(Haber-Foto: Şule Şahin)

Bir dönem, Tokat Belediye Başkanlığına Bağımsız Adaylığını koyan Yaşar Gençay, Tokat'ta ve hatta Türkiye genelinde, inşaat izninde aranması gereken bir şart önerdi. Gençay'ın teklifi, inşaat izni verilmesi için 1 dönüm (1.000 m2) alana, ancak 100 m2, 10'da 1'i oranında kapalı inşaat alanı izni verilsin. Geriye kalan 900 m2, otopark, bahçe ve açık alan olarak kullanım zorunluluğu olsun, şeklinde. Gençay, bunu zorunluluk haline getirecek yasanın çıkmasını, yerel yönetimlerce bunun cesaretle, günümüze ve gelecek nesillere en büyük iyilik olarak görülerek sahiplenilmesini arzu etti.

GAZETE ZİYARETİNDE AÇIKLAMA YAPTI

Yaşar Gençay, inşaat izinleri için yasal zorunluluk olmasını önerdiği teklifini açıklamak için Tokat Hürsöz gazetesine ziyarette bulundu. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü gazeteci Fatih Kılıç’a açıklamalarda bulundu.

TOKAT PAZAR BALLICA MAĞARASI ve DURAN EVREN İLE TURİZME AÇILMA SERÜVENİ
TOKAT PAZAR BALLICA MAĞARASI ve DURAN EVREN İLE TURİZME AÇILMA SERÜVENİ
İçeriği Görüntüle

EN AZ 50 YILLIK ŞEHİR PLANLARI HAZIRLANSIN

Tokat’ta Belediye Başkanlığı’na Bağımsız Adaylığını koymuş isimlerden biri olan Yaşar Gençay, bilhassa toplumsal yaşamda, konut ve ticari alanların imar planlamasında en az 50 yıllık şehir planlarının hazırlanmasının önemine değindi. Şehirler için plansız, programsız yaşamın yerel yönetimler açısından şehre ihanet olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan Gençay “şayet planı projesi yoksa bir yerel yöneticin hiç talip olmasın. Görevdeyse istifa etsin, milletin önüne engel olmasın. Tokat birinci derece deprem bölgesi. Kentsel dönüşümün yapılması zorunluluğu olan illerin başında geliyor. Şehrin en az 50 yıllık imar planını hazırlamak yerel yönetimlerin ve ilin mülki amirlerinin en büyük vebali, sorumluluğudur. Benim Tokat için ve hatta tüm Türkiye için teklifim şudur. Bir inşaat yapılacaksa, 1 dönüm (1.000 m2) alan için en fazla 100 m2 kapalı alan inşaatına izin verilsin. Geriye kalan 900 m2’lik alan açık alan, yeşillik, otopark, bahçe olarak kullanılsın. Bu kanunla yasal zorunluluk haline getirilsin. Vatandaşın ya da yerel yönetici işine gelmeyeceği düşünülmesin. Bunu başarmaya cesaret eden yerel yöneticiler ve siyasetçiler, yasa yapıcılar günümüze ve gelecek nesillere en güzel iyiliği bunu yasal zorunluluk haline getirmekle yapacaklardır. Hayal değil istendiğinde, cesaretli olunduğunda yapılacak işler bunlar. Toplumsal yaşamda fiziki mekan ferahlığını, yapının depreme karşı dayanıklılığını hep birlikte görüp yaşayalım derim. Bunu yapan yerel yönetici ve mülki amir, TBMM’de yasa yapıcılar, işte o zaman adlarını tarihe altın harflerle yazdırmış olurlar.” dedi.

Muhabir: Şule Şahin