Kişiliği, hak-hakkaniyet üzerinde sürdürdüğü siyaseti ve karakterindeki asillik üzerine kimse bir şey söyleyemez Adem Dizer için. Adem Dizer hakkında 20 yıldan fazladır tanımış olmamın verdiği kanaat ve toplumun tamamında, muhalif partilere mensup olanlar da dahil olmak üzere, herkesin üzerinde uzlaştığı görüş, budur.

Adem Dizer’in Tokat’ın sosyo-ekonomik gerçeklikleri karşısında ortaya koyduğu siyasi irade, bugüne kadar hep “partiler üstü” oldu. İl Genel Meclisi Başkanlığı sürecindeki çalışmaları buna örnektir. Benim de bazı hizmetlerine şahitlik ettiğim o çalışmalar, emin olun birlik ve beraberlik harcımıza sunulmuş büyük katkılardı. Bugün hâlâ Alevi beldeleri ve köylerinde Adem Dizer’in birleştirici üslubu, insanları kapıda karşılayıp yine kapıdan uğurlayışı ve gelen talepler karşısındaki yapıcı tutumu anlatılır.

Türkiye gibi “çok kültürlü” bir ülkede Adem Dizer örneğindeki siyasetçilerin sayılarının çoğalmasını hep arzu etmişizdir. Sürdürdüğü siyasetini başkalarının siyasi kimliklerinden üstün görmeyerek halka hizmet eden politikacılar, kurum müdürleri ve çalışanları, bu ülkenin, ötesinde bu şehrin en büyük kazanımlarıdır. Ama bir şekilde kaptığı koltuğunu sadece ait olduğu siyasi düşünceye amade kılanların varlığı da ayrı bir handikap. Halbuki böyleleri en büyük zararı yine kendi partisine, şahsını o makamlara layık görenlere veriyor, farkında değil. Allah’tan Tokat’ta bu tip siyasetçi, bürokrat ya da kurum müdürü azdan az sayıda.

Asıl konumuza dönersek, şehirle ilgili birkaç konuda AK Parti İl Başkanı Adem Dizer’in ne düşündüğünü merak ettik. Bunlardan ilki genel siyasete bağlı olarak ekonomik krizden etkilenen yurttaşlarımıza neler söyleyebileceği hususu. Elbette genel geçer cümlelerle krizin boyutunu anlatmaktan ziyade, krizden çıkışın hangi takvime bağlı olduğunun vatandaşlara anlatılması gerekiyor. Ötesinde yol, köprü, havalimanı, tüneller, Marmaray gibi hamlelerin yaşanan ekonomik kriz karşısında vatandaş nezdinde artık çok da fazla bir anlam taşımadığı gerçeğini unutmamak gerek.

Ayrıca Tokat Havalimanı’ndan Antalya ve İzmir gibi şehirlere uçuşların başlaması, İstanbul’a ek seferlerin sağlanması gibi bir mesele de önümüzde duruyor. Hızlı trenden nasibini alamayan şehrin hiç olmazsa uçak seferleriyle bu eksiğini tamamlaması gerekiyor. Yatırımcıların bile gelmesinin önündeki en büyük engellerden biri ulaşım. Havalimanının daha aktif, prezantabl ve donanımlı olması şart artık.

Adem Dizer sahaların siyasetçisidir. Masa başında oturmayı sevmez. Dolayısıyla ziyaret ederek hatırlarını sorduğu vatandaşlara gerçekçi söylemlerde bulunması beklenir. Ekonomiden yatırıma, ulaşımdan tarıma net ve objektif değerlendirmeler onun ağzından çıkarsa bazı dengeler tümden değişebilir. Çünkü az çok tanıyoruz kendisini, biliyoruz. Sahadaki varlığı bile şimdiden çok şeyi değiştirdi. Bu, partisi adına bir kazanım olmaktan öte, şehir için önemli bir gelişme.

Hasılı, birkaç mevzuda “Adem Dizer bu işlere ne der?” diye düşünmek de bizim işimiz.