Adı yüzyıllardır “Yeşil Tokat” diye anılan şehrimizde Vali Numan Hatipoğlu’nun öncülüğünde yeni bir projeye start verildi: “Temiz Tokat ve Yeşil Bayraklı Köyler”

Proje ile Tokat daha temiz, daha sağlıklı ve daha yaşanabilir bir yer haline getirilmek isteniyor.  Elbette her proje gibi “Temiz Tokat ve Yeşil Bayraklı Köyler” projesi de bu şehre değer katacak. Ama bu projenin diğerlerinden çok bariz bir farkı var. Her proje, insanların gönüllü katkılarıyla hedefine ulaşır, “Temiz Tokat ve Yeşil Bayraklı Köyler” projesi ise gönüllülükten öte “zorunluluk” da istiyor.

Bu “zorunluluk”, en yalın haliyle yerlere çöp atmamaktan başlıyor, kapımızı temizlemeye, etrafı kirletmemeye, çevreye çöp atmamaya ve bir bütün halinde yaşamın diyalektiği içerisinde doğaya zarar vermemeye dayanıyor. Aslında Türk-İslam medeniyetinin özünü teşkil eden “temizlik” alışkanlığımızın küresel dünya gerçekleri karşısında aşınması neticesinde, bugün birçok özelliğimizi unuttuk. Bunların içerisinde temiz bir millet olmamızı gerektiren niteliklerimiz de var maalesef.

Vali Numan Hatipoğlu’nun “İtiraf etmek gerekir ki mesire alanlarını görüyoruz, cenaze, düğün yemekleri sonrasını görüyoruz. Çöpler derelerimizin içinde. Çocuk bezlerini tabiata atıyoruz. Terk etmemiz gereken şeyler var. Yaşadığımız dünyaya karşı sorumluluklarımızın olduğunu hatırlamamız gereken bir noktaya geldik.” sözleri aslında çok şeyi anlatıyor.

Kamuya açık park ve bahçelerde gördüğümüz manzaralar buna şahit…

Yedikleri kabuklu nesneleri hiç çekinmeden yerlere atanlardan tutun da çevresine aldırmadan burnunu sümkürenlere varana değin hiç hoş olmayan görüntülere tanık oluyoruz. Oysa bu milletin ataları ceplerinden mendilleri eksik etmeyen insanlardı. Parfümlerin olmadığı zamanlarda ninelerimiz sabun kokar, dedelerimizin şapkalarında karanfil saklanırdı.

Bu konuda çok şikayetimiz var, biliyorum. Lakin artık şikayetleri bir kenara bırakıp bir şeyler yapmanın vakti geldi de geçiyor bile. İşte Tokat Valiliği de bu misyonu üstlenerek “Temiz Tokat ve Yeşil Bayraklı Köyler” projesini hayata geçirdi. Hiç olmazsa köylerden başlayarak yeni bir sayfa aralanmalı ve kökleri bin yılları bulan “temizlik anlayışımız” yeniden hatırlatılmalı insanlarımıza.

Ve elbette, Vali Sayın Hatipoğlu’nun “Aziz milletimiz, aziz vatanımız için canlarını feda ediyor. Ülkemiz ve milletimiz zora girdiğinde canımızı, kanımızı ortaya koyuyoruz. Her bir vatandaşımız alın teri ile çalışarak vatanımıza olan borcunu ödemek durumunda.  Vatanımızı temiz tutmak da bu kavramın içerisine giriyor. Bu anlamda da inşallah çıktığımız yol hayırlıdır diyorum. Güzel sonuçlarını Tokat’ın alacağına inanıyoruz.  Sizlere güveniyoruz. Zaman içerisinde daha da şekillenecek bir projenin ilk günü bugün. Belki de sonunda bambaşka yerlerde bulacağız diye umut ediyorum. Hayal ediyorum, sizlerle de bu hayalimi paylaşmak istiyorum” ifadelerinin altına imzamızı atıyoruz.

Projenin detaylarını okudum ve çok da mutlu oldum kendi adıma…

İşi sıkı tutarak köylerimizi, beldelerimizi, ilçelerimizi, şehrimizi tertemiz ve daha yaşanabilir yerler haline getirmemiz mümkün. Bu topraklar tarihte büyük medeniyetlere ev sahipliği yaptı, dünyaya örnek oldu; temiz, dürüst ve adaletli insanların omuzlarında yükseldi. Şimdi de aynı karakteristik özellikleriyle örnek alınacak bir coğrafya olduğunu yeniden kanıtlayacaktır.

Dolayısıyla şimdi vakit, Vali Numan Hatipoğlu’nun yukarıda ifade ettiği “hayaline” ortak olmanın vaktidir.

Şimdi vakit; özümüze, benliğimize, kültürümüze layık olmanın vaktidir.