Salih Ertaçoğlu yazdı: “Sultan Süleyman’a kalmayan dünya kemseye de kalmayacak.”
Ulusal tv kanallarından birinde alt yazı haberleri geçiyor.
“İmamoğlu ile ilgili verilmiş bir karara, ağır ceza mahkemesi hakimi şerh düştüğü için görev yeri değiştirilerek iş mahkemesine atandı.”
Herkes ekranlar karşısında “hukuk devletiyiz” açıklamalarının hiçbir doğruluğu, inandırıcılığın olmadığı, her beyanda açıklayan yüzüne tokat gibi indiriliyor.
Hukuk devleti olarak bilinmesi, inanılabilmesi için önce anayasaya uymak gerekiyor. Herkesin, her kurumun uymaya mecbur olduğu Anayasa Mahkemesi kararları yetkisiz alt mahkemelerde yok hükmünde sayılıyorsa ifade gerçeği yansıtmıyor demektir.
İşimize gelen kararı vermeyen hakimi hemen değiştir. Bu nasıl bir hukuk anlayışıdır. “İstediğim gibi kararları vermeyen, hakimler, savcılar başlarına geleceği düşünsünler.”
Ayıp diye bir şey var. Bir futbol müsabakasında hakem nasıl değiştirilemezse, devam eden davanın hakimi de değiştirilemez. Art niyet, kötü niyet, kasıt ve rakibi sindirmenin hukuk dışı yöntemleridir. Bunları artık yiyen de kalmadı.
Sayın TBMM Başkanı, sayın Adalet Bakanı ve diğer hukukçuyum diye kendini tanıtanlar; Hukukun neresinde olduğunuzu bir görün bakalım.
“Kardeşlik, beraberlik, demokrasi komisyonu” yapılanlara devam eden hukuk dışı keyfi, rakibi ezmeye, sindirmeye yönelik davranışlar aşikar, aynen devam ediyor. Böyle devam edecek, herkes kafasındaki bildiğini okuyacak, mahkemelere baskılara devam edilecek. Bu komisyonun ülkemize hiçbir katkısı olmayacaktır. İyi niyetin, vicdanın ve hukukun kabul görmediği ortamlar yaşanıyor, yaşatılıyorsa, boşuna kimse havanda su dövmesin, millet de beyhude meşgul edilmesin.
Hukuk, hukuk, hukuk… Herkese eşit, adil olmadıkça gerisi hikayedir, masaldır.
Aziz milletimiz tiyatro gibi yaşanan gelişmeleri gülerek, üzülerek, şartlanarak önüne sandığın gelmesini bekliyor.
Sultan Süleyman’a kalmayan dünya kimseye de kalmayacak.
Sevgi ve saygılarımla.