İnsan denen varlığı, hayvandan ayıran özellik kültürdür. Hayvanlar da kendi yapılarına göre gezer tozar, kendi diliyle konuşur. İnsanlar gibi kendilerini tehlikelere karşı korur.

 

 Bütün okulları bitirip, dalında bilgi sahibi olmak güzel. Bu güzelliği daha da güzel yapmanın yolu kültürdür. Bu da çeşitli okumakla mümkündür. Çeşitli okuma derken tek yönlü okumanın yanlışlığını özetliyorum. Profesör olmuş kişi, biz en büyük zararı aydınlardan görüyoruz derken tek yönlü yetiştiğini kanıtlıyor. Aynı zamanda tahsilini yok sayıyor. 

 

 Bürokrat ol, ülkede yönetici ol, doğru karar vermenin yolu kültürden geçer. Kültürlü kişi kendi ve yandaş çıkarını düşünmenin yanında, hak ve adaleti düşünür. Yani insanlığın gereğini yapar.

 

 Dünya’nın en mükemmel kanunları yapılsa da, bunu uygulayan insandır. İnsan işin temelidir. Kültürden yoksun yargıç da, bir yerde erdemini koruyamaz. Balzac “kanunlar örümcek ağı gibidir. Büyük sinekler deler geçer, küçük sinekler ise takılır.” Büyük sineklerin takılması için, yargıçlar onurlarını koruyabilmeli. Büyük sineklerin bataklığını kurutmak, yargıcın iradesi ile mümkündür.  Böylece adalet yerini bulur. Art niyetli kişilerin azalması sağlanır.

 

 Dinimize göre, iki günü eşit olan zarardadır. Ülkemizin hep ilerde, zararda olmaması için gençlerimiz iyi yetiştirilmeli. Müsbet ilimle donatılmalı. Kültürlü kişiler kılmalıyız. Anne ve babanın bu görevi yapabilmesi ancak devletin olanakları ile mümkündür. Bugün dünyada bilim ve fende ileri ülkelerin yöneticileri demek ki görevlerini tam yapıyorlar. İnsanlığın yaşamını kolaylaştıran teknoloji, hep iki günü eşit olmayan ülkelerin eserleri. Bizim gibi ülkeler hep onların arkasında yürüyüp teknolojiyi onlardan alıyor.  Kendini kanıtlayan bazı bilim adamlarımız, ancak ileri ülkelerin sağladığı olanaklarda oluyor. İslam ülkeleri olarak bunun üzerinde düşünmeliyiz. Neyi yanlış yapıyoruz, hangi alanlarda yenileme yapmalıyız, doğru sandıklarımızdan hangileri aslında yanlış.. bunlar üzerinde kafa yormalıyız. Bu çok önemli ihmal etmemeliyiz çünkü hep böyle değildi. Bir zamanlar Müslüman ülkeler pek çok konuda daha ilerideydi. Bir yerden sonra bu durum değişti. İşte onların birden ileri hamle yaptığı bizim ise bir kaya gibi yerimizde oturup kaldığımız o her şeyin değiştiği zamanlardaki hataları ölçüp biçmeliyiz.

 

 Hasılı ülkemizin önde ülkelerin yanında veya önünde görmek istiyorsak, eğitim ve dinimizi müsbet bilimle buluşturmalıyız. Dini, sokaktaki sahte dincilerin elinden almalı, hakiki mütefekkirlere kulak vermeli, ne yapıp edip okumayı teşvik etmeli ve artırmalıyız. Bugün buradaysak yarın bulunduğumuz yerden daima bir adım önde olmalıyız.

 Saygılarımla