Çok üzgünüm çok. Öncelikle aziz şehitlerimizin ailelerine baş sağlığı ve sabırlar diliyorum. Bu vatan için can veren yiğitlere Allah’tan rahmet diliyorum. Bende bilemedim 12 can neden şehit oldu.? Bu çağda bir mağaranın içinde metan gazından zehirlenmek ne demek ? Yok mu bu işin ilmini, askerliğin temelini bilen komutan. 19 yiğidi bir mağaraya gelişi güzel sokmak ne demek ? Benim cahil kafam almıyor. Bu kahramanlar kolay yetişmiyor. Ailelerin göz bebeği olan canlar bir cehalet uğruna yok olup gidiyor. Bu olaya en güzel cevabı
Jandarma Komando / Şehit Murat Akman’ın Mektubu veriyor.
“Bu yazı bir komando er mektubudur ve siz bu mektubu gazeteden okuyorsanız ölmüşüm demektir. Bir ailem olsaydı bu mektubu onlara yollamak isterdim ama yok.
Size koğuştaki ranzamdan yazıyorum. Şu an etrafımda Adana, Ağrı, Sivas, Edirne, Diyarbakır, Ankara, Antalya, İzmir, Urfa, Trabzon… Türkiye’nin dört bir yanından birbirini tanımayan ama birbirlerinin canını korumaya yemin etmiş bir sürü asker var. Birazdan operasyona gideceğiz, tek dileğimiz kayıp vermeden geri gelmek.
İlerde ölürsem eğer diye bir mektup yazmak çok zor. Aklına getirmek istemez ya insan ölümü, hani her zaman bir umut vardır ya. Askerliğim bittikten sonra yırtıp atacaktım bu mektubu ama şu an okuyorsanız yırtamadım demektir. Zaten pek de kalem tutmaz elim. Silah tutmayı daha iyi bilirim. Sizi korumam için siz öğrettiniz silah tutmayı.
Tuhaf olan siz bu mektubu okurken ben neden öldüğümü bile bilmiyor olacağım. Ya bir mayına bastım ya da yediğim birkaç kurşun. Bileniniz var mı ben nasıl öldüm?
Kışlada her televizyona bakışımda birbirinizi öldürdüğünüzü birbirinizin canını yaktığınızı gördüm. Müziğin sesini çok açtı diye komşusunu vuranlar. Gücü kadına yetenler. Cebindeki on lirası için adam vuranlar. Kız arkadaşına baktı diye alayını bıçaklayanlar.
Bileniniz var mı ben, kimi korumak için öldüm?
Eti az pişti diye garsona çıkışan adam; sen rahat uyu diye kurşunlar başımın üstünden geçerken ben dağda her bulduğumu kesip yedim.
Arabasını solladılar diye levyesini kapıp arabadan inen adam, beni bir çöp bidonuna atıp giden anam; söylesene ben kimin için öldüm?
Yetimhanede ve askerde en güzel şeyin ekmeğini bölmek olduğunu öğrendik biz. Peki size neyi bölmeyi öğrettiler?
Bize neyi bölmeyi öğrettiler biliyor musun Murat,
Televizyon dizileriyle aileyi bölmeyi, paramparça hayatlar üzerinden mış gibi yaşamayı öğrettiler.
Müzikler ve şarkılarla kendimize yabancılaşmayı öğrettiler ve bize bizi unutturdular.
Ülkeyi şamaroğlanına çevirdiler. Ehil olmayan kadrolarla aymazlığı ve vurdum duymazlığı öğrettiler.
Popüler kültürle Uyuşan beynimizi ve bedenimizi bağımlılıklarla yaşamayı öğrettiler.
Andımızı unuttuk. Bizi biz yapan değerleri yok saymayı marifet belledik ne yazık ki.
Üzgünüm çok üzgünüm
“Ülke çıksın diye dardan
Candan geçtiler candan
Ana baba evlat yardan
Geçip geçip gittiler
Hepsi nice yiğittiler”Siz son sözü söylediniz.
12 kahraman evlat. Ruhunuz şad olsun…
Haydi gelin özümüze geri dönelim.
“ Türküm, doğruyum, çalışkanım.
İlkem;
küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,
yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir.
Ülküm;
yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk !
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe
durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım,
Türk varlığına armağan olsun.
”Ne mutlu Türküm diyene! .
DÜNYA Köylüsü
Ayla Bağ