Cumhuriyet Halk Partisi’nde 3 Temmuz 2023 tarihinde başlayan kongre süreci devam ediyor. 15 Ekim’e kadar tamamlanması hedeflenen kongreler ile partinin yapısal değişimin hedeflendiği ifade ediliyor.

 

CHP’deki sorun belde-ilçe ve il kongrelerinin değişimleri ile giderilecek gibi değil. Ama genel merkeze göre lider dışında herkesin değişmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri sonucu, CHP açısından tarihsel yenilgiler sürecinin yeni bir aşaması oldu. Ancak Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu parti olarak aldıkları yüzde 25’i, Cumhurbaşkanı Adayı olarak aldığı yüzde 48’i “başarı” olarak gördü ve koltuğunu bırakmadı.

 

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Nilgün Cerrahoğlu köşesinde, “Kılıçdaroğlu her şeyden önce bir teflon gibi. Üzerine hiçbir şey yapışmıyor. Ve hiçbir şey nüfuz etmiyor. Daha önce Ekmelleddin İhsanoğlu, Muharrem İnce örneklerinde gördüğümüz gibi zira kamuoyunu kale almıyor ve hiçbir sorumluluk üstlenmiyor. Muhasebe, yüzleşme ve ders çıkarma gibi netameli konulara girmiyor.” diye yazdı.

 

Cerrahoğlu yazısında Kemal Kılıçdaroğlu’nun “lider” değil “bürokrat” olduğu tespitini yaparak, “Renk vermeyen çok tipik bir bürokrat profili Kılıçdaroğlu. Boyunu aşan bir fotoğrafın ortasında kendisini bulan bir bürokrat örneği. Kırsal kesim seçmeninden, Erdoğan’ın oyunlarına uzanan bir yelpazede kendinden başka herkese hesap kesiyor. Öyle ki milletvekili listelerinin sorumluluğunu dahi parti başkanı olarak üstlenmiyor. Listeleri ‘yeni kan’ adına tam da doğrudan doğruya tasfiye edilmesi gereken eski kodaman milletvekillerinden oluşan ‘bir komisyon’ belirlermiş.” ifadelerine yer verdi.

Nilgün Cerrahoğlu’nun esas tespiti ise CHP milletvekili listelerini “politbürovari” bir yapının belirlediği gerçeği… Evet, gerçekten de milletvekili listelerinin açıklandığı akşam CHP seçmeninde oluşan hayal kırıklığını görmezden gelenler, bugün hiçbir sorumluluğu üzerine almıyor. CHP’deki “politbüro”nun şekillendirdiği ve tabandan kopuk olarak hazırlanan listeleri genel başkan sahiplenmeyerek parti yöneticilerine fatura kesiyor.

 

Peki sonuç? “Bize değişim değil yenilenme lazım!” kurnazlığı… Göreceğiz bakalım, CHP’de yenilenme mi yoksa tasfiye mi olacak.

 

Öte yandan Tokat’ta da il başkanlığı seçimine hazırlanan CHP’de Mustafa Duran ismi yeniden ön plana çıktı…

 

2019 yerel seçimleri öncesinde “profesyonel bir partili” olarak il başkanlığına atanan Mustafa Duran ile CHP Tokat’ta uzun yıllardan sonra bir ilçe belediyesi kazanmıştı.

 

Mustafa Duran’ın il başkanlığındaki CHP, Zile ilçe belediyesi ve 6 belde belediyesi olmak üzere 7 belediye başkanlığı elde etmişti. Aynı CHP Tokat il merkezinde de yine uzun bir aradan sonra belediye meclis üyelikleri kazanmıştı.

 

Mustafa Duran’ın örgütsel anlamdaki birikimi ile kurumsal bakış açısını, partisinin Tokat’taki başarısı için yeniden değerlendirme fırsatını CHP kaçırmamalı.

 

Dolayısıyla Tokat’ta 2019’da yaşanan yerel seçim başarısını yeniden egale etmek CHP’nin elinde. Derin ayrışmalara gitmeden, “Mustafa Abi formülü” ile birliktelik sağlanırsa, büyük ve sürpriz başarıların yaşanması kaçınılmazdır.

 

CHP delegeleri, belediye başkan ve meclis üyeleri ile önümüzdeki yerel seçimlerde aday olmak isteyenler, bu tarihsel fırsatı mutlaka iyi değerlendirmelidirler.