En sonda söyleyeceğimiz sözü en başta söylememiz gerekirse, bu şehre değer katanların başında Adem Dizer’in geldiğini hemen belirtmemiz şarttır. En az 15 yıldır tanırım kendisini. İl Genel Meclisi Başkanlığında gösterdiği performans, bugün bile herkesin dilindedir.
Eşitlik, hak ve hakkaniyet ölçeğinde Tokat’ın her bir köyüne adaletle hizmet eden bir iradenin sahibidir.
Dolayısıyla Adem Dizer’in AK Parti Tokat İl Başkanı olarak aday gösterilmesi şehir için müthiş bir kazanım olmaktan ziyade, AK Parti dışındaki partilere mensup yurttaşlarımız için de önemli bir gelişme olarak görmekteyim. Çünkü yönetimindeki İl Genel Meclisinde, muhalefetteki meclis üyelerinin bile desteğini birçok konuda alan bir isimden bahsediyoruz.
Tao Düşüncesi'nin kurucusu kabul edilen önemli bir Çin düşünürü olan Lao Tzu, “Sözlerdeki nezaket, güven yaratır. Düşüncede nezaket, derinlik yaratır. Nezaketi vermek, sevgi yaratır.” der. İşte Adem Dizer’in bugün bu toplumdaki karşılığının da özetidir bu söz. Yalnız kendi partisinin siyasetine değil, muhalefetteki partilerin de görüşlerine saygı duyan, onların helal ve meşru taleplerini geri çevirmeyen bir anlayıştan bahsediyorum.
Tıkanan, çözümler aranan, alternatifler üzerinde kafa yorulan bir süreçte Tokat siyasetine Adem Dizer formülünü bulanları kutlamak gerekir. Kabul etmek gerekir ki Tokat’ın özellikle son birkaç yıldır çözüme kavuşmamış sorunlarının siyasete olan yansımasını yerel seçimler gösterdi. Elbette ülke siyasetinin de etkilerini bu sonuçlarda aramak gerekir, ancak hatırı sayılır bir oranda da yerel sorunlar bu sonuçları önemli oranda etkiledi.
AK Parti’nin 2018 yılındaki Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşkilatlarına yaptığı “tevazu” uyarısı önemliydi. Kaldı ki Erdoğan bu uyarıları hep yaptı ve yapıyor da. Ne demişti Cumhurbaşkanı 2018’de:
“Millete yanlış yapan kimsenin AK Parti'de yeri olamaz. Seçim sonuçlarını değerlendirirken cumhurbaşkanlığında aldığımız oy ile milletvekili seçiminde elde ettiğimiz netice arasındaki farkı çok iyi analiz etmeliyiz. Bizi yücelten tevazumuz olmuştur. Eğer biz bu tevazuyu kaybettiysek işte bu açık net puan kaybına da neden olmuştur…”
“Tevazu, samimiyet, gayret” temasını sürekli işleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bu tema çerçevesinde hareket etmeyen teşkilatlarına yaptığı uyarılara rağmen sıkıntıların devam ettiğini herkes biliyor. Bu sıkıntılardan elbette Tokat da payını aldı. Halktan kopuk bir şekilde, kibir ve samimiyetsiz görüntülerle siyaset yapma alışkanlığı bir hastalık gibi nüksetti. Neticede kaybeden sadece siyaset değil Tokat oldu.
İşte şimdi bir fırsat çıktı Tokat’ın karşısına.
Adem Dizer bu fırsatın simge ismidir. Onu tamamlayacak kadrolarla Tokat için yeni kapılar aralanabilir, şehir girdiği dehlizlerden çıkabilir, kısaca herkes rahat bir nefes alabilir. Yeter ki “her şeyi siyasetten ibaret” saymayalım. Bütün partiler, siyasetçiler, STK’lar ve toplum kesimleri siyasi iradeye Tokat için omuz vermelidir. Siyaseti sandıkta yaparız, herkes gider kendi partisine oyunu verir; ama bugün mevzumuz Tokat ise siyasetimizi rafa kaldırmalı, memleket için ne yapılması lazımsa ona odaklanmalıyız.
Kaldı ki bugün Tokat olarak bir açmazda, çaresizlikte, karanlıkta ve derin sessizlikteyiz.
Bu hazin tabloyu rengarenk umutlarla donatacak irade, işte bu anlattığımız öyküde gizli…