Salih Ertaçoğlu yazdı.

Cumhuriyet, demokrasi, hukukun üstünlüğü, tarafsızlığı, egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğunun göstergesidir. Demokrasi, gerçek demokrasinin de temel kuralları vardır. Siyasi partiler var. Genel Başkanları, İl, İlçe Başkanları, Yönetim Kurulları var. Gerçek demokrasilerde Milletvekili, Belediye Başkanı ve Meclis Üyelerini o partiye kayıtlı üyeler hakim nezaretinde belirler. Bizde nasıl? Genel Başkan sıralamaları kendisi yapar. Adet yerini bulsun diye bazen de göstermelik ön belirleme yapılır. Sandıklar açılmadan Ankara’ya götürülür. Genel Başkanın istediği Milletvekilidir. Belediye Başkanıdır. Bu sistemin demokrasiyle, partilerinde kurullarda görev almışlarla dalga geçmektedir.
Ülkemizde bugün Genel Başkanlar demokrasisi harfiyen uygulanmakta. İşte bu nedenledir ki her konuda sorunlar büyütülmüş, paramızın değeri yok edilmiş, hayat pahalılığı canlar yakıyor. Hukuk talimatla, Anayasa’yı bile tanımaz duruma getirilmiş, bu ülkede, birçok ülkenin eşkıyası, çete lideri kendine mekan bulur olmuşsa, “DEMOKRASİ BİZİM İÇİN AMAÇ DEĞİL, ARAÇTIR” açıklamasını yapan zihniyet evet demokrasiyi kullanarak düşüncelerini adam adım uyguluyor.
Hesap veren yok, özür dileyen yok. Yapanın yanına kalıyor.
Anayasanın ilk maddeleri devletimizin temel taşlarıdır. 
Bu değişmez maddeler bugün TBMM’de tartışmaya açılsın önerileri yapılabiliyorsa, koltukların korunması uğruna sineye çekilebiliyorsa, PKK’yı besleyen, koruyan İSVEÇ’in Nato’ya alınması TBMM komisyonunda iktidar ve destekçilerinin oylarıyla kabul ediliyorsa, oyunlara kurban etmemeli. Fakat koltuklar babalardan tapulu ya kimse bırakmak istemiyor.
TBMM’ye konu geldiğinde gerçek milliyetçileri verdikleri oylardan bileceğiz. Kimler gerçek milliyetçilerdir?
Bir milliyetçi olarak bazı şeylerin kabulü asla mümkün değil. “Ben öyle istiyorum, BEN, BEN..” demokrasiyle asla bağdaşmaz.
Dünün siyahına bugün beyaz neyin karşılığı?
Sevgi ve saygılarımla…