Salih Ertaçoğlu yazdı: “Yaşatılanlar çok ayıp ve çirkinliklerdir insana yapılanlar. Güzel ülkemize hiçbiri asla yakışmıyor.”
Ülkemizde can sıkıcı gelişmeler birbirini takip ediyor. Çok üzülüyoruz. Elden gelen bir şey yok gibi. Sandığa kadar.
12 askerimizin şehit olması, iki askerimizin güneş nedeniyle şehit olmaları, Kartalkaya’daki turizm belgeli bir otelde 78 canımızı kaybetmemiz, sınavlarda şaibe iddiaları, vatanımızın dört bir yanındaki yangınlarda görevlilerin şehit olması, cennet gibi vatan topraklarımızda, çeşitli rantçılar uğruna maden sahalarının genişletilmesi kararı…
Zaten önceden bitirilmiş olan PKK terör örgütü ile siyasi çıkarlar ve koltuklar uğruna çeşitli görüşmeler, kararlar… Bu aziz millet bu olumsuzlukları asla hak etmiyor. Görevlere ehil, yeterli bilgi ve deneyimi olanlar getirilmediği için, bu olumsuzlukları yaşar haldeyiz.
Güzelim ormanlarımız cayır cayır yanıyor. Birçoğu denize nazır. Yanan ormanların yerine yeniden orman kurulacak denir ya, sonra bakarsınız yapılaşmaya, sözüm ona turizme katılıvermiş. Rant burada da canavar gibi yutuyor ormanlarımızı, coğrafyamızı.
Meralarımız, yemyeşil ormanlarımız, sularımız, çiçeklerimizin birkaç yandaş müteahhit taahhüdündeki maden arazilerini genişletmek, rantı çoğaltmak için yasa bile çıkarabilecek konuma gelinmişse bir değil birkaç kez düşünmek gerek. Bu yandaş havuz medyası müteahhitleri yer üstü kazançlarını tamamlamış olmalılar ki şimdide yer altı zenginliklerimize çökme çabasındalar.
Neymiş, elektrik santrallerine kömür gerekliymiş. Çevreyi kirletip doğayı yok edeceğinize rüzgar enerjisini niçin tercih etmezsiniz? Yandaşlara ağır mı gelir? Hazırı yutmak, dereler, sular, gözeler hatta göllerin yok olduğu, iklimin tahmin edilemeyecek boyutlara geldiği günümüzde coğrafyanın yok edilmesi talanı durdurulmalı. Başka usuller, yollar aranmalıdır. Hazırı yemek ne kadar da kolay geliyor.
Beylikdüzü Belediye Başkanı sayın Çalık tutuklu. Devam eden hastalığı aşikar, ortada iken, kasten zulümlerine, İzmir’e sürgün, hastane kontrolleri için İzmir - İstanbul arası yapılan eziyetler, İzmir’deki hastanenin raporunun usulüne uygun olmadığı için Adli Tıp Kurumu’nca tekrar geri gönderilmesi rezaletin daniskasıdır.
Feto ile kol kola gidilen dönemde de Ergenekon, Balyoz kumpaslarında dünyaca ünlü hocamız sayın Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı tutuklayan zihniyet, hoca hastalanıp hastaneye getirildiğinde, kendisine hasta raporu veren doktorları da sorguya çeken zihniyetin ta kendisidir. Kopyasıdır. Yaşatılanlar çok ayıp ve çirkinliklerdir insana yapılanlar.
Güzel ülkemize hiçbiri asla yakışmıyor.
Sevgi ve saygılarımla.