-TV’ler yandaş mandaş ama istemeyerekte olsa bazı haberleri verebiliyor.

-Geçen akşam bir haber maliye; garsonların bahşişlerinden %20 vergi almak için düzenleme hazırlıyor.

-Adil bir vergi sistemi oluşturamayıp; Akaryakıt, MTV’ler içki, sigara, direkt vergileriyle bütçeyi ayakta tutmaya çalışılmakta.

-Garson; sabahın köründen gecenin bir yarısına kadar asgari ücretle evine nafaka temin etmeye çalışan kişi.

-Çoğu yazın iş bulur çalışır. Kışında işsizdirler.

-Bahşişe gelince, öylesine cepleri dolduracak bir paranın olmadığıda bir gerçek.

-Belki çok lüks yerlerde bir miktar bahşiş toplanabilir.

-Bir gerçekte; bahşiş verenlerin sayılarının çok azlığıdır.

-Vergi toplamak için yeni kalemlere ihtiyaç duyulmuş olmalı.

-Dünyanın en pahalı akaryakıtını kullandıranlar kolaycılıkla vergi toplamakta. Emeksiz zahmetsiz.

-Mazotla benzin arasında ki fark 32 kuruşa inmiş. Kimin umurundadır.

-Nakliye giderlerinin artışı maliyetleri dolayısıyla fiyatları derhal artırmakta. Piyasa pahalanmakta.

-Bütçenin sağlam tutulması, harcamaların yerinde ve doğru kullanılmasına bağlıdır.

-Çevremizde ki karayollarına yapılan harcamalara bir bakın. Asfaltlar bir sene sonra sökülüyor. Yeni düzenlemeler, menfezler, kavşaklar yeniden asfalt kaplamalar;

-Aynı yolda her sene sökmek yeniden yapmak demek ki masrafsız hayıra yapılmaktamı sanılıyor.

-Sökerken para, taşırken para, yaparken para.

-Yolda yanlışlığı yapan kim devleti zarara uğratan kimler araştırıp soruşturma sonra; Garsonların bahşişlerine %20 vergi koymaya kalk.

-Devletin elindeki kuruluşları öldü parasına çoğu yabancılara sat bir kısmını kapattır. Devlet gelirlerinden; vatandaş ekmeğinden olsun. Sonra bir paket İngiliz sigarasını 10 TL ye vatandaşına içir. Para gitsin İngiliz’in cebine.

-Birde kaçak sigara olayı varya. Vitrinde on tl. Kaçakta yarı parasına kaçağın parası nereye PKK. ya. Bu uygulama doğrudan kaçakçılığı teşvik etmekte.

-İşte böyle bir düzen kurulmuş. Çarkı dönüyor.

-Kaçağın biri yakalansa onda dokuzu satılıyor amaç hasıl oluyor.

-Tekel sigara fabrikalarını kapatmak İngilizlere en büyük tarihi hediyelerdir. “ Ben beceremedim sen al afiyetle ye” demektir.

-Her tarafta savurganlık, bu tarafa gel; garsoniye %20 vergi.

-Garson kardeşlerimiz devletimiz eğer %20 garsoniyeye ihtiyaç duyar hale geldiyse gönül ferahlığıyla verirler kimseler merak etmesin.

-Saltanat süren kurumlar, makam, koruma ordularına harcanan helikopterlere, uçaklara, zırhlı koruma araçlarına yapılan akıl almaz harcamalara dur denilebilsin.

-Hazreti Ömer’in adaleti, sadece kitaplarda, hutbelerde birde garibanların yüreğinde yaşıyor, yaşatılıyor.

-İşkur’dan maaş alıp belediyelerde ve diğer bazı kurumlarda çalışan kardeşlerimiz; sizleri yazın ihtiyaç olduğu dönemlerde çalıştırmayıp işsiz bırakıp seçim öncesi kış sezonunda çalıştırmayı hedefleyenlere gereken cevabı sandıklarda zaten vereceksiniz.

-Yazın kurağında, sıcağında ağaçları çiçekleri çayırları sulatmayıp kurutanlara aziz milletinde bir cevabı herhalde olacaktır.

-Çalışan kardeşlerimizin hiçbir vebali yoktur. Vebal sistemi siyasi menfaatleri doğrultusunda kullananlara aittir.

-İllada garsonun bahşişi. Bahşiş helal paradır.

-Helali alıp harama çevirmek eğer yakışırsa.

Sevgi ve Saygılarımla.