(Haber: Fatih Kılıç)

Anadolu kapılarının ebediyete kadar Türk İslam medeniyetine açılışının en önemli kilometre taşlarından biri Tokat ve Niksar’ın Fethidir. Fethin 950. Yıldönümünün manevi heyecanı ile Tokat’ta programa alınan kutlama etkinlikleri 26 Mart 2025 tarihinde başlamıştı. O günden buyana 30 etkinliğe yayılan kutlama programlarının sonuncusu Fethin 950. Yılında Anadolu Fatihleri Dânişmendliler Sempozyumu oldu. Bu anlamlı günde, Anadolu’yu vatan kılan, ilim ve irfanla yoğuran, tarih sahnesinin kudretli lideri Dânişmentlileri daha yakından tanımak ve onların mirasını gelecek nesillere aktarmak üzere sempozyumun tertip edildiği vurgulandı.

SEMPOZYUMUN AÇILIŞ TÖRENİ VE KONUŞMACILARI

27-28 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilmekte olan sempozyum Tokat Valiliği, Tokat Belediye Başkanlığı, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi ve Niksar Belediyesi katkılarıyla planlandı. TOGÜ Fen Edebiyat Fakültesi Şehit Erdem Diker Konferans Salonu'nda açılış töreni oldu. Sempozyumu takip etmek üzere Tokat İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Kır, İl Müftüsü Esat Yapıcı, Niksar Belediye Başkanı Semih Tepebaşı’yı vekaleten Başkan Yardımcısı Mustafa Koyuncu, Fakülte Dekanları, akademisyenler ve öğrenciler salonda bulundular. Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt, gönderdiği telgrafla sempozyumun tertibini kutladı, emeği geçenlere teşekkürlerini bildirdi.

ANADOLU’NUN TÜRK İSLAM MAYASI TOKAT’TA ÇALINMIŞTIR

Sempozyum Yürütücüsü Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alpaslan Demir açılış konuşmasında şunları söyledi: “Tokat ve Niksar’ın Fethin 950. Yılı kutlama etkinlikleri yapılması için Tokatlı tarihçi, Tokat Kent Müzesi Küratörü Hasan Erdem’in talebi oldu. O talebe binaen oturup 15 maddelik liste oluşturduk, akabinde Valilik, Belediye, Üniversite ve Niksar Belediyesi ile görüşmelerimizde hepsi de canı gönülden desteklediler ve etkinlik sayısı 30’a çıktı. Etkinliklerin ilki 26 Mart’ta Tokat Olgunlaşma Enstitüsünce hazırlanan puşilerin Niksar’da Melik Ahmet Danişmend Gazi Türbesi’ne konulmasıyla başladı. Hatıra Ormanı oluştu. 950 Hatim indirildi. Okullarda konferanslar düzenlendi. Danişmendli miraslarıyla ilgili geziler, konferanslar düzenlendi. Anaokulları için boyama kitapları hazırlandı. Türk Silahlı Kuvvetleri Mehter Takımı hem Tokat Merkez hem Niksar’da konser verdi. İşte tüm etkinliklerin son aşamasında bu sempozyumu planladık. Bizim amacımız şudur. Tokat önemli. Anadolu’nun Türk İslam beldesi olmasının mayası Tokat’tan çalınıyor. Bu vesile ile destek veren bütün kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Tokat, inşallah hak ettiği yeri daha iyi şekilde alacaktır diye umut ediyorum.”

TBMM Dostluk Grubu Başkanı Beyazıt, Kırgızistan Seçimlerini Yerinde İzledi
TBMM Dostluk Grubu Başkanı Beyazıt, Kırgızistan Seçimlerini Yerinde İzledi
İçeriği Görüntüle

ANADOLU’NUN İLK TÜRK BAŞKENTLERİNDEN NİKSAR’DA MAYA AYNI MAYADIR

Sempozyumda açılış konuşması yapan bir diğer isim Niksar Belediye Başkanı Semih Tepebaşı adına Başkan Yardımcısı Mustafa Koyuncu oldu. Koyuncu özetle şunları söyledi: “Anadolu’nun en kadim coğrafyalarından biri olan bölgemiz, medeniyetlerin yaşamakta direndiği nadir bir coğrafyadır. Tokat ve ilçeleri Anadolu’nun en kadim şehirlerindendir. Çok katmanlı kültürel mirası barındırır. Anadolu’nun medeniyet tarihinin en önemli halkası ve zirvesi kuşkusuz Danişmend Melih Ahmet Gazi’nin Tokat ve Niksar’ı fethiyle başlamıştır. Bugün sizler, Danişmendlilerin bu coğrafyaya kattığı değeri, Anadolu Türklüğü için önemini, Orta Çağın karanlığında verdikleri mücadele ile günümüze düşen izdüşümünü konuşacaksınız. Bizler de dikkatle dinleyeceğiz. Sizler bu alanda bilimle uğraşırken bizler de sizlere destek olmakla mükellefiz. Anadolu’nun ilk Türk başkentlerinden birisi olan Niksar’ın Belediye Başkanı olmak birçok sorumlulukları da beraberinde getirmektedir. UNESCO Dünya Mirası geçişi listesinde yer alan ve erken dönem Türk mirası ve Danişmendli Hanedanının başkentinin hak ettiği yeri alması için var gücümüzle mücadele edeceğiz. Bizi biz yapan tüm değerlere sahip çıkarak içerisinde bulunduğumuz çok katmanlı kültürel yapının bugünkü miras emanetçileri olarak üzerimize düşeni fazlasıyla yapacağız inşallah. Biz bugün fethin 950. Yıl dönümü için bir arada bulunuyoruz. Anadolu’da var oluş irademizin 950 yıllık serüveni ve birikimi içerisinde buradayız. Danişmendlilerle başlayan Anadolu Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyetle taçlanan bir var oluş mücadelesini kutluyoruz. Erken dönemin en kıymetli hazinelerinin bugün bu coğrafyada olması tesadüf değildir. Anadolu insanının en saf en temiz ilmiye sınıfını ve cesur insanlarını bu topraklar mayalamıştır. Maya aynı mayadır. Danişmend Gazi’den günümüze tüm büyüklerimizi, bu coğrafyaya emek veren tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyoruz.”

SEMPOZYUMUN AÇILIŞ OTURUMU

Fethin 950. Yılında Anadolu Fatihleri Dânişmendliler Sempozyumu açılış oturumunda Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Prof. Dr. Murat Keçiş ve İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Nurcan Boşdurmaz, Danişmendname üzerine konuştular.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nden Prof. Dr. Murat Keçiş, sunumunda özetle şunları söyledi: “Danişmendli Ahmet, yalnızca Türk destan geleneğinin değil aynı zamanda Anadolu’nun hafıza coğrafyasının da kurucu metinlerinden biridir. Bu yeniden okunan klasik nesir geleneğini aşarak metni disiplinler arası bir inceleme nesnesi haline getirir. Tarih, arkeoloji, edebiyatın kesişiminde kutsal coğrafya, hafıza, ideoloji üçgeninde yeni bir anlatı paradigması kurar. Danişmend Gazinin hikayesini artık yalnızca bir kahramanlık hikayesi değil, Anadolu’nun epigrafik olmayan ama derin izler bırakan belleği olarak yeniden kullanıyoruz. Danişmendname gibi 11. Yüzyılının sonları, 12. Yüzyılın ilk yarısında Tokat, Niksar, Zile, Canik, Çankırı, Kastamonu gibi Türk, Bizans, Danişmendli tarihine dair yeniden okunmasının önemli katkı sağlayacağı muhakkaktır. Danişmendnamenin zengin içeriğinin çok farklı okumalara tabii olması kanaatindeyiz. Oldukça farklı katmanlara sahip bu otantik zengin metnin tarihçi, eski Türk Edebiyatı uzmanı, arkeolog, antropolog ve sosyolog gibi çok farklı disiplin uzmanları tarafından adeta bir ameliyat masasına yatırılarak bir atölye çalışması ile okunması gerektiğini düşünmekteyiz. İşte o zaman 11. Ve 12. Yüzyıllarda Orta Anadolu’da yaşanan dönüşümün çok güçlü izlerini ortaya çıkarabilecektir.”

İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden Dr. Öğretim Üyesi Nurcan Boşdurmaz’ın sempozyum konuşmasının özetinde şu bilgiler aktarıldı:

“Danişmendname diğer birçok destan metinlerinden ayrı özellikleri barındırıyor. Kimlik dönüşümlerini, Müslüman, alp, gazi kavramlarını içerisinde görebiliyorsunuz. Hepsinin oranları iyi tutulmuş. Melik Ahmet Gazi, öyle çok güçlü bir figür değil, süperman ya da batman tipli bir figür değil, yani hala insansı bir figürle karşılaşıyoruz. Danişmendnamede teoriler var. Bu teorilerde deniyor ki, bir yerin kutsallaştırılması için doğanın ve insanın birlikte çalışması gerekiyor. Ve biz bunu Danişmendname’nin içerisinde görüyoruz. Kutsal mekan oluşturmak için bir ilahi emrin gelmesi gerekiyor. Müslümanlıktan önce Türklerde kut görüyorduk. Kut’un yerine burada ilahi emir alıyor ilginç bir şekilde. Zaten başlangıç noktasında Peygamber Efendimizi rüyasında görüyor ve ondan sonra gaza başlıyor. Bundan sonra bir ağ kurması gerekiyor. Daha sonra siyasi meşruiyetin gelmesi gerekiyor ki onu da halifeden alıyor. Yıldızlara bakıp, ordan ilham alıyorlar. Seller, yangınlar, depremler geliyor. Danişmendname’de bir kırılma anı var, zaferle kutsal mekan oluşturuluyor ama biranda ellerinden çıkıyor, ölümünden sonra devam ettirilmesi isteniyor. Çok farklı ve çok katmanlı bir metin. Üzerine daha fazla çalışılması gerekiyor.”

KATILIM BELGESİ TAKDİM EDİLDİ

Sempozyumun açılış konuşmalarının tamamlanmasının ardından Prof. Dr. Murat Keçiş’e Niksar Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Koyuncu, Dr. Öğr. Üyesi Nurcan Boşdurmaz’a da Prof. Dr. Alparslan Demir tarafından katılım belgeleri takdim edildi ve ilk bölüm sona erdi.

Muhabir: Fatih Kılıç