Dinimizde nas var, haram ve yasak edilmiş durumlar var. Yasakları, haramları işimize, siyasetimize çıkar malzemesi yapmak da yine dinimizin men ettiği, yasakladığı uygulamalardır.

Ülkenin ekonomisi konusunda uzmanlaşmış teknik kişilerinin % 80’i faizi düşürmenin (Merkez Bankası Faizi) gerçekte faizleri düşürmediğini, dövizin artacağını ve beraberinde hayat pahalılığı yaşanacağını açıkladılar.

Merkez Bankası aldığı talimatla merkez faiz oranını % 19’dan % 14’e her ay 1 puan indirmişti.

Sonucu milletçe birlikte yaşadık. Tüketicilerin kullandıkları kredilerin faizleri % 25 - % 30’lara çıktı. Döviz başını aldı gitti, ülkede hayat pahalılığı, ekonomik sıkıntılara düşüldü. Piyasa adeta felç oldu. Fiyatlar üçe katlandı.

Dövizi olan küçük bir zümreye daha çok faiz geliri vermek üzere kur ayarlı döviz hesapları açıldı. Bu sistemle faizler çift dikiş değil üç dikişli hale geldi. Peki hani nas vardı? Nerede kaldı? Kur ayarlı döviz hesaplarına ödenecek faizlerin bir bölümü de hazinenin sırtına yüklenmişti. Bu faizler de vergisi düzenli ödeyen mükelleflere yüklendi.

Dolar yine tırmanışta. Cari açık devamlı artmakta.

Merkez Bankasının döviz rezervinin de eksi 60 milyar dolarlara getirildiği açıklanıyor.

Geçim sıkıntısı, işsizlik ve asgari ücrete mahkum olmak bu milletin kaderi olamaz.

Hayallerle hiçbir gerçek olmuyor. Konunun kurallarına uymak mecburiyeti vardır. Keyfiliğin sonu ülkenin getirildiği bugünkü durumdur.

Yanlışa da alkış tutan, doğruları açıklamaya yüreği yetmeyen, dalkavuk, yandaş medya aldıkları talimatları çıkarları gereği, milleti yanıltmayı görev saysınlar bakalım.

Nereye kadar? Yağdanlıkta bir gün yağ kalmayacak.

Nas vardı, faiz haramdı.

Peki, zinayı suç olmaktan çıkarmanın günahını kim çekecek?

Sevgi ve saygılarımla…