İsrail'de yaşayan Yahudi Türk vatandaşı ve Oda TV yazarı Rafael Sadi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başdanışmanı Jeremy Rifkin’in Teksas'a göç eden Rus Yahudi göçmenlerinden olduğunu yazdı.

Sadi yazısında şu bilgileri verdi:

“Rifkin Denver, Colorado'da Teksas'a göç eden Rus Yahudi göçmenlerin [12] kızı Vivette Ravel Rifkin ve plastik torba üreticisi Milton Rifkin'in çocuğu olarak dünyaya geldi. Chicago'nun güneybatı tarafında büyüdü. 1967'de Pennsylvania Üniversitesi'nde mezuniyet sınıfının başkanıydı ve burada Wharton School of Finance and Commerce'de ekonomi alanında lisans derecesi aldı. Rifkin ayrıca Pennsylvania Üniversitesi Genel Mezunlar Derneği'nin 1967 Liyakat Ödülü'nü aldı.1967'de bir gün, Vietnam Savaşı'nı protesto eden ve yönetim binasını protesto eden bir grup öğrencinin yanından geçtiğinde bir aydınlanma yaşadı ve hatırladığı kadarıyla, ‘kardeş arkadaşlarım onları gün ışığına çıkarıyordu. Çok üzüldü.’ Ertesi gün bir ifade özgürlüğü mitingi düzenledi. O andan itibaren, Rifkin hızla barış hareketinin aktif bir üyesi oldu. Savaş karşıtı faaliyetlere devam ettiği Tufts Üniversitesi'ndeki Fletcher Hukuk ve Diplomasi Okulu'na (MA, Uluslararası İlişkiler, 1968) katıldı. Daha sonra Amerika'ya Hizmet Gönüllüleri'ne (VISTA) katıldı.”

'İkinci Yüzyıla Çağrı' toplantısında CHP'nin vizyon belgesini açıklarken “Başdanışman” olarak Jeremy Rifkin adlı ABD'liyi seçmenlerine tanıtan Kemal Kılıçdaroğlu, Anadolu’dan oy isterken oldukça zorlanacağa benziyor. Öyle ki “Amerikan emperyalizmi ile işbirliği iddiaları” suçlamalarıyla hedefte olan CHP yönetimi, Jeremy Rifkin ismiyle kamuoyundaki tartışılır pozisyonunu sürdürdü.

FETÖ kumpasıyla cezaevinde yatan İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, “Amerikalı Danışman zahmet edip Türkiye’ye bile gelmemiş” deyip, Atatürk’ün sözleriyle durumu özetledi: “Hangi istiklâl vardır ki yabancıların nasihatleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin. Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir.” Çelebi’nin bu değerlendirmesi olayı cepheden özetlese de Atatürk’e gönül veren ve emperyalizme karşı duran kesimlerde tepkiler artarak sürüyor.

Atatürkçü yazar Hulki Cevizoğlu “Bay Kemal, Türk seçmene değil ABD’ye mesaj vermiştir: Beni seçerseniz Mr. Kemallerle çalışacağım!" derken, sosyalist solun duayen ismi Ufuk Uras da CHP’nin “vizyon” programını şu sözlerle değerlendirdi: “Vizyon ile halüsinasyon ve illüzyon arasındaki fark nedir? Kendi toprağınızda kök salarak görüş üretiyorsanız size ait bir vizyon, küresel güçlerden kopyala yapıştır görüş oluşturuyorsanız diğerleri olur.”

FETÖ’nün kaset kumpasıyla CHP Genel Başkanlığı’ndan uzaklaştırılan eski Genel Başkan Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal da tartışmalara, “Kılıçdaroğlu seçime ABD’li Danışman Jeremy Rifkin ile gidiyor. Kazayla kazanırsa, seçimden sonra kapitülasyonları da ilan eder.” değerlendirmesiyle katıldı. Aslı Baykal, esasında durumun vahametini en net cümlelerle ifade etmiş. Emperyalizmin Türkler için asırlardır bitmeyen amaçlarına hizmet eden bu “danışmanlık” hikâyesi çoğumuzu şaşırtsa da işleyen bir planın yeni bir halkası olarak görülüyor.

Bu plan Türkiye’yi emperyalist bit kuşatma altına almanın planıdır. Üstelik bunu Atatürk’ün kurduğu parti eliyle yapmak istiyorlar. Yahudi Danışmanın CHP toplantısında konuştuğu saatlerde Twitter hesabımda, “Bırakın ‘Kılıçdaroğlu ne söyledi’ diye sormayı… Amerikalı Başdanışman her şeyi anlatıyor. CHP ‘Tam bağımsız Türkiye’ idealinden Amerikalı başdanışmanla çalışmaya başlamış ise Atatürk’ün şu sözünü hatırlamak kâfidir: Nereden bileyim CHP’nin sonsuza kadar benim kalacağını…” diye yazmıştım. Özü-özeti budur bu olayların…

Türkiye’de marjinallikten uzak, bu topraklara bağlı, dindar ve milliyetçi solcuların oy vereceği bir parti olmaktan çıkan, HDP ve aşırı uçların sempatisiyle yol yürüyen CHP; o vizyon toplantısında terörle mücadeleden, FETÖ ve PKK ile savaşmaktan, güvenliğimiz için sınır ötesi operasyonların süreceğinden hiç bahsetmedi. Yahudi Danışman ve adları bu coğrafyaya yabancı isimlerle vitrinini tanıttı. Az-biraz CHP’ye umut besleyenlerin son beklentileri de böylelikle boşa çıkarıldı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu izlerken “Yahudi Danışmana ne danışacağız?” diye soranların öfkesi, çaresizliği ve umutsuzluğu bu CHP’ye iktidar yüzü göstermeyecek…