“MESELE TOKAT İSE GERİSİ TEFERRUATTIR “

Kadim şehrimizin kadim insanları yazı dizisinde bu hafta, şehrimizin tarihinde ilk defa görülecek olan belediye seçimlerinde üst üste iki kez belediye başkanı seçilen ve üçüncü döneme aday gösterilen 2014 yılında Türkiye’nin en genç belediye başkanı unvanını alan 36 yaşında Tokat’ın 33. ve 34. belediye başkanı seçilen ve yaptığı çalışmalarla sosyal belediyecilik alanında birçok ödüle layık görülen şu anda 44 yaşında üç çocuk babası, belediyecilik alanında çıraklık, kalfalık dönemini geride bırakan ve ustalık dönemine talip olan Başkanımız Sayın Av. Eyüp Eroğlu’nu daha yakından tanıyacağız.
Başkanımızla ilk tanışmam Tokat’ta 2017 yılında yapılan ilk kitap fuarında "KIRKIZLAR" kitabının imzasında standımızı ziyaret ederek kitabımı imzalayıp hediye etmem ile başladı. Daha sonra "TOKAT’A DEĞER KATANLAR" söyleşisiyle Zübeyde Hanım Kız Meslek Lisesi’nde yaptığımız söyleşi Başkanımız açısından bir ilkti ve benim için çok önemliydi. Öğrencilerimizle buluşması unutulmaz hatıralar arasında yerini çoktan kaydetmişti. Yeni çıkan kitaplarımı makamında ziyaret ederek imzalayıp verdim. Karşılıklı yaptığımız kültür sohbetlerinde yaptığım çalışmalardan dolayı beni takdir ettiğini dile getirdi. Kendimi Tokat Aşığı Gönüllü Kültür Elçisi olarak görüyorum. Ve gittiğim bütün mecralarda Tokat'ı, Tokat'ın kadim insanını anlatmaya gayret ediyorum. Bugün sizlere başarı öyküsünde siyaset alanında göstermiş olduğu yenilikçi çalışmalarıyla tarih yazan kıymetli başkanımızla Tokat Balkan Türkleri Derneği’nin çatısı altında değerli Başkanımız Sn. Yavuz Cemil Erdem beyefendinin önderliğinde Facebook'tan yaptığımız canlı yayındaki sohbetle binlerce kişiye ulaştığımız söyleşiyi aktaracağım.


Çok heyecanlıyım, vakit geldiğinde kamera karşısına geçtik ve hoş geldiniz diyerek ilk soruma geçiyorum.
1- Kadim şehrimizin emini sayın belediye başkanımız, kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Eyüp Eroğlu kimdir?
1977 yılında Tokat’ta doğdum. İlköğrenimimi Tokat Cumhuriyet İlkokulunda, orta ve lise tahsilimi Tokat İmam Hatip Lisesi’nde tamamladım. 1995 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde lisans öğrenimine başladım. 1999 yılında Hukuk Fakültesi eğitimini tamamladım. 2001-2014 yılları arasında Tokat’ta serbest avukatlık mesleğini icra etmeye başladım. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında çalıştım. Tokat Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyeliği, Kızılay Şube yönetim kurulu üyeliği, Elden Ele Derneği Başkanlığı, TAHAD yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulundum. Yine bir dönem Tokat Barosu CMK Komisyon Başkanlığı görevini yürüttüm. 2010 yılında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle Tokat Ak Parti İl Başkanlığı görevine getirildim. Bu görevimi 2014 Yerel Seçimlerinde Ak Parti Tokat Belediye Başkan adaylığına kadar sürdürdüm. 2014’te Ak Parti'den Tokat Belediye Başkanı olarak seçildim. 2019 Yerel seçimlerinde yeniden AK Parti'den Tokat Belediye Başkanı olarak seçildim ve halen görevime devam etmekteyim. Evliyim, 3 çocuk babasıyım, 44 yaşındayım.
2- İnsanın anavatanı çocukluğudur. Çocukluğunuza dair unutamadığınız hatıralardan bahseder misiniz?
Mütevazi bir ailenin çocuğuyum. Ailemin tek erkek çocuğuyum. İki ablam bir de ben. Annem babam bizi sevgi ile büyüttü. Babamın dükkanında çırak olarak çalıştım. Mahalle kültürü ile büyüdüm. Çelik çomak oynadım. Saklambaç, çember çevirmek gibi çok güzel günlerdi. Acıktığımızda reçelli ekmek yerdik, oyun oynamaya devam ederdik. Ramazanda komşularımızla ve akrabalarımızla iftar sofralarında buluşurduk. Şimdiki çocuklar evde sosyal medya ile laptoplarla oynuyorlar. Dijital mecra çocuklarımızı hapsetti. Biz çok şanslıydık. Çocukluğumu özlüyorum. Dört yıl öncesine kadar doğduğum, büyüdüğüm mahallede oturuyordum. Şimdi evi değiştirdik, mahalleden ayrıldım. Çocukluk arkadaşlarımla hala görüşüyorum.
3- Yakın zamanda babanızı kaybettiniz. Allah rahmet eylesin. Baba deyince aklınıza ne geliyor?
Herkesin babası herkes için çok değerli. Benim babam benim için çok değerli ve özeldi. Kendime örnek aldığım bir insandı. 88 yaşında vefat etti. Okumuş, lise mezunu bir insandı. Manifaturacı dükkanı vardı. Ticaretle uğraşıyordu. İyi bir insandı. Her zaman şu öğütte bulunurdu: "Paranızı helalden kazanın." İyi insan, millete faydalı insan olarak kendinizi yetiştirin, ayağınızı yere sağlam basan işlerde bulunun, milletin dedikodusunu yapmayın, kendi işinize bakın, ölçülü olun, hak yemeyin. Bu öğütler benim mihenk taşım oldu. İşimizi iyi yapmalıyız. Milleti ve ülkeyi sevmek, işini iyi yapmaktan geçer. Babam benim için bir dağdı.
4- Okul yıllarınız nasıl geçti?
İmamhatip Lisesinde sözel bölümde okudum. Aklımda eczacılık okumak vardı. Ama sözel okuduğum için öğretmen olmak istedim. Son iki sene çok iyi ders çalıştım. Sınav puanım yüksek gelince hukuk tercih ettim. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum. Lise yıllarımda sporla ilgilendim, okulun basketbol takımında oynadım. Gençlerimize buradan sesleniyorum. Bu ülkenin ara elemanlara ustalara, sanatkarlara çok ihtiyacı var. Üniversite okusunlar ama kendilerini başka alanlarda da geliştirsinler.
5- Sayın başkanım, gelenek ve göreneklerimizde insan hayatının en önemli dönüm noktası evlilik hakkında neler söylemek istersiniz? Sizin evliliğiniz görücü usulüyle mi, severek mi oldu?
İkisi de diyebiliriz. Eşimi staj yaptığım yerde gördüm. İlgimi çekti, çok hoşuma gitti. Ailemle bu durumu paylaştım. Aileler tanışıyordu. Eşimle bir ön görüşme yaptık. Birbirimiz için yaratıldığımız hissiyatını kalpten hissettik. Geleneklere uygun olarak daha sonra isteme ve 2005'te düğün oldu. Üç çocuğum var. Gençlerimize evlenmelerini tavsiye ediyorum. Çocuk, evin neşesi meyvesidir. Güçlü aile, güçlü toplumların temelini oluşturuyor. Aile, insanın mutlu ve disipline olduğu yerdir.
6- Yıl 2014, dört kişilik bir ailenin sorumluluğunu taşırken bir seçimi kazanmanızın gecesinde 160 bin kişinin sorumluluğunu omuzlarınızda hissettiğinizde korktunuz mu? Nasıl bir duygu yaşadınız, bunu öğrenebilir miyim?
Bu görev bana 28 Kasım'da tebliğ edildi. Ailemle görüştüm, onların da onayını aldıktan sonra kararımı merkeze bildirdim. Ve iki gün kala Ak Parti il başkanlığından istifamı verdim. Seçim hazırlıklarına başladık. Ekip arkadaşlarımla birlikte şehri masaya yatırdık, 61 projenin planlarını yaptık ve günü geldiğinde seçimi kazandık. O günden sonra bütün yük üzerime geldi. Müthiş bir sorumluluk hissettim. Görevimi tam layıkıyla yapabilir miyim, in korkusu sardı. Çok düşündüm, acaba'larım çok oldu. Layıkıyla, hakkıyla, adaletle, dürüstlükle bu işi yapabilecek miyim sorularını kendime sordum. 7.5 yıldır bu yolda yürüyorum. Her şey ortada, şeffaf çalışıyoruz. O günlerde geceleri uyumadığım günler oldu. Bana emanet edilen bu makamda halkımıza, aileme, Cumhurbaşkanımıza ve kendime verdiğim sözün ağırlığıyla çok çalıştım. Çok zor geçti. İkinci seçime kendime daha güvenli girdim. Sorumluluğun ağırlığı vardı ama beş yıllık bir tecrübeyle ikinci kez seçildiğimde daha rahattım. Çıraklık döneminden kalfalık dönemine geçişim kolay oldu. Beş yıllık bu tecrübe bize çok şey kattı. Ben hiçbir göreve talip olmadım. Seçildim, görev verildi, yaptım. Üçüncü dönemde yeniden aday gösterirlerse ustalık dönemi olur. Şimdiden bir şey söyleyemem, akışa bırakmak lazım.


7- Hayatınızda keşke dediğiniz bir olay var mı?
Keşke dediğim bir olayım yok. Ben çok şanslıyım. Çok güzel bir şehirde çok güzel insanların yaşadığı bir şehre hizmet etmekteyim. Bazen iletişimsizlikten dolayı anlaşılmazlıklar yaşıyoruz. Bu gibi durumlarda kendimizi o insanların yerine koyarak derdimizi anlatıyoruz. Bazen biz bir şey yapmak istiyoruz, halk istemiyor. O zaman biz geri adım atıyoruz. Doğrusu böyle diye halkı dinliyoruz. İstişareyi çok önemsiyorum. Kendimi yenilemeye çalışıyorum. Böylesine hızlı değişen bir dünyada Eyüp Eroğlu olarak kendimi yenileyemiyorsam geride kalırım. Kendimi eksik bırakırım. Her şey değişiyor. Tabii ki, sonuç olarak keşke dediğim bir şey olmadı.
8- Alimler konağı, şairler yatağı, fazıllar yurdu Tokat'ın el emini başkanımızdan bir şiir dinleyelim dersek bize ne okumak istersiniz?
Cahit Sıtkı Tarancı’dan
"Memleket isterim" şiirini bu güzel memleket için ve bizi dinleyenler için okuyalım.
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.
9- Hiç mübadil köyüne gittiniz mi?
Hiç gitmedim. Ama en kısa zamanda bir soğan pidesi yemek ve hemşerilerimizi ziyaret etmek için Ayla Hanım ve Yavuz Başkanımızla birlikte bahara doğru sizin köyünüze gidelim.
10- Son olarak neler söylemek istersiniz, Başkanım?
Çok güzel bir coğrafyada dağıyla taşıyla, kurduyla kuşuyla, çiçeğiyle böceğiyle, güzel insanları ile büyük bir vatanda yaşıyoruz. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bize bu vatanı hediye eden bütün atalarımıza ve şehitlerimize rahmet diliyorum. Böylesine güzel vatan topraklarında yaşıyoruz. Bağımsızlığımızın sembolü bu bayrağın gölgesinde ezan sesleriyle kardeşçe yaşayalım. Farklılıklarımız zenginliğimizdir. Kadın erkek cinsiyet farklılığımızla, Türk, Kürt, Çerkez, Laz, ırkı farklılığımızla, Alevi, Sünni sosyalist, ateist, inanan, müslüman, muhafazakar farklılığımızla hepimiz kardeşiz. Kardeşçe yaşamamız için dua ediyorum.
Tek bir vatanımız var, tek bir bayrağımız var, bu kardeşlik bilinciyle hep birlikte yaşayalım. Bu ülke daha güçlü olsun, ekonomimizle, kültürümüzle, bilimimizle, sanatımızla, spor alanında güçlü olalım. Bu şehri bir adım öteye götürecek herkes bunun için çalışmalı. Mesele Tokat’sa gerisi teferruattır. Sizlerden istiyorum, açık ve net söylüyorum. Hepimiz emanetçiyiz. Bu görevlerde geçiciyiz. Görevimizi tamamlar yolumuza devam ederiz. Bize yol gösterin. Bize tavsiyelerde bulunun. Hep birlikte daha güçlü oluruz. Gelin birlikte çalışalım. İyi yaptığımız işlerde bize dua edin. En az sizin kadar bu şehri seven bir kardeşinizim. Her gün sabah kalktığımda heyecanla bu şehir için ne yapabilirim diye düşünen bir kardeşinizim. Birlikte nice nice güzelliklere imza atalım. Önümüzdeki 10-15 yıl içinde Türkiye’nin ilk 20 ili içinde yer alacak potansiyele sahip bu şehir. Bunu hep birlikte inşa edeceğiz.
Bana bu fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ederim.
Sizlerle birlikte olmaktan mutluluk ve onur duydum.
Söyleşinin sonuna geldik, Başkanım.
26 Haziran 1919'da Mustafa Kemal Atatürk’ün Tokat'a geldiğinde Tokat belediyesinin salonunda 25 kişilik aydın bir gruba yaptığı konuşmadan bir söz ile programı söyleşiyi toparlamak istiyorum.
“Hiçbir savunma vasıtasına sahip olmasak dahi, dişimiz, tırnağımızla, zayıf ve dermansız kolumuzla mücadele ederek şeref ve haysiyetimizi, namusumuzu müdafaa etmeyi zaruri görüyorum. Tarih bize, vatan uğrunda, canını malını esirgemeyen milletlerin asla ölmediklerini, hala yaşadıklarını göstermektedir. Ben hayatımı hiçbir zaman milletimden üstün görmedim ve görmeyeceğim. Her an milletim için şerefimle ölmeye hazırım." diyor.
Kadim şehrimizin kadim insanları yazı dizisinde bu hafta Kıymetli Başkanımıza bize gönül kapılarını sonuna kadar açan samimi duygularla sorduğum sorulara içtenlikle cevap veren şehrimizin 33. ve 34. Belediye Başkanı Sayın Av. Eyüp Eroğlu’na çok çok teşekkür ederim. Siyasi kariyerinde üçüncü kez belediye başkanlığına aday gösterilen başkanımıza ustalık döneminin şehrimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Çalışma hayatında kolaylıklar ve başarılar diliyorum. Bir olmanın, iri olmanın ve diri olmanın bilinciyle…
MESELE TOKATSA GERİSİ TEFERRUATTIR.
Güzelliklerde buluşmak dileğiyle…
Dünya Köylüsü
Ayla Bağ