29 Ekim 2023 CUMHURİYETİMİZİN KUTULUŞUNUN 100. YILI KUTLU OLSUN. Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün USTALIK eseri CUMHURİYET 100 yaşında.

Bize bu memleketi hediye eden ATALARIMIZI rahmet,  minnet ve şükranla anıyorum. Açtığın yolda gösterdiğin hedefe hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim. Kurduğun, bize armağan ettiğin Türkiye Cumhuriyeti Devletine layık olabilmek adına bize bıraktığın değerlerle üzerimize düşeni yapmak için  bugün kendimi sorguluyorum.

Çok yücesin Atam; Benim ben olmamda ki en mühim olan Cumhuriyetin temel değerlerinin başında eşit haklara sahip olmak geliyor. Ve 1934 yılında kazanmış olduğum seçme ve seçilme hakkı doğrultusunda hayatıma yön vererek meslek hanem dolu, ünvanım ise Anadır. Bugün dolu dolu Anadolu kadınıyım sayende.

Bugün sosyal medyada gezen Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili bir video bana Kuran-ı Kerim’in Bakara süresinin 134. ayetini hatırlattı.” Onlar gelip geçmiş bir ümmettir. Onların kazandıkları kendilerine, sizin kazandığınız da sizedir. Siz onların yaptıklarından sorumlu tutulamazsınız.” çok etkilendim. Ne güzel özetlemiş insanlığın gidişatını. Bu videoyu izleyince bende kendimi sorguladım. Ben yaşadığım bu çağda ne yaptım?

-Mustafa Kemal 24 yaşında Harp Akademisini bitirdi. Vatan sevdası uğruna aşk ile yollara düştü.

-Ben Atalarımızın bize hediye ettiği bu vatan toprakları üzerinde 24 yaşına kadar Liseyi bitirdim, sevdiğim gençle birlikte yuvamı kurdum. Evlendim. Ve bu yuvayı huzurlu bir şekilde yaşatabilmek için mücadele etmek için aşk ile yollara düştüm.

-Mustafa Kemal 34 yaşında inancını kaybetmeden Çanakkale destanını yazdı ve yedi düvele meydan okudu.

- Ben 34 yaşında iki çocuk annesi oldum ve inancımı kaybetmeden bize ait olan ata mirasımı, kültürümü çocuklarımın kulağına ninni yapıp onları büyüttüm. Dede Korkut masallarını, efsanelerini anlatan, tarihimi, kültürümü, dinimi anlatan kitaplar okudum. Kuran-ı Kerim’i okudum. Sorguladım. Araştırdım. En doğruya ulaşmak için çaba sarf ettim.

-Mustafa Kemal 38 yaşında Milli Mücadeleyi başlatmak için 19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıktı.

-Ben 38 yaşımda er meydanı pazara çıktım. ‘Ben kimim?  Neyim? Nereden geldim?  Nereye gidiyorum? Ne istiyorum? Hedeflerim ve hayallerim nedir?’ diye sorguladım kendimi ve yeni yeni kararlar aldım. Bu kararları uygulamak için çalışmalara başladım.

-Mustafa Kemal 41 yaşında Afyon Ovası’ndan İzmir’e aktı ve yurdu düşmanlardan temizledi. Al sancağı dikti, 42 yaşında “Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir “dedi ve ustalık eseri olan TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİ kurdu. (en büyük hayalini gerçekleştirdi)

-Ben 40 yaşında hayalim olan üniversiteyi kazandım. Çok istediğim Sosyoloji bölümünden 44 yaşında sosyolog olarak mezun oldum. 45 yaşımda Marmara Üniversitesi’nden Aile Danışmanlığı eğitimi aldım. 46 yaşımda yine çok istediğim hayallerimden birisi “Yaşayan Kırkkızlar Efsanesi” adlı ilk eserim olan kitap çalışmasını hayata geçirdim. Valiliğimizin himayesinde İl Milli Eğitim Müdürlüğünün öncülüğünde “KIRKKIZLAR” projesinde yer aldım ve okullarda kahraman kadınlarımızı öğrencilerimizle buluşturup söyleşiler yaptım.

Kıymetli öğretmenlerimizle birlikte iki sene içersinde 136 söyleşiye imza attık.  Birçok dergi ve gazetede yazılarım paylaşıldı. Halen Tokat Hürsöz Gazetesi, Tokat Gündem Gazetesi, Tokat’a Dair sayfasında köşe yazarlığı yapmaktayım.

47 yaşımda Tokat Balkan Türkleri Derneği’nin öncülüğünde çıkartılan KIZILELMA dergisinin yazı işleri müdürlüğünü üstlendim.

48 yaşında ikinci kitabım kültürel mirasımız olan geleneksel el sanatlarını yaşatmaya çalışan ustalarımızın hayat hikayelerinden oluşan 45 ayrı dalda ustanın zanaatlarını konu edinen “YAŞAYAN EFSANELER İLK TEK VE SON USTALAR” kitabını hayata geçirdim ve AHİLER KERVANI çalışmasıyla okullarda ustalarımızı öğrencilerimizle buluşturdum.

Anne oldum. Bu vatan için gurur duyduğum iki evladımı yetiştirdim.

Bir mühendis, bir öğretmen ile bu topraklarda yetişen genç kahramanlarımla gurur duydum ve en büyük payeyi evlatlarımdan aldım.

-Mustafa Kemal 53 yaşında ATATÜRK oldu. Yaşarken en büyük payeyi milletinden aldı.

-57 yaşında 10 Kasım 1938’de sonsuzluğa uğurlarken gönül hanemize taht kurdu. Kalbimizde fikirleriyle ve yaptıklarıyla ölümsüzleşti.

Ben 52 yıllık hayatın içersinde bir anne olarak, tek sermayem olan kalemimle yazar, çizer, düşünür olarak gerçekleri ve doğruları yansıtmaya başarı öykülerini dillendirmeye ve aktarmaya çalışıyorum.

52 yaşımda, 3. ve 4. kitaplarım DÜNYA KÖYLÜSÜ AYLA BAĞDAN MASALLAR adıyla çocuklara kültürel köklerimizden beslenen masallar yazdım. Allah ömür verirse bundan sonrada bu topraklarda yazarak var olacağım. Güneşlerin doğuşuna şahitlik etmeye devam edeceğim.

Cumhuriyetten önce ki Tarih kitapların da Anadolu kadınını şöyle tarif ederlermiş.

Anadolu kadınlarıydı onlar, meslek haneleri boştu unvanları ise yoktu. Anaydı, bacıydı, yardı, yarendi, eş ti, hanemize doğan güneşti onlar.

Şimdi biz bu cümleyi değiştiriyoruz ve şöyle diyoruz.

Anadolu kadınlarıydı onlar meslek haneleri dolu unvanları ise anaydı, dolu dolu Anadolu kadınlarıydı onlar.

Okudular,  mühendis oldular kat kat binalar inşa ettiler,

Mimar oldular geçmişi geleceğe bağlayan köprüler inşa ettiler,

Öğretmen oldular hayat okullarında boy boy insan yetiştirdiler.

Okudular araştırdılar Yazar oldular onlarca kitaba imza attılar.

Anadolu kadınlarıydı onlar meslek haneleri DOLU unvanları ise ANAydı

Dolu dolu ANADOLU kadınlarıydı onlar.

Yani demem o ki sevgili gençler, kıymetli okurlarım

57 yıllık bir ömre;

11 savaş, 24 madalya, 7 nişan, 13 kitap, 1 ülke ve milyonlarca özgür insan bırakan yüce atamızı Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında saygı sevgi ve rahmetle anarken, bu cumhuriyetin varlığına borcu olan ve atalarımın yüzüne bakacak yüzü olan bir vatandaş olarak,

Cumhuriyetin bize sunduğu değerlerle yoğrulan bir Türk genci olarak

Ne mutlu TÜRKÜM diyorum ve

Herkes ATATÜRK olamaz ama herkes KENDİSİ olabilir diyorum.

Türkiye cumhuriyeti devleti İlelebet payidar kalacaktır.

Nice yüz bin yıllara…

Güzelliklerde buluşmak dileğiyle...

Dünya Köylüsü

Ayla Bağ