Gündem köşesinde Cemalettin Yarkın yazdı: “TÜRKİYE, Ne mutlu TÜRK’üm diyebilenlerin yurdudur.”

“Terörsüz TÜRKİYE” sloganıyla başlatılan yeni açılım sürecinin etiketi ‘milli dayanışma, kardeşlik ve demokrasidir.” Daha önceki yıllarda da benzer başlıklarla ‘açılım’ denemeleri yapılmıştı. Ne yazıktır ki, sonuçta ağır bedeller ödenmiş, bölücü terar sürüp gitmişti.

Hani kim istemez ‘Terörsüz Türkiye’yi, ‘kardeşliği’ ve ‘demokrasiyi?!’ TÜRKİYE CUMHURİYETİ’nin vatandaşları olarak aklı ve vicdanı olan herkes hiç kuşku yok, ülkesinde eşitlik, özgürlük, hak ve hukuk ortamında güven içinde yaşamak ister.

İhtiyar TARİH’in sararmış sayfalarında yer aldığı üzere; en yakın geçmişten en uzak geçmişe dek nice olaylar, nice kavimler ve nice hakanlar, krallar, şahlar, padişahlar, beyler, paşalar ve daha nice başkanlar/cumhurbaşkanları gelip geçmiş. Nice medeniyetler kurulmuş ve yıkılmış. Doğal olarak ara ara barış dönemleri de yaşanmış. Sonra ne olmuş?! Tarih’in en ölümcül, en yıkıcı savaşları çıkmış: 1. Ve 2. Dünya Savaşları…

Sonuçta devletlerin temsilcileri, TARİH’ten artık bir ders alalım deyip Birleşmiş Milletler Teşkilatını kurmuşlar (24 EKİM 1945). Ve artık dünyada uzun bir barış dönemi umut edilmiş. Fakat ne mümkün? Bu sefer de vekâlet savaşları başlamış. Emperyalist odaklar, hedef seçtikleri ülkelerde etnik ve mezhepsel ayrılıkları kıştırtarak, o bölge veya ülkelerde kendi politik ve ekonomik çıkarlarını kollamışlar.

İşte bizim ülke ve toplum olarak 40-50 yıldır yaşadığımız acılarına ve çilesine katlandığımız bölücü terör, envai çeşit kumpas ve darbeler tam da budur.

Bunun panzehiri ise sarsılmayacak milli birlik ve beraberliğimizdir.

Ulu Önder ATATÜRK’ün kurduğu TÜRKİYE CUMHURİYETİ, “MİLLİ BİR DEVLET” olarak, emperyal emellere karşı en güçlü korunma kalkanımızdır.

T.C.’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes TÜRK’tür.

T.C. vatandaşları; hangi boydan, hangi yöreden veya mezhepten olursa olsun, anayasa ve yasalar önünde, yurdumuzun eşit değerde üyeleridir.

Adalet mülkün (devletin) temelidir.

T.C. Mahkemeleri, hükümlerini TÜRK MİLLETİ adına verirler.

TÜRKİYE, Ne mutlu TÜRK’üm diyebilenlerin yurdudur.

TARİH’in ÖĞRETİSİ, işte tam da budur.