Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu’nun geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklama son derece dikkat çekiciydi. Yazıcıoğlu’nun bizim de katıldığımız kahvaltı etkinliğinde de bu konuda ifadeleri yer almıştı. Ama son açıklaması daha kapsamlı bir şekilde, şöyle oldu:
“Son günlerde şahsıma ve Tokat Belediyemizin çalışmalarına yönelik sosyal medya üzerinden sistematik bir şekilde yürütülen saldırılar dikkat çekici bir boyuta ulaşmıştır. Gerçek kişi izlenimi verilmiş bot ve sahte hesaplarla sosyal medya hesaplarımıza yapılan bu organize saldırılar, ne yazık ki demokratik kamuoyunu yanıltmayı ve hizmetlerimizi gölgelemeyi hedeflemektedir. Açıkça ifade ediyorum! Üstün başarılarımız birilerini oldukça kızdırmış olmalı. Bu saldırıların hangi merkezlerden yönetildiğini, kimler tarafından organize edildiğini gayet iyi biliyorum. Her şeyin farkındayım. Kamuoyunu manipüle etmeye çalışan bu karanlık yapıların, Tokat halkının iradesine saygısı olmadığı gibi, ahlaki ve hukuki sınırları da hiçe saydığı ortadadır. Ancak unutulmasın ki; bu milletin feraseti yüksektir. Devletimizin adli ve idari kurumları görevinin başındadır. Bu mesnetsiz saldırılarla ilgili hukuki süreç başlatılmıştır. Gerekli tüm suç duyuruları yapılmış, deliller ilgili makamlara iletilmiştir. Sosyal medya üzerinden yürütülen bu düşmanlık kampanyası karşısında asla geri adım atmayacağız. Tokat’ımız için, milletimiz için çıktığımız bu yolda kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Unutulmasın ki; gerçekler er ya da geç ortaya çıkar, bu düşmanlığı yapanlar hukuk önünde hesap verir.”
Yazıcıoğlu’na yönelik eleştirilerimizi bilen bilir. Bu konuda geçmişi inkar edecek değiliz elbette. O dönemde o bizi, biz onu tanımıyorduk haliyle. Bizi tanıyanların da bize koydukları mesafeler yüzünden aramızda iletişim kazaları ister istemez yaşandı. Oysa bu şehirde bizi tanıyanlar, “taş üstüne taş koyan herkesten razı olduğumuzu” bilir. Geçmişte Adnan Çiçek ile de eleştirel anlamda birçok polemikler yaşamıştık. Hatta Tokat’ın bakımsız ana caddesinde ve bazı yollardaki çukurlara diktiğimiz çam fidanları ulusal basına yansımıştı. Sonrasında Adnan Bey’in belli bir çizgi dahilinde çalışmalarını memleket için yaptığını gördükçe yanında durduk. Çünkü Tokat için iyi niyetle yapılan çabalara tanıklık etmiştik; Allah, vicdan ve tarih huzurunda bu işlere karşı çıkmak bize yakışmazdı.
Ve şimdi Kemal Bey’in yaklaşık 15 aylık çalışmalarına baktığımızda sadece “iyi niyet” görüyoruz. Babasına duyulan vefanın siyasetteki karşılığını alan Kemal Bey, bu ağır sorumluluğunun farkında. Bu farkındalıkla çalıştığına şahidiz. Elbette aksayan yerler var ve bunlar olacak da. Ama süreç içerisinde eksiklerin tamam edildiği, kervanın yolda düzeldiği bir rotayı çizeceğini görebiliyoruz. Kemal Bey Recep Yazıcıoğlu misyonunun Tokat sokaklarında yaşadığını çok iyi biliyor çünkü. Başarısı da başarısızlığı da o misyona yüklenecek. Dolayısıyla attığı her adımın inceliklerle hesaplandığını, şaşmaz terazide ölçüldüğünü ve pusulasının da bu minvalde ayarlandığını anlıyoruz.
Bizlere düşen de bu iyi niyeti okumak ve ona göre hareket etmek. Elbette pusuda bekleyenler olacaktır; çetele tutanlar, tezgah açanlar, niyet okuyanlar ve çarpık anlayışlarını gerçekmiş gibi sunanlar bir yerlerden hep çıkacaktır. Ama Kemal Bey’in bizzat kendisinden duyduğum, “Elinde belediyemizle ilgili herhangi bir konuda belgesi ya da bilgisi olan kim varsa gelsin ben gereğini yapacağım, yapmazsam o zaman bunları yazın!” çıkışı gerçekten çok önemli. Boğazından haram lokma geçmeyen bir babanın evladı olmak, işte bu özgüveni getirir doğal olarak.
Ben Kemal Bey’in bu konulardaki açıklamasının ‘son’ olmasını dilerim. Çünkü iftiraları muhatap almak iftira sahiplerini daha çok cesaretlendiriyor. Sessiz kalması, cevap vermemesi, hep sahada yurttaşlarla birlikte olması, bence alınacak en güzel tavır olacak. Mehmet Kemal Yazıcıoğlu ismini 15 aylık Başkanlık makamında babasının efsane misyonuyla bütünleştirmek kolay değildi, ama bunu başardı Başkan Bey. Bunca senelik siyasetçilik ve gazetecilik serencamımda gördüğüm şudur ki eğer halkta karşılığınız varsa, gerisi vız gelir tırıs gider. Bırakın yazan yazsın, iftira atan atsın, sözü olan yalan da olsa yazıp çizsin. O iddia ve hakaret sahipleri hukuk önünde hesaplarını versin, siz hep halkın yanında durmaya devam edin.
Çünkü Tokat’ta artık bir “Mehmet Kemal Yazıcıoğlu gerçeği” var.