Salih Ertaçoğlu yazdı...

Ülkemizin ekonomisini, yargısını yanlış, kasıtlı programlarıyla felç eden, paramızın değerini sıfırlayan, Bulgaristan ve Gürcistan paraları karşısında eriten iktidarla yönetiliyoruz.

Her seçim önü, milleti yanıltmak için sahte reklamlar hazırlayanlar, muhaliflerine, acımasızca terör ilişkisi varmış gibi göstermeye çalışanların yaptıkları ayaklarına dolaşmaya başladı. Amaç, yeter ki koltukları kapalımdır.

İktidar partisinin en yetkili kişilerinden biri Diyarbakır’da konuşuyor. Neyi ima ediyor? Çözüm sürecini, yine biz yaparız demeye getiriyor, vaatte bulunuyor.

Hatta birileri daha şimdiden istismar amaçlı birilerine serbestlik ve aftan bahsedilir hale getiriliyor.

Hiçbir ilgisi olmadığı halde, çıkarları için vicdansızca İyi Parti’yi terörle yakın gibi göstermeye çalışanların onların beslemelerinin yaptıklarını kimse unutmadı.

“AŞINIZA NE KOYDUYSANIZ, KAŞIĞINIZA O MUTLAKA GELİR.”

Dün terör örgütü lideriyle Norveç’te, Oslo’da bir araya gelenlerin bu ülkede cadde ve sokakları paramparça edip terör estirenlerin çözüm süreci hikayesine sarılanların, İstanbul’da Dolmabahçe Sarayında, terörle bağlantılı olduğunu bilerek mutabakat zaptı bile imzalamış olanlardan bir iktidar yetkilisinin dün Diyarbakır’da yapmış olduğu açıklamalar üzüntüyle karşılanmıştır. Dolmabahçe imzacısıdır.

Bakın Ahmet Türk nereyi, kimi adres gösteriyor?

Aziz milletimiz bu gibi karanlık kumpaslardan, iftiralardan, yalanlardan kurtulmak istiyor. Yeter artık! Ülkemizi, “ağlayanın çok, gülenin az” olduğu bir ortama getirenlerin attıkları yanlış adımları kimse artık yutmuyor. Yutanlara seyirci kalanlara afiyet olsun. Başka ne denir ki?

Bazıları geç uyanıyor. Bazen işine de gelir ya!

Sevgi ve saygılarımla…