Tokat’ın “saklı cenneti” Almus, elimizin altındaki bir doğa harikası. Lakin bugüne kadar kıymetini doğru düzgün bilemedik. Tokat il merkezine 35 kilometre uzaklıktaki Almus’un eşsiz doğası ve içerisinde barındırdığı muhteşem göl manzarası dillere destan. Ama biz bugüne kadar Almus’u Tokat’a bağlayan yolu bile yapamadık. Sadece Tokat-Almus yolunu değil, bu muhteşem turizm potansiyeli olan ilçeyi Karadeniz’e bağlayacak yolu da yapamadık.
Trabzon’un Uzungöl’ü ile yarışacak bir Almus’tan bahsediyoruz.
Ama Almus’umuz bir Uzungöl kadar talihli değil. Çünkü lobisi yok. Siyaset de Almus’u çoktandır unutmuş. 1966 yılında tamamlanan Almus Barajı ve Hidroelektrik Santrali'nin açılışını, bizzat projenin mimarı dönemin Başbakanı Süleyman Demirel yapmıştı. Anlayacağınız Demirel’den bu tarafa Almus’u ele alan yok. Ötesinde, hatırlayan yok.
Yayla ve dağcılık turizmi için de potansiyel taşıyan, ama bir türlü bu potansiyeli harekete geçiremeyen ilçede, son dönemde açılan tesisler dikkat çekiyor. İlçenin turizm açısından daha da hareketlenmesine vesile olan bu tesislerden birkaçı dikkat çekiyor.
Ankara dönüşü Kurban Bayramı’nda ailemle birlikte bu tesislerden birini ziyaret ettik. “Harami Garden” isimli tesis, Almus’un meşhur “Harami Yaylası” mevkiinde yer alan gerçekten güzel bir yer. Gerek personellerin ilgisi, güler yüzleri, gerekse de yiyecek içeceklerdeki kalite övgüye değer. Biz kahvaltı için gittik ve son derece de memnun kaldık. Taze sebzelerden yapılmış melemenden tutun da, kuymak, bal, zeytin, köy peyniri ile dolu masada, ara sıcaklar da birbirinden lezzetliydi. Bu mönü biraz daha geliştirilebilir; mevsim meyveleri kahvaltı masasında yer alabilir, yeşillikler ayrı bir tabakta ve çay da semaverde olacak şekilde sunum yapılabilir mesela…
Personellerden öğrendiğimize göre bungalov evleri de içerisinde barındıran tesis, şehrin gürültüsünden kaçarak birkaç gün kafa dinlemek isteyenler için muhteşem bir ambiyans oluşturmuş. Tesisin sahipleriyle tanışma imkânım olmadı, lakin hepsini buradan kutlamak isterim. Almus’a, dolayısıyla Tokat’ımıza böylesine nezih ve kaliteli bir işletme kazandırmış olmalarından ötürü tebrik ediyorum kendilerini.
Temizlik ve hijyen on numara tesiste. Doğayla iç içe olmasına karşın masaların üzerinde ve etrafında kediler dolaşmıyor. Kaldı ki bu konuda birçok tesis sınıfta kalıyor; hayvan sevgisinin yemek yenilen yerlerde hijyenik bir soruna dönüşmesini anlayamayan kimi işletmeci, kedilerin masaların üzerinde ve etrafında sürü halinde gezmelerini “normal” karşılayabiliyor. “Harami Garden” bu konuda da sorumlu davranmış. Her yer pırıl pırıl, tuvaletler tertemiz.
“Harami Garden” gibi tesislerin çoğalmasını ümit ediyoruz. Çünkü kalite arttıkça, turizm de hak ettiği değeri görecektir. “Tokat’ın saklı cenneti Almus”a hak ettiği değeri gösterdiğimiz gün, turizmde de büyük sıçramaları yapacağımız vakte eriştiğimizi göreceğiz. Almus gibi muhteşem bir coğrafyanın kıymetini bilmek gerekiyor. Bu şehrin her şeyden önce elindekilerinin farkına varmaya ve onları sahiplenmeye ihtiyacı var.
Dolayısıyla, “Harami Garden” örneğinden yola çıkarak “rol model” olacak tesislere sahip çıkmak, desteklemek ve kamusal anlamda da bu işletmelere gerekli ilgiyi göstererek Almus’u ihya etmek, bugünümüzün en acil görevleri arasında yer alıyor.
Bilinmelidir ki Almus’un ihyası, Tokat’ın da ihyası ve kurtuluşudur.