Emekli Vergi Dairesi Müdürü Ömer Yılmaz yazdı: "Vergi aynı zamanda haksız rekabeti önleyen sosyal adalet sağlayan önemli bir faktördür."

Ülkemizde önemli günlere ve önemli olaylara dikkat çekmek için haftalar, aylar, günler tertip edilmekte ve düzenlenmektedir. Bu haftalara örnek olarak Trafik Haftası, Kızılay Haftası, Yeşilay Haftası, Orman Haftası, Kütüphane Haftası, Ahilik Haftası gibi haftalar vardır. İşte bunlardan birisi de 1989 yılından beri kutlanmakta olan Vergi Haftası’dır.

Vergi Haftasının bu yıl 36’ncısı 24 Şubat 2025 tarihi itibarıyla kutlanmaya başlanmıştır. Vergi Haftası 36 yıldır genellikle topluma gönüllü vergi ödeme alışkanlığı kazandırmak ve geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızda sağlıklı bir vergi bilincini oluşturmak ile verginin önemini anlatılması ve toplumun tüm kesimin dikkatinin bu yöne çekilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca kayıt dışı ekonomi ile mücadele edilmenin önemi topluma anlatılmaya çalışılmaktadır.

Vergi Haftası başlangıcı Atatürk anıtına Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın ilimizde temsilcisi olan Defterdarımız tarafından çelenk konularak başlatılmıştır. Hafta boyunca etkinlikler kamu kurum ve kuruluşları, meslek odaları, ziyaret edilip okullarda sunumlar yapılarak idare tarafından sürdürülecektir. Yine idare meslek odaları ile de dayanışma içinde bulunarak tüm hafta boyunca etkinlikler yapılıp vergi kamuoyunda öne çıkarılmaya çalışılmaktadır. Bazı etkinlikler de yıl boyu devam etmekte bunların içerisinde vergi ödevlerini yerine getiren uyumlu mükellefleri iş yerlerinde ziyaret ederek plaket sunumu yapılmakta ve teşekkür mahiyetinde ziyaretler edilmektedir. Bu ziyaretler ile mükelleflere idare taraftan unutulmadıkları anımsatılarak, farkındalık yaratılmaktadır. Bu gayet güzel bir uygulama olarak mükellefi iş yerinde, çalıştığı şartlarda ve ortamda görüp yanındayız mesajını vermek elbette ki takdire şayandır. Bu tür faaliyetler vergi bilincinin oluşmasına katkı sağlasa da bu bilincin oluşturulması için kanımızca ilkokuldan itibaren öğrencilerimize vergi yoğun bir ders programıyla anlatılmalı, kayıt dışı ekonominin zararları ve ülke ekonomisi üzerindeki olumsuz etkileri örnekleriyle gösterilmelidir. Vergi ve kayıt dışı ekonomi salt eğitim meselesi ile çözülecek olsaydı eğitim ve öğretiminde doruk noktasına ulaşmış bazı meslek gruplarımızda maalesef en üst düzeyde vergi kayıp ve kaçağına şahit olunmazdı.

Öyleyse eğitim ve öğretimle bu işin paralel gittiği de pek söylenemez, önemli olan eğitim öğretimin içerisinde vergi bilincinin de yeterince anlatılmış ve öğretilmiş olmasıdır.

Zaten ülkemizde büyük şirketler, serbest meslek erbapları hiç şüphesiz iyi eğitim görmüş şahıslar tarafından işletilmekte, idare edilmekte ve icra edilmektedir. İşte bu nedenle salt eğitimin verginin kayıp ve kaçağına engel olmadığı açık ve nettir. O zaman idare gelişmiş ülkelerde olduğu gibi verginin tarh, tahakkuk ve tahsilatı için her türlü tedbirleri almalıdır. Bu doğrultuda gerekli denetim yoklama ve incelemeleri aksatmadan mutlak surette yapmalı, 5 yıllık zaman aşımı içerisinde mükelleflerin defter ve belgeleri incelenmelidir. Her mükellef zaman aşımı süresi içerisinde incelemede geçeceğinin bilincinde olmalı ve bu kaygıyı taşıyarak belge düzenine ve doğru beyana riayet etmelidir. İhtiyaç duyulan yasal düzenlemeleri mutlak suretle kimsenin gözünün yaşına bakmadan yapmalı, vergisini ödemeyen ve eksik beyan edenler hakkında vergi mevzuatı tam ve eksiksiz uygulanmalıdır. Sık sık kamuoyunda af olgusunu oluşturan düzenlemelerden de kesinlikle uzak durulmalıdır. İşte bunlar sağlanmadığı sürece bu tür etkinlikler merkez ve taşrada (İdarecilerimiz geçmişte ve bugünde vergi haftasında azami gayret göstermek suretiyle fazlası ile hiç şüphesiz çaba göstermişlerdir.) ne kadar yapılsa da vergi bilincine katkısı istediğin seviyede olmayacaktır. Vergi ödevlerini yerine getirmiş mükelleflerin vatandaş olma rahatlık ve huzuruyla, devleti yönetenlerin, yerel yönetimlerin yaptıkları ve yapacakları hizmetleri denetleme hakkına sahip oldukları kanaatine varacaklardır. Aksi halde bu hakkı kendinden görme eylemi olmayacak, demokrasinin gereği olan sağlıklı seçimi de yapamamış olacaktır. Kısaca çorbada tuzu olmayanın durumuna düşecek ve ister istemez yapılanlar / yapılmayanlar kendini fazla ilgilendirmeyecektir.

Bilindiği üzere kamu giderlerinin önemli finansman kaynağı vergilerdir. Vergi aynı zamanda haksız rekabeti önleyen sosyal adalet sağlayan önemli bir faktördür. Son yıllarda giderek artan hizmetlerin karşılanması etkin bir vergi gelirleri ile mümkündür. İşte işin özü de sırrı da burada gizlidir.

Bizden söylemesi.