Durup durup tuz kavurmuyorum.

Durup durup arasıra yazmaya çalışıyorum. Şimdi diyeceksiniz ki, neden yöneticimiz uyuyor mu diye yazdın.

Hemen söyleyeceğim. Canım istediği için değil, canım sıkıldığı için yazdım.

Yöneticilerimiz uyumaz mı?

Tabii ki uyurlar. Her insan gibi onlarda uykusu gelince yatar uyurlar. 7/24 uyanık olmak mecburiyetinde değiller.

Hem devamlı uyanık olsalar da ne değişecek ki?

Yine kaldırım işgalleri devam edecek.

Yine engelli vatandaşlarımızın kaldırımdaki rampalarına araçlar park edilecek.

Yine paket servis yapanların motosikletleri kaldırımlarda terör estirecek.

Yine Tarım Bakanlığının yayınladığı listedeki sahte içerikli ürünler raflardaki yerini almaya devam edecek.

Anlayacağınız bu liste uzayıp gidecek ve Tokat yerinde saymaya devam edecek. En iyisi kısa keselim.

Tokatlı aptal mı?

Sümme haşa, zaten bu sözde bendenize ait değil. Biz edebe muhalif ve mugayir yazmayız.

Bu söz bir çok esnafımıza ait.

Emniyetin yeni yaptığı uygulamaya kızan esnaflar soluğu yanımda alıyorlar.

“Tokatlı aptal mı? Trafik aracının üzerindeki yazı bizi rencide ediyor. İşlerimiz düştü kimse dükkanları önünde bir dakika park edip alış veriş yapamıyor” diyorlar.

Bunları diyenler kendi aralarında ve vicdanlarında öz eleştiri yapıyorlar mı bilemiyorum.

Bize vebal attıkları için yazıyorum.

Birde hoşikcilik yapıp gaz veriyorlar. “Sende o cesaret nerede, hadi yazda görelim” diye.

Biz görevimiz gereği vatandaşların istek ve şikayetlerini yazarız.

Yönetenlerle yönetilenlerin arasında köprü vazifesi yapmak zaten basının birinci görevidir.

İlimizin trafik sorunu hepimizin malumu.

Otomotiv fabrikaları habire araç üretip duruyor. Fakat yerel yönetimler bu hıza ayak uydurup yeterince ‘oto park’ üretemiyorlar.

Tokat trafiği de bu yüzden bu yükü kaldıramıyor. Çift parkada polis haliyle müdahale ediyor.

Neticede trafikte kilitleniyor esnafın işleri de.

Çözüm! Çözüm sadece kanunlara ve kurallara uymakta.

Ve en önemlisi de bu işleri bir an önce halletmeleri için idarecilerimizi uyarmakta gibime geliyor benim.