Birkaç gün önce yerel gazetelerde Tokat TSO’nun meclis başkanı Orhan Gürgünoğlu’nun seçim nedeniyle dönem sonu son meclis toplantısında yaptığı konuşma metnini okudum.

Bir çok kişiyi bir çok yerde görürüz. Bunlar atama ile gelebilir seçimle gelebilir. Önemli olan gelinen yerin konumunu koruyabilmek ne istendiğini anlayıp kendisini ona göre yönlendirmektir.

Orhan Gürgünoğlu bu konuşmasını Akil yönlendirmesiyle değil, bilgi birikimiyle sunmuştur. Orhan Gürgünoğlu başladığını bitiren, yapmayı tasarladığının en iyisini yapma cabasın da olan, toplumun değer yargılarını hep önde tutarak toplumla kucaklaşan duruşu sergileyen, birisidir.

İş yerine ikisi genel, üçü yerel basından olmak üzere beş tane gazete sokan ve gazeteleri en ince detaylarına kadar inceleyen bir okuyucudur.

Bir Hamiikiz tanırım, işyerinin bir odasını kütüphane yapıp halen büyük bir zevkle okuyan, birde Orhan Gürgünoğlu biliyorum işyerine beş basın organı sokan.

Hani derler ya ‘okumayanların bildikleri az, düşündükleri ise hiç olur’

İşte bu bilgi birikimiyle Orhan Gürgünoğlu TSO’nun tarihçesini arı ve duru bir dille sunmuş geçmişin örnekleriyle geleceğe ışık tutar bir tavırda Atatürk’ün konuyla ilgili söylediklerini geleceğin ışığı olarak sergilemiş, TSO düşüncesini il genelinden ilke geneline taşımış konuşmasında.

Orhan Gürgünoğlu ve ekibinin başarılı olup olmadığını kendi meslek çevresi bilir ve değerlendirir. Benim vurgulamak istediğim Orhan Gürgünoğlu’nun aldığı görevdeki sorumluluk duygusu, kişilik kariyeri ve içinde bulunduğu topluma duyduğu saygı ve verdiği değerdir.

Gönül istiyor ki gönüllülük kavramına dayalı olarak görev alanlarında iyi seçilerek toplumsal yeteneği olanların öne çıkarılması. İşini ciddiye alanlarla yola gidilmesi ve Orhan Gürgünoğlu gibi dersini iyi çalışanların çoğaltılması.