Sevgili oğlum,

Geçtiğimiz günlerde öğrenciliğinden bu yana tanıdığım bir öğretmen gençle yeniden karşılaşınca bana dedi ki “ ben kendimi aştım ve iletişimim çok sağlam hale geldi” dedi. Biraz sohbet edince anladım ki “geliştim” dediği şey egosunu şişirmekten başka şey değil. Öğrenciliğinde bana söylediklerin, hatırlattığım zaman tabii işine gelmeyince hemen baskıcı, ısrarcı gibi şeylerle etiketlemeye başladı. Buna da  “kendini aşmak ve gelişmek” dedi.

         Canım oğlum,

         Gerçekten gelişen insan kendisini eleştiren insana sebebini sorar ve muhatabını anlamaya çalışır. Geçmişte söz vermişse sözünü yerine getirmeye getiremeyecekse de güzel anlatmaya bakarak muhatabını suçlamaz. Kendinden bilgi ve yaşça büyük insana” yaptığın hoş değil” demek de hoş olmasa gerek. Her önüne gelenin davranışını  “hoş değil” diye karşılamak gelişmiş insanın davranışı mı sence?

          Sevgili oğlum,

          “kendini aşmak ve iletişimi geliştirmek”  her gencin idealidir ama genç kendini “geliştim, aştım” derse kimse inanmaz. Muhatabımızın bunu görmesi anlaması lazım. “Ben gelişemedim” diyen insana rastlamadım henüz. Halbuki sokaklar, herkesi rahatsız edecek şekilde kaba saba davranan insanlarla dolu. Kendisine hediye edilen şeyler için bizzat hediye edeni arayarak teşekkür edemeyen, insanlara gereken değeri vermeyi bilmeyen, verdiği sözü göz ardı ederek, hatırlatana  “yaptığınız hoş değil”  diyen adama ne diyeceğiz?

         Değerli oğlum,

          İnsanlar okumayı sevdiği için gelişmiş, azmetmiş, eserler üretmiş, etkili konuşmayı öğrenmiş ve bunu da öğretmek isteyen insanları öğrencileri, çalışanları, öğrencileri ve iş arkadaşları ile tanıştırması güzel olmaz mı gelişmek ve ileri gitmek açısından. Bunu bazen sen de yapmıyorsun. Zararını da sen görüyorsun. Tanıştırmak kaynaştırmak aydın insanın özelliğidir. Bunları yapmayan insanın akademik ve eğitim ünvanı ne olursa olsun ben her zaman yadırgarım. Eğitim sadece ders anlatmakla olmaz. Aynı zamanda başarılı insanlarla başarılı olmak isteyen insanları tanıştırmak da en büyük eğitimdir bence. Bunu yapanlar zaten bunun huzur ve mutluluğunu yaşıyorlar. Bunu yapanların kalitesini de zaten öğrencileri de fark ediyor.” Fark yaratmak” deyimi de sanırım bunu gösteriyor. “Fark yaratamayan fark edilmez. Fraklı olmak da sözle değil çalışmakla olur” 

         Sevgili oğlum,

         İşte yukarda anlattıklarımdan dolayı yapamayacağın sözü verme ya da söz verdinse bahane üretmeden karşındaki insanı baştan savmadan sözünü yerine getir. Yoksa  “ben geliştim, iletişimim sağlam oldu” demen insanları sadece güldürür. Ya insanları davet etme, ya da davet ettiğin insanı “Tanrı misafiri” diyerek en güzel şekilde misafir et. Benim hatam da zaten insanlara sözde durmayı zorla öğretmeye çalışmak. Sözünde durmak istemeyen ve kolayca söz verip sonra unutan, hatırlatan insana da tepki göstereni görünce üzülüyoruz işte. Sen bunlardan ders alarak benim hatamı tekrarlama da kolayca söz verme. Sözümüz özümüzdür ve özümüz de servetimizdir. Bunu da  kaybederek  başkalarına muhtaç olmayalım.