Cumartesi akşamı, haberleri dinlerken, gittik 2002’ye, gittik 1983’e, gittik 1967’ye ve 1960 yılına uzandık.

Altmış seneyi geçmiş sürede, bu ülkede çeşitli sıkıntılar da yaşandı. Teknolojinin durumuna göre ülkemizi yönetenler medeni seviyelerde yaşanmayı gerektirecek önlemleri aldılar.

Bir toplum için en önemli unsur milletin bir ve beraber olması, ayrıştırmaya gidilmeyişi, iktidarı ve muhalefeti destekleyen insanların siyasi ve farklı nedenlerle suçlanmayışı, iftiraya, kumpasa, şantaja, tehdide varan söylemlerin olmadığı güzel dönemleri hatırlıyorum.

İktidarla – muhalefet arasındaki diyalogun sıfırlanması, her şeyi ben bilirim hırsı ve kini, milletimize bugün büyük zararlar vermektedir. Gerçeklerin milletle paylaşılmayışı, milleti aldatan, yanıltan beyanlar ve yaşanan gerçekler, toplumu bugün büyük sıkıntılarla boğuşmaya mecbur ediyor. Güven sıfırlanıyor.

Kendileri gibi düşünmeyenlere, illet, zillet, çukur, çamur vs. şeklinde yakıştırmaları yapanların demokrasiden ve insanlık derslerinden zerrece nasip almadıklarını da üzüntüyle izliyoruz.

Tek başına 20 yıl iktidar, neredeyse yakın zamana kadar muhalefet de yok. Medyanın yüzde 95’i yandaşlaştırılmış, birilerine lale devri, milletin çoğunluğuna ise yoksulluk, işsizlik, adaletsizlik uygun görülmüş. Yaşarsan böyle deniyor da artık kimse yemiyor.

Yıl 2002, Enflasyon % 29.

Yıl 2022, Enflasyon % 73, TÜİK’in rakamları çarpıttığı resmi rakamıdır. Gerçek enflasyonu millet % 150’lerde yaşıyor. Mazot, benzinin litresi 28 TL’yi geçmiş.

İşsizlik, umutsuzluk, çaresizlik yaşanır durumda.

2002 yılımı geri istiyorum. O günkü birlik beraberliği geri istiyorum. Cumhuriyet döneminde milletin parasıyla yapılmış fabrikaları, tesisleri, yatırımları satan, yok edenlerden geri istiyorum. Hukuku yok edenlerden geri istiyorum. Tek adamlığı değil, milletin egemenliğini, parlamenter rejimi geri istiyorum.

Verin benim 2002 yılımı. Satılan, yok edilen fabrikalarımı.

Artık hikaye, masal dinlemek de istemiyorum.

Kaybedilen 20 yılımı geri istiyorum.

Sevgi ve saygılarımla…