Politikada her zaman doğrultu tutarlılığı içerisinde davranmak mümkün olamıyor. Kimi zaman söylemlerin eylemlerle uyuşmadığı, kimi zaman da politik düzlemde yapılması gereken hamlelerin yapılamadığı olabiliyor. Bunun sonucunda da istenilen sonuçlara ulaşmak mümkün olamıyor.
“Doğru aday” tanımlaması ile gerçeklerden uzak, reel bakış açısından yoksun ve sadece gönül almak üzerine kurulu bir aday belirleme yöntemi bize özgü bir durum olsa gerek. Oysa gerçek manada “doğru adayı” belirlemek toplumsal realitelere uygun, stratejik hedefli ve sonuç odaklı olmalıdır. Adayın nitelikli; her kesim tarafından sevilip-sayılan, karşılığı olan ve “günceli yakalayan” özellikleri varsa, maça 1-0 galip başlayacağını herkesin bilmesi gerekir.
İşte bu manada yaklaşan yerel seçimler öncesinde, siyasi partilerin bu kriterler doğrultusunda çalışmalar yaparak adaylarını belirlemeleri bekleniyor. Tokat ölçeğinde baktığımızda birçok ismin meclis üyelikleri ve belediye başkan adaylıkları için konuşulduğunu görebiliyoruz. Bu isimlerden biri de İbrahim Akpınar…
İbrahim Akpınar’ı Tokat İŞKUR İl Müdürlüğü’nden tanıyoruz. Başarılı, kelimenin tam anlamıyla “cevval bir çalışkanlık” örneği sergileyen bürokrattı. Tokat’ta görev yaptığı yıllarda herkese eşit mesafede, adaletle sürdürdüğü işler muhalefetteki belde belediyelerinin bile övgüsünü almıştı.
Akpınar’ın memleketi Zile için Belediye Başkanlığı’na AK Parti’den aday adayı olduğunu öğrendiğimizde, bu topraklara kattığı değerler geldi aklımıza. İbrahim Akpınar aday gösterildiği takdirde sadece AK Parti seçmeninin değil, muhalefetteki diğer partilere mensup vatandaşlarımızın da desteğini alabilecek bir kişisel portföye sahip. Alevi’sinden Sünni’sine, AK Partilisinden, CHP’li ve MHP’lisine, hemen herkesin sevip-saydığı bir isim olan Akpınar’ın Tokat’ta görev yaptığı dönemde bıraktığı izler, bugüne ışık tutacak yegâne misyon olarak gösterilebilir.
“Küçülen değil istikrarlı büyüyen, yaşanabilir bir Zile’de herkesin başkanı olacağım” diyen İbrahim Akpınar, bu sözünü gerçekleştirebilecek birikime sahip. Zile’yi bir turizm ve eğitim kenti yapmayı hedefleyen Akpınar aday gösterildiği takdirde Zilelilerin bir bütün halinde destek vereceği ise artık herkesin bildiği bir gerçek.
Yazının girişinde “Politikada her zaman doğrultu tutarlılığı içerisinde davranmak mümkün olamıyor. Kimi zaman söylemlerin eylemlerle uyuşmadığı, kimi zaman da politik düzlemde yapılması gereken hamlelerin yapılamadığı olabiliyor” demiştim. İşte şimdi AK Parti için Zile’de böyle bir hatanın yapılması bütün dengeleri muhalefetin lehine çevirebilir. Kaldı ki yalnız Zile’de değil, hiçbir yerde hata yapma lüksü olmayan iktidar partisi, “doğrultu tutarlılığı içinde davranarak, söylemleriyle eylemlerini eşitlemeli ve hamlelerini akıllıca yapmalı” dersek, ne demek istediğimizi anlatmış olabiliriz.
Zile’deki “İbrahim Akpınar gerçeği”, işte bütün bu anlatmak istediklerimizin özetidir aynı zamanda.