Kadim Şehrimizin Kadim İnsanları yazı dizisinde bu hafta duayen bir siyasetçi, gönül insanı, Avukat sayın Ali Şevki Erek ile birlikte anılarda yolculuk edeceğiz ve 87 yıllık yaşam tecrübelerini bizimle paylaşan kıymetli büyüğümüzü daha yakından tanıyacağız. İsmini büyüklerimizden çok duydum ama tanışma fırsatım olmadı. Tokat En'ler 21. İstiklal ödül töreninde yılın duayen siyasetçisi onur ödülünü alan ve yılın araştırmacı yazarı ödülünü aldığımda beni tebrik etmek için telefonla arayan sayın bakanımızın sesini duyduğumda çok duygulandım. Babacan bir sesle ve çok güzel takdir kelimeleriyle beni onurlandırdı. Oradan aldığım güçle yoluma sağlam ve emin adımlarla yürümeye devam ettim. Bu şehrin kalbine taht kuran yüce gönül benim de kalbimi fethetmişti. Kadim şehrimizin kadim insanları yazı dizisinde kendisi ile sözleştiğimizde Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nin 30. yıl kuruluş etkinlikleri için Tokat'a geleceğini ve orada sorduğum soruları yanıtlayacağını söylediğinde çok sevindim ve bir yıl bu günün gelmesini iple çektim. Gün, vakit, saat geldiğinde büyük bir heyecanla randevulaştığımız yerde 17 Ekim 2022 saat 14:30'da Dedeman Otel'de buluştuk. Hayata dair yaptığımız bu samimi sohbeti şimdi sizlerle paylaşıyorum.

1- Hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz. Öncelikle bizimle birlikte olduğunuz için çok teşekkür ederim. Tokat'ın efsane isimlerindensiniz. Sizi herkes yakından tanıyor ama tanımayanlar için kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

87 yıl önce, 28 Ağustos 1935 yılında yolu ve elektriği olmayan Tokat'ın çay bağlarında sabaha karşı dünyaya gelmişim. Çay bağlarından Tokat'a panoramik bir bakış ile baktığımızda vadinin içinde yeşile boyanmış bir Tokat görürsünüz. Dört kardeşiz. Çocukluğum bağlar, bahçeler içinde ve babamın dükkanı arasında geçti. İlk okulu İbni Kemal İlkokulu'nda okudum. Tokat GOP Lisesi'nden mezun oldum. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdim ve avukat oldum. Vekil öğretmenlik yaptım.1973 yılında Adalet Partisi’nden Tokat Milletvekili seçildim. 1975-78 yılları arasında 39. Cumhuriyet Hükümetinde Gençlik ve Spor Bakanlığı yaptım. 1977 yılında tekrar milletvekili seçildim ve 41. Hükümet yönetiminde Devlet Bakanlığı görevinde bulundum. Sonra tekrar ikinci kez Gençlik ve Spor Bakanlığı yaptım.

12 Eylül askeri ihtilal sonrası siyasi yasaklı listesine alındım. Bu süreç 11 yıl sürdü, serbest avukatlık yaptım. Adalet partisi başkanımız Süleyman Demirel’in avukatlığını üstlendim. 1991’ de yapılan seçimlerle yeniden milletvekili seçildim. 1993-95 yılları arasında 50., 51., 52. Cumhuriyet hükümetleri döneminde Gümrüklerden ve Özelleştirmeden Sorumlu Devlet, sonra da Ulaştırma Bakanlığı görevlerinde bulundum. 1995-1999 yıllarında yapılan genel seçimlerde yeniden milletvekili seçildim. AP genel başkanımız Süleyman Demirel’in partisinde 2 yıl Genel Merkez Hukuk Bürosu Başkanlığı ve DYP 3 yıl Kadın ve Gençlikten Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı, Prof. Dr. Tansu Çiller’in DYP Genel Başkanlığı döneminde Genel Başkan Yardımcılığı ve 2 kez Genel Sekreterlik görevlerini yerine getirdim ve 12 yıl Genel İdare Kurulu üyeliği yaptım. Daha sonra aktif siyaseti bıraktım. Hayatıma çizgimi bozmadan Ankara’da devam ediyorum. Eşim, rahmetli Tokat Milli Eğitim Müdürlerinden Ahmet ve öğretmen Rabia Çakıroğlu’nun kızı öğretmen Gülay Erek’tir. Kızım Feza ve oğlum Çınar, üç de torunum var.

Babam Cevdet Erek bin bir çeşit malzemeyi bir arada bulunduran bir mağazası vardı. Bugünkü AVM tarzında diyebiliriz. Ticaretle uğraşıyordu. 1930 ile 1951 yılları arasında Tokat Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığını yapan bir tüccardı. 3 Aralık 1973 yılında vefat etti. Rahmetli annem, zamanın öğretmeni ve babası, emekli hakim, Tokat’ın ilk Baro Başkanı Rüşdü Kuyulu’dur. Baba dedem Erek Müdürüzade zamanın mutasarrıflık maarif memuru ve yabancı okullar Osmanlıca hocası Ali Şevki’dir.

Dört kardeşiz. Üç erkek bir kız. Prof Doktor Ekrem Erek Cerrahpaşa Nefroloji Bölüm Başkanlığı yaptı. Türkiye’de nefroloji üzerine kitap yazan ilk hekimdir. Dünyadaki bütün nefrologları İstanbul’da bir kongre de toparlayan ilk hekimdir. 2020 yılında rahmetli oldu. Bir kız kardeşim var. Kardeşim İhsan iktisatçıdır. Çok erken vefat etti.

2- İnsanın çocukluğu anavatanıdır. Sizde çocukluğunuza dair bize neler söylemek istersiniz?

Çok güzel bir çocukluk geçirdim. Çay bağlarında büyüdüm. Babam atla işe gelir giderdi. Çocukken taştan kaleler yapardık. Ramazan topu ile birlikte o kaleleri topla yıkardık. Geven otundan meşale yapardık. Teravihten önce ve sonra bu ateşi yakardık bu ateşi Tokat’ın her yerinden görürlerdi. Bir, bir buçuk metre büyüklüğünde uçurtmalarımız vardı, gökyüzünde kaybolana kadar uzun yağlı iplerle uçururduk. Bazen de ipimiz kopar uçurtmamız sonsuzluğa doğru uçardı. Güzel günlerdi.

3- Şimdiki çocuklar mı şanslı? Yoksa sizin çocukluğunuz mu?

Verilere göre değişir. Şimdiki çocuklar elindeki aletten dünyayı seyrediyor. Şimdiki çocuklar teknolojik açıdan şanslılar. Dünya avuçlarının içinde anında her şeyi öğreniyorlar. Doğal açıdan şanssızlar. Koyunlarla, kuzularla, atlarla, eşeklerle, köpeklerle büyümüşlükleri yok. Bize gazete İstanbul’dan dört gün sonra gelirdi. Biz dünyayı dört gün sonradan takip ediyorduk. Yediğimiz çökeleklinin tadı çok güzeldi. Şimdiki çocuklar çökeleği bilmiyor. Şanslı tarafları da var şanssız tarafları da var iki taraftan bakmak lazım.

4- En çok etkilendiğiniz siyasetçi kimdir?

Bugün Türkiye de 120 nin üzerinde parti var. Herkes kendi liderini beğenir. Her şeyden münezzeh olan Allah’tır. Kul hatalıdır. Herkesin kusuru vardır. Ben siyasi hayatımda Demirel’in yaşamından birikiminden ve siyasi anlayışından çok etkilendim. Vatanperver bir insandır. Türkiye’nin meselelerini derinlemesine bilen bir liderdir. Demirel benim için çok değerliydi.

5-Tokat’ın siyasi ve coğrafi açıdan Türkiye’deki önemi ve değeri nedir?

81 vilayetin içinde kesinlikle çok ayrı önemli niteliklere sahip bir bölgedir. Tokat’ımız üstün nitelikleri itibarı ile çok ayrıcalıklı kendine has muhteşem bir memlekettir. Tokat yeşillik bakımından zengin bir memleket, Bursa’yı solda bırakır. Tarihi eser bakımından Selçuklu, Osmanlı, Bizanslı şaheserlerinin benzeri yoktur.

Tokat’ta sebze ve meyvecilik çok gelişmiştir. Bir yanı buğday deposudur. Tokat çavuş üzümünün yeryüzünde örneği yoktur. Tokatta kırk çeşit armut vardır. Boynueğri, bıldırcın budu, göğ sulu, limoni…bilir misiniz desem, kim bilir?

Tokat’ımızı gıda üretimi, gıda ve teknoloji sanayi, turizm ve sağlık tedavi merkezi haline getirmek hepimizin ideali olmalıdır.

Bir yanı ova, bir yanı yayla 7 ovası olan ve bol bol suları akan bir memleket. Tokat’ımı çok seviyorum.

6- Yeni yetişen gençlerimize siyasete girerken asıl temel almaları gereken değerlerimiz nelerdir diye sorsam bize ne tavsiye edersiniz?

Siyasete girmek tercih meselesidir. O bir heves, iştiyak, tercihtir. Ben kimseye bir şey demem. Ama siyasete girdiklerinde Türkiye Cumhuriyeti’nde asgari müştereklerin tespit edilerek, bu asgari müştereklerde birleşmenin çaresi çözümü bulunmalıdır. Türkiye’de kim hangi görüşte olursa olsun, kim hangi kanaatte, hangi meşrepte olursa olsun, sevgi ve saygı tabanını kaybetmemeliyiz. Politikaya girenden beklentim budur. Sevgi-saygı tabanının çekirdeğini kaybetmemeliyiz. Volter demişki, “seni sevmiyorum, senden hoşlanmıyorum senin fikrini onaylamıyorum ama senin fikirlerini savunman için canımı veririm, elimden geleni yaparım.” Ben bu düşünceyi çok beğenirim. Bizim dinimiz de kin, nefret, fesat, husumet, hile, hurda yoktur. Bizim dinimizde iyi ahlak vardır. Temelde hangi düşüncede olursa olsun Türkiye kutuplaşmadan ve kavgadan çok çekti. Türkiye kavgadan kaçınmalı. Fesat ve fitne üreten kavramlardan uzak durmalı. Türkiye ayrımcılık, bölücülük söylemlerinden kaçınmalı. Sevmeyebilirsin ama incitmeye, kırmaya, dökmeye, ötelemeye ve itmeye gerek yok. Bu dünyada 8 milyar insan 200 devlet var bir düşüncede birleştirmemiz imkansız. Farklılıklarımız zenginliğimizdir. Birbirimizin varlığına saygı duyacağız ve sevgiyle bir arada yaşayacağız.

7- Hayatınızda keşke dediğiniz bir şey var mı?

Bile bile yanlış yapmadım zannediyorum. Ama “keşkem” muhakkak olmuştur. İstanbul’da keşke akademik kariyerime devam etseydim diyorum. Ama anne-baba hasreti beni Tokat’a getirdi. Ve bugün buradayım.

8- 87 yıllık hayat size ne öğretti?

87 yıllık hayat bana insanlara faydalı olmayı, topluma güler yüzlü olmayı, huzuru ve mutluğu aramayı öğretti. Mutluluğum, bugün davet edildiğim GOP üniversitesin sempozyumlarında karşılaştığım insanların gönlünde yer aldığımı görmek beni çok çok memnun etti. Çok mutlu oldum. Bunu sağlayabildiysem ne mutlu bana şükürler olsun.

9- Pandemiden önce ve sonrasını nasıl değerlendirirsiniz? İnsanlık nereye gidiyor?

Çok kara günlerimiz oldu. Biz hepsini bir şekilde aştık. Dünya artık yetmiyor. Gıda yiyecek ihtiyaçlarının karşılanma dozajının azalması. İhtiyaçların çoğalması. Bir kilo buğdaya ihtiyacın varken elinde 750 gr buğdayın olması yoksulluktur. Burada problem var demektir. ‘Dünya yetmiyor’dan kastım bu. Dünya nimetlerinin paylaşımında dünya liderlerinin kendi yararlarına gözlerini kırpmadan ellerinden gelen her şeyi yapma istidadında olmaları. Bu bir yaşam mücadelesidir. Bu bir hayat mücadelesidir. Bu hayat mücadelesinde bilim, teknoloji konusunda ön saflarda yer almalıyız. Kavgayı, gürültüyü bırakıp ilme yönelmeli ve ileri dünya yarışında var olmalıyız. Bunun için bilgili olmalıyız, huzurlu olmalıyız ve çok çalışmalıyız.

Efsane siyasetçi, kıymetli büyüğümüz sayın Ali Şevki Erek’e tecrübelerinizi bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim. ‘İyi ki varsınız’ diyerek sözü bağlıyorum.

Değerli büyüğümüz söze şöyle devam ediyor…

“Kıymetli Ayla hocam sizi yürekten kutluyorum. Bu bir Allah vergisidir. Sorularınızın muhteviyatı sabaha kadar konuşmamıza vesile olur, Allah’ın size verdiği bu yeteneği ailenizden aldığınız bu terbiyeyle birleştirip bizi bugün burada bu sohbeti yapmamıza vesile olan görev aşkınızdan dolayı sizi kutluyorum. Yolunuz açık olsun başarılarınızın devamını diliyorum.”

diyerek beni onore eden yüce gönüllü, vatan sevdalısı, memleketlim, kıymetli büyüğümüze Allah’tan hayırlı ömürler diliyorum. Güzelliklerde buluşmak dileğiyle…

Dünya Köylüsü

Ayla Bağ