türk toplumunun milli kimliğini koruma konusundaki kararlılığını ortaya koyan bir direniş hareketine dönüştü. Peki, Vagon Li Olayı sonuçları nelerdir? Vagon Li Olayı kiminle yaşandı? Detaylar haberimizde...

Vagon Li Olayı ve sonuçları nedir?

Türkiye'nin tarih sahnesinde önemli bir dönemeç olan Vagon-Li Olayı, 1933 yılında Fransız demiryolu işletmesi Vagon-Li'nin Türkiye'deki müdürlüğünde yaşanan bir dil tartışmasıyla başladı. Şirketin Belçikalı müdürü Jannoni'nin, Türk memur Naci Bey'e şirketin resmi dilinin Fransızca olduğunu belirterek ceza vermesi, dönemin hassas milli duygularını harekete geçirdi.

Olay, 25 Şubat 1933'te Beyoğlu'ndaki Vagon-Li Şirketi'nin bürosu önünde patlak veren protestolarla doruğa ulaştı. Darülfünun ve Milli Türk Talebe Birliği'ne bağlı öğrencilerin öncülüğünde gerçekleşen gösteriler, kısa sürede büyük kitlelerin katılımıyla genişledi. Şirketin camlarının kırılması, büronun tahrip edilmesi ve Mustafa Kemal'in resminin alınıp sokağa atılması gibi eylemler, olayların şiddetini artırdı.

Yaşanan bu olaylar, Türkiye'de milliyetçilik duygularının ne kadar güçlü olduğunu gösterdi ve Vagon-Li Şirketi, Naci Bey'i işe geri almak zorunda kaldı. Ayrıca, birçok yabancı şirket Pera civarında Türkçe isim kullanmaya başladı. Bu dönemde "Vatandaş Türkçe Konuş!" kampanyası da yeniden canlandı.

Vagon-Li Olayı, sadece bir dil tartışması olarak kalmadı; aynı zamanda Türk toplumunun milli kimliğini ve dilini koruma konusundaki kararlılığını tüm dünyaya gösteren bir direniş hareketine dönüştü. Olayın ardından, Osmanlı döneminden kalma birçok yabancı şirket devletleştirildi, bu da Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığına ve milli kimliğine verdiği önemin bir göstergesi olarak yorumlandı.

Vagon-Li Olayı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarındaki milliyetçi politikaların bir yansıması olarak tarihe geçti ve Türk toplumunun hafızasında derin izler bıraktı.

Kaynak: HABER MERKEZİ