Salih Ertaçoğlu yazdı: "Yaşasın 23 NİSANLAR, 19 MAYISLAR, 30 AĞUSTOSLAR, 29 EKİMLER."
Bugün 23 NİSAN Ulusal Egemelik ve Çocuk Bayramı.
Aradan 105 yıl geçmiş. TBMM’de, savaş devam ederken milletin temsilcileri mecliste görev almış, bir taraftan savaş verilirken bir taraftan da milletin egemenliğini esas alan yönetim uygun görülerek “EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR” fikri temel esas alınmıştır.
İstanbul’da padişah yönetimi işgalcilere teslim olmuş, vatanın dört bir yanı düşmanlarca pay pay edilmişti. İngiliz, Yunan bayrakları İstanbul’da sallanır olmuştu. İtalyanlar, Fransızlar, Ruslar, Yunanlar da yine diğer bölgelerimizi işgal etmişlerdi. İşgaller de adeta kabullenilmişti.
Mustafa Kemal Atatürk bütün bu olumsuz tehlikeli ortama rağmen, milletin kaderini millet belirler düşüncesiyle 23 Nisan’ı Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak ilan edilmişti. 19 Mayıs bir güneşin doğuşuydu.
Egemenlik bugünkü uygulamalarıyla milletin elinden alınıp siyasi partili liderlerinin yetkilerine teslim edilmiştir.
Milletvekilini, belediye başkanını, üniversite rektörünü, hakimi, savcıyı, yüksek yagrı mensuplarını en güçlü siyasi irade belirliyorsa bu sistemde demokrasi de yoktur, milli irade söylemleri de şekilden ibarettir. Bu sistemler asla demokratik değildir. Güçler ayrılığı şarttır.
Atalarımız, dedelerimiz bu vatanı kurmak, kurtarmak için canlarını seve seve vermişler. Bugün atasına, dedesine ihanet eden, satılık simsar tipi, Cumhuriyete, demokrasiye saldıran bir güruhla karşı karşıyayız. Vatan topraklarımız para karşılığı hatta vatandaşlık karşılığı yabancılara satılmaktadır. Şehitlerimizin kanları nerededir?
“İstanbul’a ihanet ettik” açıklaması yapan siyasi irade yetkilileri, Kanal İstanbul’a karşı duran, İMAMOĞLU’na çeşitli koltuk çıkarları ve hırsları için kumpas kurdurup rakibini tasfiye etmeyi düşünebilecek siyasi irade, bugün “Kanal İstanbul ve çevresi rant düzenini, çeşitli arap tvlerinde açıkça satış reklamları ve vatandaşlık vaadleri çok çirkin bir durumdur. Şehitlerimize, bayrağımıza, toprak bütünlüğümüze de en büyük tuzaklardandır. Sorun bakalım İstanbullu kabul eder mi?
Emekli bir bürokratın evinden çıkan onlarca kilo altın ve döviz en güzel canlı örneklerdendir. Kimler ne şekilde bu servetlerin sahibi olabilmişlerdir? Birileri develeri hamuduyla götürürken, öküz altında buzağı aranmaz.
Bugün 23 NİSAN, evlerine, iş yerlerine, araçlarına, bayraklarını asıp bayramı bayram gibi kutlayanlara selam olsun. Bu milli bayramlarımızı kabullenmeyip “İstiklal Savaşını keşke Yunan kazansaydı” çirkinliğini sahiplenmeye çalışanlara yazıklar olsun. Aldıkları her nefes bu tiplere haram olsun.
“Ne Mutlu Türk’üm Diyene.”
Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın gerçek demokrasi, tarafsız bağımsız talimat almayan yargı.
En güzeli “EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR”
Yaşasın 23 NİSANLAR, 19 MAYISLAR, 30 AĞUSTOSLAR, 29 EKİMLER.
Nice güzel bayramlara, coşkuyla kavuşmak dileğiyle.
Sevgi ve saygılarımla.