Koronavirüs salgının çıkmasından bu yana bir yıla yakın bir süre geçti. Konuyla ilgili onlarca yazımız oldu. Doğru kararları destekledik. Yanlışları ise eleştirmek durumunda kaldık.

Geriye dönüp baktığımızda 28 bine yaklaşan vefat sayımızı ve virüse yakalanmalarımızın 2 milyonu geçtiğini görüyoruz.

Bu sonucuntaya çıkmasının çok farklı sebepleri olduğu da herkes tarafından bilinmekte. Ülke ekonomisinin pandemi öncesindeki olumsuz durumu pandeminin de başlamasıyla katmerlendi. İş yerleri kapandı, işsizler çoğaldı.

Ekonomik durum nedeniyle de esnafımıza, işsiz kalanlara gerekli yardım yapılamadı.

Faturaların, özellikle elektrik, doğalgaz ve su da bir ertelenme sağlanamadı. Su da belediyelerimiz üzerlerine düşeni yerine getirdiler. Vergilerde, ÖTV'de indirim yerine zamlar geldi. Haberleşme ve internet zamlandı. Öğrenciler büyük sıkıntılar yaşadı.

Sağlık Bakanlığımız bilim kurulu önerisiyle iller bazında valiliklerce hıfzıssıhha kurulları kararlarıyla yasaklamaları, belli kriterleri düzenleyebilecek.

Pandemi süresince büyük özveri ile çalışan doktorlarımıza ve sağlık personelimize sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Salgının Karadeniz bölgemizde en yoğun şekilde yaşandığı son verilerden anlaşılıyor. Tokat'ımızda da geçen hafta 118 olan değerin bu hafta 149 olduğunu da üzüntüyle görülmüştür.

Çevremizde Amasya-Çorum-Yozgat-Sivas illerine bakıldığında bizden çok daha iyi durumda oldukları anlaşılıyor.

Maske-mesafe-temizlik (Evde kal-evden çıkma)

Kapalı yerlere girme telkin ve tavsiyelerdendi.

Kayak merkezlerindeki normale dönmüş yaşantılar, kongrelerde görülen manzaralar neyi hatırlatıygençlerimiz duymamış olabilir. Daima kendi çıkarlarını ön planda tutan kişilere eskiden söylenirdi; "ALEME VERİR TALKIMI, KENDİ YUTAR SALKIMI" diye... Başka bir açıklamaya gerek zaten yok.

65 yaş üzerindekiler adeta uzun süredir mahkumiyet almış gibi yaşamak zorunda. Yaşlılarımız için haftanın belirli günlerinde serbestliklerin genişletilmesinde fayda var.

Yaşlılığın verdiği durum dışında fiziksel sıkıntılar yanında psikolojik olarak da umutsuzluğa sürüklendikleri gerçeği artık görülmelidir.

Sevgi ve saygılarımla...