Geçtiğimiz günlerde babasını kaybeden İyi Parti Genel Başkan Danışmanı Fatih Demirkol’a buradan bir kez daha başsağlığı dileklerimi sunuyorum.

Bu köşe yazısını önceden planladığım, ancak hem benim rahatsızlığım hem de Demirkol’un kıymetli babasını kaybetmesi üzerine bir hafta gecikmiş bir yazı olarak dikkatlerinize sunuyorum. İddiasını her daim koruyacak bir siyaset aktörü hakkında yazılmış güncel bir köşe yazısını, bir hafta gecikmeli de olsa şimdi yayımlıyorum anlayacağınız.

Fatih Demirkol’u tanımlarken efsane politikacı, eski cumhurbaşkanlarımızdan Süleyman Demirel’in “Bugünün güneşiyle dünün çamaşırlarını kurutamazsınız” sözü aklıma gelir. Çünkü Demirkol sürekli kendisini yenileyen, dönüştüren ve geliştiren bir politikacı olarak karşımızdadır. Ne bugünün güneşiyle dünün çamaşırlarını kurutur, ne de dünün güneşiyle bugünün yağmurunu durdurmak ister. Yenilikçidir Demirkol; zamanın ruhunu okur, politikalarını günceller, sosyolojik realiteler doğrultusunda siyaset üretir.

Hayatının ve siyasetinin temelinde, Türk Milleti’ne ve onun göz bebeği Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne bağlık yer alır. Politikadaki duruşu milli perspektifler üzerinde şekillenir. Katıksız bir vatansever, milli duruşu olan bir siyasetçi olarak her zaman toplumdaki yerini perçinler. Fatih Demirkol’un beşeri münasebetlerindeki temel argüman da zaten bu minval üzerinde şekillenir.

Dolayısıyla, Demirkol’un Tokat siyasetindeki özgül ağırlığı Ankara’da da hissedildiği günden bu yana politika arenasında kartlar yeniden karılmaya başlandı. İyi bir hatip, güçlü bir siyasi figür ve toplum sosyolojisini ‘yerinde’ okuyan tarafıyla Fatih Demirkol ‘ekol’ oluverdi. Bu ekol karşısında önceden yapılan planlar raflara kalkarken, yeni ve güçlü etkilerle siyaset sahnesinde yer alan Demirkol, ağırlığını her geçen gün daha da hissettirmeye başladı.

Danışmanlığını yaptığı Meral Akşener’in Türk siyasetinde iddialı bir konuma gelmesi, Fatih Demirkol’un dahil olduğu ekibiyle anlam kazanıyor. Popülaritesini her geçen gün artıran Akşener’in ekonomik krizle mücadele eden insanlarımıza dönük vaatleri de dikkat çekici. Bu manada Meral Akşener’in, “Bir hükümetin iyi veya fena olduğunu anlamak için hükümetten amaç nedir bunu düşünmek gerekir. Hükümetin 2 hedefi vardır. Biri milletin korunması ikincisi milletin refahını temin etmek. Bu iki şeyi temin eden hükümet iyi, edemeyen fenadır.” sözleri de çok anlamlı.

Türkiye’nin yaşadığı sorunlara somut reçetelerle çözüm önerileri sunan bir muhalefet, hepimizin özlemi. Bu doğrultuda Fatih Demirkol’un da gösterdiği yapıcı muhalefeti göz ardı edemeyiz. Türkiye’nin milli politikası olan “Mavi Vatan” buna örnektir. Türkiye Cumhuriyeti'nin Karadeniz, Akdeniz ve Ege'de ilan ettiği deniz yetki alanları olarak bilinen Mavi Vatan’a sahip çıkan İyi Parti, geçtiğimiz günlerde Emekli Tümamiral Cihat Yaycı’dan sunum almıştı.

Genel Başkan Akşener’in ve Danışmanı Fatih Demirkol’un da bulunduğu sunum, kamuoyunda dikkat çekmişti. Mavi Vatan sunumu ile ilgili açıklamalarda bulunan Demirkol, “Milli davamız Mavi Vatan herkes tarafından vazgeçilmez olarak görülmektedir. Bugün özellikle Doğu Akdeniz’de, başka ülkelerin hükümranlık sürme gayretlerini gördüğümüzde Mavi Vatan’ın önemi bir defa daha karşımıza çıkıyor. Mavi Vatan mefhumu önemli bir mefhumdur. Biz Mavi Vatan’a sahip çıkmakla mükellefiz.” ifadelerini kullanmıştı.

Anlatmak istediğim tam da bu:

‘Günceli yakalayan’, ‘milli ve vatansever bir muhalefet anlayışı’nın tezahürüdür Fatih Demirkol. Gerek siyasetiyle, gerekse de toplumsal ilişkileriyle verdiği güven, politik anlayışıyla bir bütünlük sergiliyor, insanlara güven veriyor. Demirkol bu özellikleriyle, “kendisiyle aynı daire içerisinde olanlardan” her zaman en az bir adım öne çıkıyor.

Fatih Demirkol bugün Tokat siyasetinde konuşulan bir isim olmaktan öte aranan, beklenilen ve tercih edilen bir politikacı olarak farkını her geçen gün daha çok hissettiriyor.

İşte bu ‘Fatih Demirkol farkı’, belki de İyi Parti’ye Tokat’ta büyük sürprizleri hazırlayacak.

Gördüğümüz, duyduğumuz ve şahit olduklarımız bu çünkü…