Gaziosmanpaşa Üniversitesi İkitisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümü öğrencilerinin “Değerler Eğitimi” dersine konuk olmuş ve gelişim, değerler, soru sormanın eğitimde önemi, yazmak, engellilik ve şehrin değerlerinden faydalanmak başlıklarında bir sunum yapmıştık. Sunum sonrasında güzel soru soranlara kalemler, defterler hediye etmiştik.
Güzel soru soran öğrencilere buradan “söz uçar yazı kalır” misali yeniden cevap verelim de tarihe not düşelim. Güzel soru soranları da motive etmiş olalım dedim. Onlarda sordukları sorular ile bizi motive ettiler .
SORU- İkisinden birini seçmek zorunda olsaydınız köşe yazarlığını mı kitap yazarlığını mı tercih ederiniz? (Melike Bilge)
CEVAP-İkisini de yıllardır yapıyoruz. Köşe yazarlığını 15 yaşından (1982) bu yana, kitap yayınlamayı da 2006 yılından bu yana yani 39 yaşından itibaren yapıyoruz. İkisinin de artı ve eksileri olmasına rağmen ikisi de insanlara faydalı oluyor.
Köşe yazarlığı yayınlanması kolay olan ve daha az kitleye ulaşan ve genellikle ömrü 1 gün olan bir çalışma. İnternetin olduğu çağımızda bu ömür biraz daha uzadı ama gene de köşe yazılarının ömrü kısa. Köşe yazılarını tekrar yayınlayarak bu ömrü uzatmak da mümkün. Günümüzde köşe yazarları yazı yazamayınca güncel eski yazılarını yayınlıyorlar. Ben de ne zaman yayınlansa yayınlansın güncelliğini kaybetmeyen yazılar yazmaya gayret ediyorum. Bu da zevk veren bir çaba.
Kitap yayınlamak ise daha zor ve daha geniş kitlelere ulaşan ve sınırı olmayan, yüzyıl sonra bile okunacak eserler. Ama tanınmayan ve çok okunmayan bir yazarın da baskı maliyetini karşılaması zor. Bu yüzden köşe yazarlığına kitap yazmayı tercih ederim. Hem yayınlaması zor olan, hem de daha çok kitleye ulaşacağna inandığımdan. Ama imkan olduğu müddetçe her ikisini de yapmaya devam edeceğim. Amaç “İnsanların iyisi insanlara faydalı olandır” hadisini severek uygulamaya çalışmamız.
SORU- Yazmayı bırakmak istediğiniz zor bir zamanınız oldu mu? (Dilan Oral-Kars)
CEVAP- Şu an biriken kitaplarımız var basılmayan. O yüzden su pandemi zamanı ve sonrasında kitap yazma işini dondurdum. Köşe yazıları ve okul söyleşileri ile devam ediyoruz. Kitap yayınlama maliyetleri çok olduğundan okurun da azaldığı ortamda kitap yayınlamak yerine davet olunca konuşmalar yapmak, gazetede yazmak ve bol okumak daha mantıklı. Maddi imkanı kısıtlı olan insanlar için kitap yayınlamak zor iş. İstekli öğrenciler ile Tokat Hürsöz gazetesindeki röportajlarımzıa da devam ediyor, yeni kitap çıkaran yazar dostlarım ile de röportajlar yapıyoruz tabii ki.
Ama yayın imkanı olursa 5 yıl aradan sonra bir kitap daha yayınlamak isterim. Bu da maliyeti karşılamak ile alakalı. Sponspr bulmak ile alakalı. Biz yazalım imkan olunca , nasipse yayınlanır bir gün. Ummadığımız zamanda ummadığımız insanların desteği ile kitap yayınladığımız zaman oldu . Mesela Ahmet Rifat Sağlam Hocamızın desteği ile hiç planda yokken “ Sen de Kafadan engellisin” kitabımızı yayınlayarak yüzlerce binlerce insanın engellilere bakışını olumlu yöne yöneltmiştik.
Kendisi de Recep Yazıcıoğlu hayranı olan Vali Dr. Ozan Balcı desteği ile “Recep Yazıcıoğlu’nun Liderlik sırları” kitabımızı yayınlamış ve yüzlerce yöneticiye sunarak onlara Recep Yazıcıoğlu’nu anlatmanın sevincini yaşamıştık.
Gönül isterdi ki, biz yazlarım maddi imkanı olanlar ise alıp okumak isteyen gençlere hediye edelim. Kitap hediye etmenin önemini henüz kavramamış toplum olarak bu güzel bir davranışı toplumun geniş kesimlerine yayarsak çocuklarımızda siz değerli gençlerimiz de okurken hem kitap okuma sevgisi edinecek hem de sizlere imkanı olanların, değer verdiğini düşünerek kitap hediye edenleri asla unutmayacak, çocuklarınıza hatta torunlarınıza anlatacak ve onları anarak yaşatacaksınız. İnşallah bunu anlayan çoğalır el ele gençlere ve çocuklara kitap hediye eden toplum oluruz.
SORU- En sevdiğiniz yazar kim? (Tuğçe Öztürk)
CEVAP- Bir yazar olarak faydalı olduğuna inandığım kitaplar yazan yazarları severim. Ama bazı yazarlar var ki hemen hemen tüm kitaplarını okumuşumdur. Mümin Sekman, Muhammed Bozdağ, Ahmet Ümit, Bülent Gardiyanoğlu, Doğan Cüceloğlu , bunlardan önde gelenleri. Hatta bu yazarların sevdiğim kitaplarını ikinci üçüncü kere de okumuşluğum var. Bu yazarların kitaplarını zaman zaman gittiğim konuşmalarda en güzel soru soran gençlere hediye ederek okumalarını sağlamışlığımda çok olmuştur.
En sevdiğim kişisel Gelişim kitabı ise “ Her Şey Seninle Başlar” Mümmin Sekman kitabı. Bu kiitabı defalarca okumanın yanında çok kişiye de hediye etmişliğim var. Genelde beni ziyartete iş yerimizde evimizde mizafir ettiğimiz akraba ve arkadaşlarıma kalemler defterler de hediye ederek onlara hediyeleşmenin önemini ve faydasını anlatmaya çalışıyorum. Bu yüzden akraba çocukları bizleri sever ve sayarlar.
SORU- “Kendimi geliştirirken, kitap okurken, kendimi dünyanın en mutlu insanı hissediyorum.” Dedeniz. İnsanlar bu duygudan neden kaçarlar.?
Kendini geliştirmekten, kitap okumaktan, insanlarla iletişime geçmekten neden kaçınırlar? (Perihan Önlü)
CEVAP- Daha öncede dediğim gibi insanların yüzde 75 veya 80 kadarı olumsuz düşünen ve dedikodu eden insanlar. Çoğunluğa uyma diye toplumsal bir hastalığımız var. Aman beni dışlamasınlar, aman beni ayıplamasınlar diye toplumumuz olumsuz düşünen topluluklara daha çok bir araya geliyor ve olumsuzluğu tetikliyorlar. Ben bile başta olumsuzluklardan etkilenen insan iken şu an olumsuz insanlardan uzak durduğumda daha verimli olduğumu, daha çok okumaya fırsat bulduğumu görerek mutlu oluyorum. Bunu da anlatıyorum. Sizlerde olumsuz düşünen ve faydasız şeyler konuşan insanlardan uzak kalarak genelde sizi motive eden ve destekleyen insanlar ile iletişim geliştirin. Böyle insanlarla tanışma fırsatı yaratın. İyiyi ve kötüyü ayıracak aklınız var.
“Allah’ım değiştireceğim şeyler için bana güç, değiştiremeyeceği şeyler için sabır, bu ikisi arasındaki farkı bilebilmem için bana akıl ver “ Bu duayı yaparım sık sık ve bu konuşmada da üç kere tekrarladım.
SORU- Okuduğunuz kitaplar arasında sizi en çok etkileyen hangisi ?
Yayınlanan ilk kitabınzıı kim aldı hatırlıyor musunuz ? (Züleyha Kertil- AMASYA)
Cevap- Yukarda belirttiğim gibi Mümin Sekman’ın “Her şey Seninle Başlar” kitabını okudum ve çevreme tavsiye ve hediye ediyorum.
İlk Kitabım “Sessisz Dünyadan Esintiler” i Diyanet Vakfı ücretsiz basınca hediye etmiştik. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e de yollamış ve tebrik ve teşekkür mektubu almıştım. Hatta kitabı torununa miras bırakanları duyunca da şaşırmıştım. Kitabı miras bırakan adamın kızı meğer lisede kızımın sınıf arkadaşı imiş. Bu güzel tevafuklar bizi daha güzel eserler yazmaya sevk etti.
