Sevgili dostum,

Bu hafta hangi gazeteyi açtıysam konu “özşefkat” idi. Galiba toplum olarak kendimize olan şefkatimizi bile kaybettik ki, psikologlarımız “özşefkat”  fakiri olduğumuzu görerek kendimize gelmemizi kendimizi sevmek ve saymak konusunda daha çok dikkat etmemiz gerektiğini daha sık dile getirmeye başladılar.

Sevgili dostum,

Çevreme baktığım zaman insanların gerçekten de başkalarını sevmemesi ve alay etmesinin arkasında aslında kendilerine değer vermemelerini, sevmemelerini ve kendilerine şefkatle bakmamalarını görüyorum. Bunu da öfke, kızgınlık olarak çevrelerine yansıtıyor insanlar. Kendini aşırı suçlama ve hatalarını çözmek için çaba harcamak yerine  “aşırı özsuçlama”  “özşefkat yoksunluğu”nun yansıması olarak düşünüyorum.”Başkalarını suçlama” alışkanlığı da özşefkat eksikliğinin sonucu olabilir. Bunlar üzerinde sağlıklı düşünerek çözüm yolları bulmak da insanın kendi çabası ile olur. Başkaları sadece size yol gösterebilir fikir verebilir.

Sevgili dostum,

“Hep başkaları ile bir arada olma isteği “de kendimize değer vermeme, hep başkaları ile konuşarak onların onayını alma, övülmeyi sevme de “özşefkat” eksikliği sonucu olabilir. Kimse bizi kendimiz kadar sevemez, anlayamaz ve bizim için çaba harcayamaz. Çok zaman eş ve çocuklarımızın bile bizi anlamadığından şikayet etmemiz de bu “özşefkat eksikliği” nin sonucu olabilir.

Sevgili dostum,

Şahsen, dışarıda dost bildiklerimizle geyik muhabbeti ve boş konuşmalar yaparak çay kahve için para harcamaktansa evde oturup kitap okumayı, faydalı ve ders veren dizi izlemeyi veya balkonda oturarak düşünmeyi tercih ederim. Çayı kahveyi de kendimiz pişirerek kendimize sunmamız anlayana “özgüven” katar. Arada dostlarımızı eve davet ederek başbaşa sohbetlerde buna alternatif olabilir.

Sevgili dostum,

“Özşefkat” beraberinde başkalarına da şefkatle yaklaşmanın artmasını da getirir. Yoksa hep kendini düşünen ve başkalarına değer vermeden alay etmek de  “özşefkat” yoksunluğunu gösterir. Çevremizde alay ederek bunu da “şefkat ve sevgi” olarak yutturmaya çalışan ama kızdığı zaman da kötü konuşup küfür ederek küfür çağrıştıran hareketler yapan çok insana rastlıyoruz. Bu tabii üzülmemize sebep oluyor sadece.

Sevgili dostum,

Birkaç gazeteyi günlük olarak takip ederim. Psikologların ve özgelişim uzmanlarının yazıları ile kütüphaneden ve kitaplığımdaki psikologların yazdığı kitapları okurum. Bu bana gerçekten iyi gelir. Çok zaman  “okumanın gücü” nü anlamayan ve “okuyan insan”ın gelecek nesiller üzerine olumlu etkisini anlamayanlar “boşa okuyorsun” bile derler. Ama ben fayda görüyor ve öğreniyorsam başkalarının ne dediği pek önemli olmasa gerekir. “uygulamıyorsun” deseler de çok insan karşısındakini okuduğunu uygulamıyorsun dese de kendileri de dinledikleri faydalı konferansları ve sohbetlerde elde ettiği bilgileri hayatta uygulamıyorlar. Eğer insanlar öğrendiklerinin çoğunu uygulasalar eminim dünyanın çok sorunu da kendiliğinden çözülür.

 Sevgili dostum,

Aynı okulda okuyan aynı hocalardan ders alanların nasıl ki hayatta başarıları farklı oluyorsa aynı  kitabı okuyanlarda  aynı faydayı göremez. Hatta aynı kitabı okuyan insan uygulama olmadığından ya da anlatılanlara inanmadığından  fayda sağlayamazken, bazıları da okuduklarından fayda sağlayarak  kitabı başkalarına  da önererek, yazarını bulup tebrik ederek yazarını da motive eder. O’na daha güzel kitaplar yazması için saygı ve sevgisini de esirgemez.  Başımıza geldiğinden biliyoruz.

Sevgili dostum,

Bunu neye anlattım diye sorarsan “özşefkat” noksanlığını kimi insanlar farkına varamaz. Hatta çoğu kendini biraz sorgulayarak sorunun nerede olduğunu bulmak yerine ya kendini aşırı suçlar ya da başkalarını. Televizyon dizilerinde ve romanlarda da bunun görüyoruz. Biz bile çok zaman karşımızdaki insanı anlayacak kadar anlatamadığımızda “suç sende değil seni adam yerine koyup da anlatanda” demiyor muyuz. Burada karşımızdaki insanı suçlar görünürken  “özsunum” u iyi yapamadığımızı göstermiyor mu? İnsan sağlıklı düşünmeyi öğrenerek başkalarını suçlamadan sorunun çözümüne yönelerek gerçek manada kendini seven insanlara da onların muhtaç olduğu sevgi ve şefkati verirlerse o zaman kendilerine de “özşefkat” göstermeyi öğrenirler.

Sevgili dostum,

Sorunlar konuşarak anlaşılır dense de karşısındaki insanı gerçek manada dinlemeyen, “ağzını açsa da hemen sustursam ya da  itiraz etsem” diye  düşünen o kadar insan var ki, bu durumda sorun çözülemez. Sevdiği insanlara milyonlarca yardım yapar da 20 tl’lik kitabı önerdiğin zaman “olmuyor ki imkanım yok” der. Bunu da inanarak söyler. Hem kendine hem de çevresine zarar verdiğinin farkına varamaz.

Sevgili dostum,

Kitap alıyorum okuyorum. Bazen bu kitabı hediye de ederim. Toplum kitabı okumadığından daha doğrusu “okumak istemediğinden” fayda sağlayamaz. Okuyup da anlasa, çevresine de hediye etse ki, mutlaka okuyan insan vardır insanların çevresinde, belki de toplum 85 milyonda bir ileri gidecek. İnatla okumayanlar işte 85 milyonda bir ileri gitme çabası için bile topluma faydalı olamadıklarından  geriye gitmeye  destek oluyorlar. Tabii bu anlattıklarımı aşk derecesine yazan okuyan ancak anlar. Bir de “insanların iyisi insanlara faydalı olandır”   diye tavsiyede bulunan büyükleri çok sevdiğini söylerler. Sözünü dinlemediğin bir büyüğü sevmek ne demek? Bu sevgide samimiyet mi var sanki? 

Sevgili dostum,

Okumak ve yazmak insanın egosunu şişirirse o zaman insana zarar verir. Toplumumuzda yazdığı kitapla övünen, daha az yazanları küçümseyen o kadar insan var ki hayret ediyor insan. Aslında bu konuda yazacak çok şey var ama mektubumuzda yazacağımız sayfalar sınırlı. En iyisi dinlemeyenden uzaklaşmak ve okumak istemeyene “kitap sohbeti” yapmamak ve biz yalnız kaldığımızda okumaya yazmaya devam etmek. Biz okur ve yazarken avere avere gezenler yanımıza gelip alay etmek isterse o zaman onları da ciddiye almamak.

Sevgili dostum,

“Özşefkat” konusu gerçekten önemli bir konu farklı kaynaklardan bu konuyu öğrenerek kendi değerimizi öğrenelim bize  “değerini bilmiyorsun” deyip de hediye ettiğimiz kitapları okumayan anlamayan insana  “ sen sanki benim değerimi bilerek kitabımızı okuyorsun” dediğimizde ne  diyeceğine bakmadan mesafeli olalım. Bizim değerimizi gene bizden başkası anlayamaz çünkü. Özşefkat konusunu araştırmaya ve öğrenmeye sen sevgili dostumla da paylaşmaya devam edeceğim.